Necdet Buluz
Geçenlerde Bodrum Bitez’de bahçesi olan bir arkadaşımız anlatıyordu:
“Bahçemde çok kaliteli limon yetiştiriyorum. Bu yıl yaklaşık 3 ton limon elde ettim. Satmak istedim. Gelenler bahçede kilosunu 50 kuruştan alabileceklerini söyledi. Bir yıl bakımını yaptığım, ilaçladığım, emek verdiğim ve ürettiğim limonun kilosu 50 kuruş olur mu? Pazarda 10 liraya satılıyor. Kim geldiyse 50 kuruştan fazla vermedi. Ben de (Bunu 50 kuruşa vermektense dalında kurusun, dökülen çürüsün) dedim ve satmaktan vaz geçtim.”
Geçen narenciye mevsiminde Ortakent’te mandalina bahçesi olan bir başka arkadaşımın şu açıklamasına da bakalım:
“Bahçemde kokulu Bodrum mandalinası ve diğer çeşitli mandalinalar var. Satmaya kalkıştım, bahçede kilosuna 35-40 kuruş verdiler. Pazar ve marketlerde 2 lira ile 6 lira arasına satılan bu ürünlerimizin çok önemli bir bölümü ne yazık ki çürüdü. Ürün para etmiyor. Eğer bahçemin bulunduğu bölgeye imar gelirse bu işten vaz geçeceğim. “
Birçok üretici arkadaşımızın sıkıntı ve şikâyetlerinin aynı noktalarda kesiştiğini görmekteyiz. O nedenle üreticiler birer birer bu işi bırakıyor. Üretimden kazanamadıklarını da söylüyorlar.
Özetleyelim:
Üretici şikâyetçi. Yılını verdiği, gözü gibi baktığı ve elde ettiği ürün para etmiyor. O güzelim bağlar, bahçeler elden çıkıyor, binalar dikiliyor, her taraf taş yığını haline geliyor.
İki noktaya dikkatlerinizi çekelim:
Bir yandan üreticiler üretmeyi durduruyor, öte yandan mal azalınca pahalılık geliyor. Bu arada kazanan ne üretici, ne tüketici oluyor. Yukarıda verdiğimiz iki örnek, kimlerin haksız kazanç sağladığını açık biçimde ortaya koyuyor.
Daha açık ifade ile her dönemde olduğu gibi aracılar kazanıyor.
Piyasaları rahatlatmak amacı ile yapılan ithalatın ise kanayan yaraya fayda getirmediğinin altını çizelim.
Şimdi gelelim, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından yapılan açıklamalara:
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Haziran ayında markette 25, üreticide 11 üründe fiyat artışı, markette 12, üreticide 8 üründe fiyat düşüşü olduğunu, markette 3, üreticide 13 üründe fiyatın değişmediğini bildirdi.
Bayraktar, Haziran ayında markette ve üreticide fiyatı en fazla artan ürünlerin kuru soğan ve patates, fiyatı en fazla düşen ürünlerin ise kiraz ve şeftali olduğunu belirtti. Haziran ayında market fiyatlarında zeytinyağı, yumurta ve toz şeker fiyatında değişim görülmezken, fiyat düşüşünün yüzde 39.03 ile en fazla kirazda meydana geldiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Kirazdaki fiyat düşüşünü yüzde 35.50 ile şeftali, yüzde 31.76 ile karpuz, yüzde 19.53 ile patlıcan, yüzde 16.59 ile yeşil fasulye, yüzde 10.15 ile elma, yüzde 9.77 ile marul, yüzde 7.92 ile havuç izledi. Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 110.82 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 50.73 ile patates, yüzde 38.91 ile domates, yüzde 22.10 ile limon, yüzde 19.86 ile salatalık, yüzde 13.15 ile sivri biber, yüzde 12.47 ile kabak, yüzde 11.45 ile Antep fıstığı takip etti. Elma 4 kat, kuru kayısı ve maydanoz 3.8 kat, kırmızı mercimek 3.7 kat, kuru incir 3.4, süt 3.1, kuru fasulye 3.2, karpuz 3.1 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır. Üreticiden 1 lira 23 kuruşa satılan elma markette 4 lira 86 kuruşa, 9 lira olan kuru kayısı 34 lira 63 kuruşa, 33 kuruş olan maydanoz 1 lira 25 kuruşa, 1 lira 97 kuruş olan kırmızı mercimek 7 lira 25 kuruşa,12 lira olan kuru incir 40 lira 42 kuruşa, 1 lira 39 kuruş olan süt 4 lira 60 kuruşa, 3 lira 26 kuruş olan kuru fasulye 10 lira 42 kuruşa, 46 kuruş olan karpuz 1 lira 41 kuruşa satılmaktadır.”
Konuya tarafsız bakabilmek için, sebze ve meyvede aracılık yapan bir arkadaşımızın açıklamalarını da dileyelim:
“Hep bizi suçluyorlar ama bizim o kadar kazancımız olmuyor. Bahçeden ucuza alıyoruz ama, işi kabala alıyoruz. Bunların toplanması için işçi çalıştırıyoruz. Çürükleri çıkıyor ayıklatıyoruz. Taşıma işi ayrı bir gider olarak bize yazılıyor. Paketleme yine tarafımızdan yapılıyor bu da ayrı bir gider olarak dikkate alınmalıdır. Eğer bir malı bahçeden 50 kuruşa alıyorsak, bu malın piyasa değeri olarak hazırlanması 1,5-2 lirayı buluyor. “
Tüketicilerin şikâyetlerini buraya taşımaya gerek yok. Hepimiz tüketici sınıfında olduğumuz için yaşanmakta olan sıkıntı hepimizi kapsıyor. Herkes yakınıyor ama, tabloya baktığımızda asıl sıkıntıyı üretici ile tüketicilerin yaşadığını görebilmekteyiz.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın