“Ümid ümidini bekler gelecekte”
Sene 1970 Bodrum Kale yanı
Raşit’in kahvesi
altımda ahşap bir sandalye
karşı dağlarda yeşilin
denizde mavinin tonları
tekne direklerinde
rüzgarın hızı ile
birbirine değen kancalar
kampana çalarcasına
ne iyi ettin de geldini
müjdeler
Emeklilikte işe yaramak
doğayı katledenlere gözdağı vermek için
oldum sosyal bir derneğe üye
sekiz yel değirmeni
tabanı kılıç balığı mozaiği döşeli
Bitez’de Şapel
çarşıda Ortadoks bir kilise
onar katkı olsun turizme
elimde “Doğaya EVET
Rant’a HAYIR” bir pankart
aklı fikri rant’ta kaçak inşaatta olan
Bitez belediye encümeninden biri
“kaçak inşaatı rantı bırak
sen çiçeğe böceğe bak!”şeklinde
verdi mi angut bir nasihat
bu güzel turizm cennetinde
Mısır prensesi Nefertiti’nin altın mührü
20 bin batık buluntu
Almanaklara geçmiş Sualtı müzesinde
Y.Büyükerşen vari bir anlayışla
uluslararası tanıtmayı beklemekte
Geçti aradan 48 sene
Istanbul Ankara’dan gelip
kültürel etkinliklerde
birbirini eğleyen
ne yaptın ne yaptıkı
hala sorgulayan
kaldı elde az elit bir kitle
başlangıçta mutluluğun
verdiği gülümseme
mavi suya vuran silüetim
yavaş yavaş silinmekte
karanlığın mutlaka bir aydınlığı olacak
ümid ümidini bekler gelecekte
dedimse de
Yine çırak çıktık bu seçimde
Erdil Ünsal