Önce görüntüden başlamak için bir hatırlatma; Astana Süreci sırasında, Putin-Ruhani- Erdoğan ellerini birbirlerine bağlayarak bir resim vermişlerdi.
Bu fotoğraf Atlantik İttifakına karşı dayanışma fotoğrafıydı.
Brüksel’de yapılan gecen NATO toplatısında da böyle bir görüntü medyaya düştü. Trump-Macron- Erdoğan ellerini birbirlerine bağlayan görüntü.
Sanki Astana Süreci yok, Atlantik Süreci devam ediyor görüntüsü verildi.
Görüntüler bir yana, NATO’nun kendisinin çatırdadığını gördük.
NATO’yu Rusya’ya karşı kuran, büyüten ABD Başkanı “NATO’dan çıkarım” tehdidi savurdu.
Hatta NATO, ABD tarafından, Rusya’ya karşı Avrupa Birlikteliği olarak kuruldu. Elbette ABD’nin amaçları ve çıkarları vardı. Bunun için bedel ödüyordu.
NATO Toplantı Tutanağında 79 madde var. Maddelerin yarısından çoğu Rusya ve İran’a karşı ifadelerden oluşuyor.
Türkiye’ye “Acil Müdahale Gücü” kurma görevi verilmiş! Belli ki, KaradeniZ’’de Rusya’ya karşı bir örgütlenme planlanıyor.
Anlayacağımız bilinen strateji devam ediyor. Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşmasını durdurmak.
ABD, Avrupa’ya ille de NATO bütçesine daha çok para verin, Rusya’dan enerji almayın, Amerika’dan alın diye doğrudan baskı yapıyor.
Amerika’nın dünyaya hâkim olurken kurduğu İMF, Finans Sistemleri, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası, Banka Transfer Sistemleri ve bunların bekçisi NATO vardı.
Bu kuruluşların hepsi ABD tarafından dünya hakimiyeti için kuruldu. İşledi ve ABD çıkarına hizmet etti.
Amerika, şimdi, Dünyayı kontrol etmek üzere kurduğu kurumlarla kavga başlattı. Çünkü o kurumların içinde ABD’li olmayanlar var. ABD çıkarlarına zarar veriyor.
Amerika ve Trump’ın hırçınlığı; ABD tarafından kurulmuş kurumların artık ABD’yi istememesinden kaynaklanıyor.
Bize gelince, bu kadar borç, cari açık, enflasyon, faiz ve yükselen dövizle nasıl yaşarız?
Atlantik Cephesinin bize bahşettiği sadece borçlanmak.
Trump ve Erdoğan’ın “şak yapması” nereye yar olacağımızı çok iyi gösteriyor.
Bakanlar Kurulunun üyelerinin on ikisinin Amerikan tezgahlarından geçtiğini düşünürsek, eninde sonunda nereye varacağımızı bize söylüyor.
Diploması böyle de bu düşüncelerin nereye gideceğini yaşanan büyük dengenin belirleyeceğini görmek gerekir. Dünya Asya Çağını yaşıyor.
13.7.2018
Bir yanıt yazın