Çok önemli, çok kritik bir dönemden geçiyoruz.
Ulusal Kurtuluş Savaşı öncesi şartları ile şu içinde yaşadığımız ortam arasında hiç fark kalmadı.
Ülke hızla çöküşe gidiyor.
Üretim yok. Tarım ve sanayi bitti… Bütçe tamtakır.
Hiçbir dönemde yandaşları zengin ve memnun etmek, boş ve gereksiz işler için, bu kadar çok orman kesilmedi. Doğa katliamı yapılamdı. Doğa tüketilmedi…
Nutuk’un ilk sayfalarında, Atatürk’ün tasvir ettiği Osmanlının “Genel Durum ve Görünüş”üne benzedi bugünkü ülkemiz.
Egemen güçler geleceğini, servetini daha çok artırmanın ve zengin olmanın en kestirme yollarını ararken; halk evine ekmek parası bulabilme çabasında…
Vatandaş yıllardan beri kemer sıkıyor. Sıka sıka, kemerinde delik kalmadı…
Kurtuluş Savaşı öncesinde olduğu gibi günümüzde de millet “Yorgun ve yoksul…”
Perişan, aç, sefil ve işsiz…
Millet emperyalizm ve işbirlikçileri karşısında bir ölüm – kalım, ya da bir yok olma, var olma savaşı veriyor.
Bu seçim, şimdiye dek yapılan tüm seçimlerden farklı…
24 Haziran seçimlerinden sonra ya “Tek Adam Rejimi” gelecek ülkemize, ya parlamenter rejim… Ya OHAL’lerle yönetileceğiz, ya demokrasi ile…
Ya Atatürk Cumhuriyetine döneceğiz, ya siyasal İslam Cumhuriyetine…
Ama aydın ve solcu geçinen bazı çevrelerle birlikte, beyni uyuşturulmuş bir halk kesimi tehlikenin henüz farkında değil…
Bu kadar kötü bir yönetim, soygun, talan karşısında bile hala anketlerde AKP’ye yüzde 42 oy çıkmakta… Bakalım, şeker fabrikalarının satıldığı yörelerde insanlar, kimlere oy verecek? Merakla bekliyorum…
Bu yetmezmiş gibi bazı CHP’ler, bazı yurtsever partililer, kendi adaylarını listelerde görmedikleri için 24 Haziran’da “Oy kullanmayacaklarını, yönetimi protesto edeceklerini” söylüyorlar…
Böyle bir uygulamanın ve karşı çıkışın ne millete, ne kendilerine faydası dokunur…
Onlar bu davranışları ile doğrudan Recep Tayyip Erdoğan’a ve yandaşlarına hizmet ederler. Ülkenin geleceğini karartırlar, ülkenin geleceği ile oynarlar.
Bu yol, çözüm yolu değildir…
Bu yol, çıkış yolu değildir.
Burada bizim üzerinde durduğumuz konu vatandır. Mevzu bahis olan vatandır. Atatürk’ün dediği gibi, “Mevzu bahis olan vatansa gerisi teferruattır.” Bugünkü deyişle “Söz konusu vatansa, gerisi ayrıntıdır…”
Elbette parti yöneticileri de hatalar yapar, yapabilir. Elbette başkanlar da yanlış kararlar alabilir. Biz “Kimse sütten çıkmış ak kaşıktır” demiyoruz.
Hatası olan, yanlışı olan kişiler elbette yaptıklarının cezasını çekmelidirler. Ama şu kritik ortamda böyle bir hesap sormanın ne yeri ne zamanıdır…
Bugünkü şartlarda bizim tek düşüneceğimiz konu VATANDIR. Vatanın geleceğidir. Vatanın kurtuluşudur…
Vatanın sömürücülerden, talancılardan, ABD ve Yahudi işbirlikçilerinden kurtarılması ilk hedefimiz olmalıdır.
SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR.
Vatanın yanında hiçbir ayrıntının sözü edilemez…
Yayınladığım bir bildiride şöyle demiştim:
“Hele şu vatan – millet düşmanlarını başımızdan bi atalım; daha hesap sorulacak çok sahte solcu var sırada…”
O günler de gelecek…
Şu kadarını söyleyeyim şimdi: AKP iktidarı bu kez sıkıntıdadır. AKP iktidarının başı derttedir. Sıkışmıştır. Saltanatı, ihtişamı, lüks hayatı kaybetmemek için elinden geleni ardına koymayacaktır.
Yalan yanlış haberler yayacaktır. Dedikodular çıkaracaktır. “CHP ve İYİ Parti teşkilatlarında istifalar var. Yöneticiler çatışmaya başladı, kopmalar var…” diyecektir.
Yaşadıkları rüya, hayal âlemini terk etmemek için ellerinden gelen çabayı göstereceklerdir.
Bu nedenle, birçok ayak oyunlarına, hile – hurdaya, algı oyunlarına gideceklerdir. Yalanı topluma gerçekmiş gibi yutturmaya çalışacaklar; partiler ve parti liderleri hakkında yalan, yanlış tanıklar, belgeler ortaya sürecekler, iftiralar atacaklardır…
Bunlara izin vermeyelim.
Durup dururken cumhurbaşkanı adayları ve parti yöneticileri hakkında asılsız dedikodular çıkarmayalım. Partiyi ve partilileri huzursuzluğa, bölünmeye, parçalanmaya, umutsuzluğa sevk edecek davranışlardan, dedikodulardan kaçınalım.
Şimdi öncelik vatandadır. Vatanın kurtuluşundadır…
Boş işlerle, ayrıntılarla, teferruatla uğraşmayı bir kenara bırakalım…
Çocuklarımızın ve vatanımızın geleceği için çalışalım.