PKK uzantısı siyasetler neden yoğunlaştı?
Yaşadığımız seçim sürecinde, ülkenin en büyük sorunu PKK uzantısı HDP’nin PKK’dan bağımsız siyaset yapamamasıdır. Gücünü PKK silahına dayandırıyor olmasıdır.
Siyaset yapma ve/veya iktidar olup, olamama sorunu, geldi tekrar aynı çıkmaza sokuldu.
Millet İttifakının HDP oylarına mahkûm olması, dolaylı veya dolaysız olarak, HDP’yi iktidarın kilidi haline getirdi.
Durum bu olunca, Cumhur İttifakının karşısındaki partiler, PKK siyasetlerini HDP Eş Başkanı Demirtaş üzerinden meşrulaştırma yoluna girdiler.
PKK ile yapılan silahlı mücadelenin sulandırılması ve başarısızlığa uğratılması için tutulan bu yol; ülkenin yeniden hendek savaşlarına mecbur edilmesi ile sonuçlanacaktır.
Böyle bir durumda, hem Kürt halkı mağdur olacak hem de Türk halkı mağdur olacaktır.
ABD’nin yeniden ülke siyasetinde etkin roller aldığını bu seçim sürecinde görmek mümkündür.
Eskiden gladyo üzerinden yürütülen bu propaganda şekli bu kez, yasal siyasi partiler üzerinden yürütülür oldu.
Ülkenin büyük işverenleri dediğimiz guruplardan, hukuk adına, PKK siyasetlerinin uzantısı siyasetlere özgürlük istenmekte, PKK dolaylı yollardan meşrulaştırılmak istenmektedir.
Amerika Suriye’deki varlığının devamını Kürt guruplar üzerinden yürütmek istediğinden, Türkiye içerisindeki işbirlikçiler de bu siyasete yardımcı olacak “özgürlük ve demokrasi” şarkıları söyleyebilmektedir.
Siyaset gelmiş HDP varlığı veya yokluğuna indirgenmiş görünmektedir.
Zaten bir program ve bir planı olmayan iktidar partisi de konuyu bu noktaya odaklayarak, kendi yönünden, oy devşirme işine girişmiştir.
“IŞİD bitti diye Suriye’den çıkacak değiliz” diyen ABD Savunma Bakanının bu sözünü, Türkiye’ye uyarlamak mümkündür. FETO bitti diye Türkiye’den çıkacak değiliz ya… diye anlamak mümkün.
Bu seçim süreci bir kez daha göstermiştir ki, Türkiye’deki Amerikan varlığı hala çok güçlü bir şekilde sürmektedir.
Hala Amerikancı partilerimiz var. Hala sadece Batı değerleriyle iktidar hesabı yapanlarımız var. Bir de bunun karşısında Amerikan emperyalizmi ile Müslümanlığı güçlendirirsem, emperyalizm ile mücadele ederim sananlar var.
Her iki anlayış da Amerikan emperyalizmine piyasa ekonomisiyle sıkı sıkıya bağlıdırlar.
Öyle anlaşılmaktadır ki, seçimden sonra Türkiye daha karmaşık sorunlarla karşı karşıya kalacaktır.
Sorunlar kör çıkmazlarda çözüme ulaşır diye deyiş var. Duvara tosladığımızda, gerçek çözümlere yol vereceğimizden hiç kuşkum yok.
11.6.2018
Bir yanıt yazın