NOT: Yakınlarda çıkacak olan 2. Kitabımdan bir örnek makale. Sevgili okuyucularıma saygı ve sevgilerimle sunuyorum.
Ülke ne hale geldi…
Geçenlerde TV’lerde seyrettik. Genç adam, 100 TL verdi diye teyzesini öldürmüş… Çünkü o, daha fazla istiyormuş… Verilen parayı az bulmuş.
Sokaklar pompalı tüfekli insanlarla doldu. Kafası birisine bozuldu mu adamın, basıyor tetiğe. Vahşet, barbarlık kol geziyor. Sokaklar kan gölü…
Annelerinin, babalarının gözü önünde çocukları öldürüyorlar; babaları, anneleri de çocuklarının gözü önünde… Hem de hiç tereddüt etmeden… Hunharca…
İşin kötü yanı, bu olaylar toplumda olağan, normal karşılanmaya başlandı… Tepki, karşı koyma, kınama yok. Herkes yaşananları kanıksamış. Sadece seyrediyor.
Bir ülkede bilim, uygarlık dışı görüşler, hurafeler, çağ dışı inançlar arttıkça toplumsal çöküntü, bozulma, cinayet olayları da ona bağlı olarak artıyor.
Kuran kursu en çok AKP döneminde açıldı. İmam hatip en çok AKP döneminde yaygınlaştırıldı… Tüm okullar imam hatiplere dönüştürüldü.
En çok sınav başarısızlıkları da bu dönemde ortaya çıktı. Öğrenciler arasında intiharlar yaşanmaya başlandı…
Terörist, şeriatçı örgütlerle diyaloglar, sıcak ilişkiler en çok bu dönemde gerçekleştirildi…
Allah, Muhammet sözcükleri bu dönemde hiç dillerden düşmedi, en çok bu dönemde konuşuldu… Cennet – cehennem en çok bu dönemde Demokles’in kılıcı gibi başımızda sallandı… En çok bu dönemde “korku, korkutma silahına” dönüştürüldü…
Tarikatlar, tekkeler, cemaatler şeyhler, Şıhlar, âlimler(!!!) en çok bu dönemde türedi… Ayrık otu gibi sardı dört bir yanımızı…
“İnşallah”, “Maşallah”, “Allah izin verirse” deyişleri en çok bu dönemde söylendi… Söyleşilerde ağızlardan çıkan iki sözcükten birisi bu oldu…
Vee… En büyük, en zengin bütçe bu dönemde diyanet işlerine ayrıldı…
Ayrıca laiklik ve Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) yasası en çok bu dönemde pas pas gibi çiğnendi.
Atatürk’e, devrimlere, Kurtuluş Savaşına, aydınlanmaya en çok bu dönemde sövüldü, sayıldı… Geçmişte yapılanlar küçümsendi…
Atatürk’ün resimleri en çok bu dönemde kitaplardan kaldırıldı, duvarlardan indirildi…
Bunlar yetmiyormuş gibi bir de Atatürk, İnönü “ayyaşlıkla” suçlandı, aşağılandı…
Amaa… En çok tecavüz, en çok kadın cinayeti, kadın dövme, kadın yaralama, cinsel taciz, çocuklara yönelik cinsel istismar da bu dönemde gerçekleşti…
Uyuşturucu kullanımı ilkokul çağına düştü… Emniyet Genel Müdürlüğünün raporlarına göre uyuşturucu kullanımında artış yüzde 1700’lere (yazıyla: Bin yedi yüzlere) ulaştı…
Son yıllarda seks işçileri sayısı tam üç kat arttı…
Fuhuş yapan kadın sayısında patlama oldu. Yüzde 1680 (Yazıyla: bin altı yüz seksen) artış gösterdi… Açlık sınırının altında yaşayanlar bir çığ gibi çoğaldı… Öte yandan göçmen seks işçileri, ayakta durabilmek için hâlâ bazı kentlerde polise rüşvet vermek zorunda kalıyorlar…
Öğretmenler öğrencilerine, imamlar çocuklara bu dönemde tecavüz etmeye başladı…
Cumhuriyet tarihinde öğretmenin öğrencisine tecavüzü, sarkıntılığı, cinsel tacizi ne görülmüş ne duyulmuş şeydi… Bu türden iğrenç olaylarla da yine bu dönemde karşılaştık…
Sonra bir taraftan günah – sevap, cennet – cehennem, melek – şeytan, umre – hac dersleri verilirken, bir taraftan da en çok yolsuzluk, hırsızlık, çalma – çırpma, talan, orman, arazi yağmacılığı bu dönemde ortaya çıktı…
“Devlet malı deniz, yemeyen domuz…” felsefesi bu dönemde kurumsallaştı, yasa haline geldi…
Vatandaşlar en çok bu dönemde birbirlerine düşman oldular. Bakın bir vatandaş, karşıt görüşlü öteki vatandaş için ne diyor:
“Tayyip’i devirecez diyen kâfirler var. Reisi ölüm pahasına ayakta tutacak olan Müslümanlar burda mı?” Ölüm pahasına…!!!
Kim ki seçimlerde “Tayyip’i devireceğiz” diyor, onlara göre bu vatandaş kâfir…
Şimdi bu açıklamalardan sonra yeniden soralım:
Hani “ahlaklı, terbiyeli nesiller” yetiştirecektiniz? Ne oldu?
Neden toplumun ruh sağlığı bozuldu? Neden kişilerin birbirine saygısı, sevgisi kalmadı ve herkes birbirine, özellikle kendisi gibi düşünmeyen siyasi rakiplerine düşman gibi bakmaya başladı.
Neden ortalık vurgun, soygun, ölüm, tecavüz – taciz, yangın yerine döndü bu dönemde?
Neden çocuk tacizleri ve tecavüzleri bir çığ gibi büyüdü?
Hiçbir şey kendiliğinden ortaya çıkmaz.
Hiçbir toplum kendiliğinden suçlular cehennemine dönüşmez. Bütün bu oluşumlar, olgular, suçlar yanlış, eksik eğitimin, öğretimin, kültür anlayışının sonuçlarıdır…
Perişan oldu eğitim.
Perişan oldu Türk insanı ve Türklük…
Eğitiminizle, kültürünüzle, eserinizle övünebilirsiniz…
Bir yanıt yazın