Seçimin belirleyicisi milliyetçilik
Seçimin belirleyicisi milliyetçilik, milliyetçiliğin belirleyicisi de yaşadığımız terör ve kuşatılmışlıktır.
Seçim sonrası değerlendirme nedir derseniz yukarıda yazdığım cümleden ibarettir.
Terörü ve kuşatılmışlığı anlatabilenler seçimin kazananı olmuştur. Diyebilirsiniz ki halk emperyalizmi bilmez başka hasletlerle oy verir. Hayır bilir ve ABD karşıtlığını kemikleşmiş duyguya tahvil eder.
Halka anlatmak yani medya, yani devletin seçimlere dahil olması gibi araçların kullanılması elbette önemli etkenlerdendir.
Medya kitlelere mazlumdan nefreti, zalimi sevdirmeyi öğretir.
Bazıları bu gerçekten habersiz olduğu veya böyle bir meselenin Batı tarafından icat edildiğinin farkında olmadığından, Nefret Olgusunu işleyerek kazanacağını sandı.
Nefret milliyetçilikten nefret haline gelince kazananlar da Milliyetçiler oldu.
Savunma duygusunun bir içgüdü olduğunu düşünmeyenler gelişen milliyetçi refleksi hafife aldı.
Rusya bizi güneyden ve kuzeyden kuşattı, NATO ile devam edeceğiz, AB’ye tam üyelik için çabalayacağız, bizim yerimiz Batıdır, Atlantik’tir diyenler, bu ifadelerin, gelişmekte olan ağır milliyetçiliği, göremeyen siyasi miyoplardır.
Türkiye’nin nesnel koşullarının Avrasya’da olduğunu kabul etmeyenler seçimim kaybedenleridir. Bundan böyle Türkiye’nin çıkarlarının Avrasya’da olacağını kabul etmeyenler, hep bu ağır milliyetçilik karşısında yenileceklerdir.
Liberalizmin Batı mahfillerinde bile ağır eleştirildiğini görmeyenler, hala liberalizmden medet umarlarsa çok seçim kaybederler.
Halkımız güvenliği birinci sıraya koyarak oylamada bulunmuştur. Ancak ekonominin hala liberal ellerde olduğunu düşünmemiştir. Önümüzdeki günler de bunu çok sıkıntılar çekerek anlayacaktır.
Güvenlik için milli birlik tamam ama tamamlayıcısı ekonomi ve gelir dağılımı sağlanmazsa bu dirlik dağılır.
Anahtar sözcük; Yiğit kuru soğana muhtaç kalmayacak.
26.6.2018