Necdet Buluz
Bu yazı Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Amerika’da mevkidaşı Pompeo ile 4 Haziran’da Menbiç konusunda yapacağı görüşmeden önce kaleme alınmıştır. Bu görüşmede Menbiç’teki PYD/PKK’lıların iki ülke kontrolünde kademeli olarak Fıraıt’ın Doğusuna çekilmesi ön görülüyor.
Şurası açık:
Omurgasını PYD/PKK^lıların oluşturduğu Suriye Demokratik Güçler (SDG) amerika’nın bölgede en güvenilir ortağı konumunda bulunuyor. Bu nedenle de Amerika sürekli bu güçleri koruyor ve “Güvenilir ortak” tanımlaması yapıyor.
SDG güçlerini bölgede IŞİD’a karşı savaşan en önemli güç olarak da değerlendiren Amerika, bu güçlerden bugüne kadar vaz geçmesi. Bundan sonra da vaz geçmeyeceğinin mesajlarını veriyor.
ABD, “en güvenilir ortak” olarak nitelediği PKK bağlantılı teröristlerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı “güç kullanabiliriz”diyen Suriye Lideri Esad’ı uyararak SDG’yi nasıl sahiplendiğini bir kes daha ortaya koymuş oldu.
Esad’ın çıkışı üzerine SDG’ye karşı olan Türkiye’yi de hedef alan imalı bir açıklama yapan ABD’li Korgeneral Kenneth McKenzie, “Suriye’de ilgili bütün taraflar şunu anlamalılar ki ortaklarımızı vurmak kötü bir politika olacaktır” ifadelerini kullandı.
ABD Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü Korgeneral Kenneth McKenzie, düzenlenen bir basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Suriye’de ilgili bütün taraflar şunu anlamalılar ki ABD ordusunu veya koalisyon ortaklarımızı vurmak kötü bir politika olacaktır” diyerek bir noktada göz dağı vermeye kalkıştı.
McKenzie’nin açıklamaları, Suriye Devlet Başkanı Esad’ın Russia Today’de yayınlanan röporajından saatler sonra geldi. Suriye’de “geriye kalan tek sorunun” SDG olduğunu ifade eden Esad, bu sorunu çözmek için önlerinde iki seçeneklerinin olduğunu belirtmişti. Bunlardan ilkinin müzakere olduğunu ve bu yönde “kapıları açtıklarını” aktaran Esad, ikinci seçeneğin de “güç kullanma yöntemi” olduğunu söylemişti.
Esad ayrıca ABD destekli SDG’nin kontrolünde bulunan Suriye’nin kuzeyindeki bölgelerin de “kurtarılacağını” ifade etmişti. Pentagon sözcüsü Dana White ise McKenzie’den sonra yaptığı açıklamada ABD’nin Suriye’nin iç savaşına karışmaya niyetinin olmadığını söyledi.
White, ABD’nin SDG’nin sadece IŞİD’e karşı savaştığı bölgelerde koruma sağlayabileceğini belirtti.
ABD, Suriyeli Kürt güçler olan YPG ve PYD’nin temelini teşkil ettiği SDG’yi IŞİD’e karşı savaşta “güvenilir bir ortak” olarak görüyor. ABD’nin başını çektiği IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon SDG’ye havadan destek verirken, ABD ve Fransa’ya ait özel kuvvetler SDG’ye karada da yardım ediyor.
Menbiç konusu ise hala netleşmiş değil.
Konunun uzmanları da Menbiç konusunda kafaların karışı olduğunu, bu konuda Amerika’nın yeni oyunlar peşinde olduğuna dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Semih Koray da Münbiç anlaşmasının imzalanması durumunda Fırat’ın doğusunun halihazırdaki durumunun kabul edilmiş olacağını söyledi. Koray, “Sadece Fırat’ın doğusunu kabul etmiyorsunuz, bu anlaşmayı imzalarsanız, bölgede Amerikan varlığını da kabul ediyorsunuz demektir” dedi.
Çözümün Suriye yönetimi ve Irak yönetimi ile işbirliği ile mümkün olacağının altını çizen Koray’a göre Münbiç anlaşması, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatının getirdiği kazanımları da ortadan kaldırabilir.
“Amerika ile anlaşmak demek, Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı bölücülere koz vermek demektir” diyen Prof. Dr. Koray, “Bu anlaşma zemini, burada verdiğimiz şehitleri, Türkiye’ye ve güvenliğe olan katkısını, barışın getirilmesine olan katkısını berhava eden bir nitelik taşıyor. Amerikan varlığını ve Fırat’ın doğusuna zımni olarak kabul etmek, ciddi bir geriye gidiştir” yorumunu yaptı.
Türkiye, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı’nın ardından Münbiç’e ve Fırat’ın doğusuna da operasyon sinyali vermişti. ABD’nin operasyonu engellemek için Münbiç’i pazarlık olarak tuttuğu belirtilmişti.
Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna olası bir operasyonunu önlemek için dikkati Münbiç’e kaydıran ABD’nin son tahlilde başarılı olduğu vurgulanıyor. ABD ile yapılması planlanan Münbiç anlaşmasının birçok soru işareti doğurduğu da ifade ediliyor.
Yanıt bekleyen sorular da şöyle sıralanıyor:
ABD ile anlaşma yapar, Münbiç’in kontrolünü birlikte yapacağız derseniz, bu bölgenin egemenliğini Suriye’ye nasıl devredeceğiz?
– ABD’nin Münbiç’i otonom bölge olarak düşünmesi durumunda nasıl bir sonuç çıkacak?
– Fırat’ın doğusu ne olacak?
-Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekâtının kazanımlarını nasıl koruyacağız?
Konu hakkında yazmayı sürdüreceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın