Bize bir hikâye lazım diyenler ne demek istiyor?

Para, Borsa, faiz, döviz programlarında, kriz dönemlerinde, çok duyduğumuz; “yeniden yapılanma, yeni bir hikâyeye ihtiyaç var” diyenlerin artık ne demek istediklerini iyi biliyoruz.

Dışarıdan bize verdiği sıcak para ile bizi yönetenler, içine düştüğümüz ya da düşürüldüğümüz ekonomik krizden çıkabilmemiz için bize akıl verirler.

Size yeni bir hikâye lazım” derler.

Hikâyeden kast ettikleri hiçbir şekilde ekonominin iyileşmesi için teknik düzeydeki bir iş değildir. Yeniden borç vermeleri için sizden istedikleri hususlardır. Sizi yönetebilmeleri için sizden istedikleridir.

Sıcak para sağlayıcılarının, Türkiye temsilcileri, para programlarında bu sözü sürekli tekrarlarlar. Size yeni bir hikâye lazım diye…

Hikâyenin ne olduğunu anlamaya çalıştığınızda, hikâyeden kast edilenlerin, doğrudan siyasi olduğunu anlarsınız.

Bize yeni bir hikâye lazım diyenler, Erdoğan’ın sıcak para bulmak için Londra’daki ziyaretini değerlendiriyorlar.

Şöyle ifade ediyorlar; “Siz (Erdoğan) yabancı sermayeye gelin, Türkiye’ye yatırım yapın, emlak alın dediğinizde, size gelip yatırım yapmazlar. Sizin güvenilir olup olmadığınıza bakarlar.”

Küreselleşme saldırıları sırasında yeniden yapılandırma diye, bizden istedikleri özelleştirmeler ve millet malının yağmalanmasıydı. Özelleştirilecek bir şey kalmadı. Daha doğrusu özelleştirmeden alacakları ganimetler azaldı. Ulusal pazarları da ele geçirdiklerini düşündüğümüzde, geriye siyasi tavizlerin ne olabileceği aklımıza geliyor.

Kıbrıs’tan askerin tamamen çekilmesi, Doğu Akdeniz’deki enerji çıkarlarımızdan vaz geçmemiz. Adaları Yunanistan’a terk etmemiz, Açılım Sürecine geri dönmemiz, eskiden olduğu gibi Atlantik Bloğuna teslim olmamız istenecektir.

Astana Süreci sıcak para sağlayıcılarının hiç haz etmediği bir durumdur. Sanıyorum ilk istekleri budur. Sonra sırasıyla diğer siyasi istekler sıralanacaktır.

Özelleştirmelerle ekonominizdeki devleti çok uluslu şirketlere teslim ederseniz, onların istekleri aldıklarıyla sınırlı değildir.

Ol hikâye budur. Bu isteklere direnirseniz, sıcak para (borç) vermeyiz diyorlar.

Üretimsiz bırakarak zihnen ikiye böldükleri Türkiye’yi; faizleri artır, siyasi isteklerimi yerine getir diyen, borç vericilerle karşı karşıyayız

14.5.2018


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir