Ne güzeldi o eski 23 Nisan Bayramları…
Nisan girer girmez başlardık çalışmalara…
Müsamereler hazırlar,grapon kağıdından elbiseler diker,sınıflarımızı Atatürk resimleri ve Türk Bayraklarıyla süsler,şiirler ezberler,yarışmalar tertip ederdik.
Çok büyük bir heyecandı bizim için.
Egemenlik;yönetme yetkisidir.
Ulusal egemenlik ise;yönetme yetkisinin halkta olmasıdır.
Padişahlar ülkeyi istedikleri gibi yönettikleri için,ülke sorunları sahipsiz kaldı.Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başladı ve 4 yıl süren bu savaş sonrası,bizimle birlikte olanlar yenildiği için biz de hükmen yenilmiş sayıldık.
Haydi yine tarihe bakalım biz;
Atatürk Kurtuluş Savaşını başlatmamış olsaydı,şimdi bize soykırım yaptınız diye ahkam kesenler,o zaman yurdumun hangi köşesini kapayım yarışındaydılar.
Siz önce takkenizi çıkarın koyun önünüze;
Afrika’da,Cezayir’de,Kıbrıs’ta,Almanya’da,Filistin’de,Hocalı’da,İran’da,Irak’ta,Filistin’de,yaptığınız katliamları düşünün…
Biz sizin gibi sömürmek için insanların yurdunu ele geçirmeye çalışmadık,sadece bizi arkamızdan vurmaya çalışanlara karşı yurdumuzu savunduk.
Atatürk gibi tarihte milletlerin kaderlerini tayin eden pek çok devlet adamı olmuştur.Kimi ülkesi uğruna herşeyi göze almıştır ve tarih onları asla unutmaz.
Kimisi de koltuk sevdasından,ailesi ve kendisi için ülkesini harcamıştır bozuk para gibi,hiç vicdanı sızlamadan.
Son senelerde yine keyfi yönetimler,yine sahipsiz ülke sorunları…
Bizler Atatürk’ün çocukları”Yurtta barış,dünyada barış” ilkesiyle büyütüyoruz çocuklarımızı…Nefret ve kin duygularıyla değil;Sevgi ve kardeşlik duyguları aşılıyoruz körpecik yüreklere…
Sakın bu duygularımızı aptallık ve korkaklık olarak algılamayın;Biz uzattığımız kardeşlik ve barış elini yılan olup sokanlara indirmesini de biliriz.
Siz hiç akıllanmayacak mısınız! Ne çabuk unutuyorsunuz tarihi…Hele bir açıp bakın,bunun örnekleriyle dolu…
23 Nisan 1920, Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk Halkının Egemenliğini ilan ettiği gündür.
Büyük ATATÜRK bir yıl sonra bunun bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir.
5 yıl sonra ise çocuklara armağan etmiş.
Yani 23 Nisan ilk defa 1929 da Çocuk Bayramı olarak kutlanmıştır.
1979 dan sonra ise 6 ülkenin de katılımıyla sınırlarımızı aşan bu milli bayramımız uluslararası platformda yerini almıştır.
Her yıl ortalama 40 dan fazla ülkeden gelen çocuklar, türk çocukları tarafından misafir edilip, hep birlikte bu bayramı coşkuyla kutlamaktadırlar.
Atatürk,Cumhuriyet’i geleceğin gençlerine emanet etmeyi düşündü,onlardaki vatan ve bayrak sevgisini daha çocuk yaşta bilinçlendirmek için de 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı’nı çocuklara armağan etmiştir.
Dünyada çocuklara bayram hediye eden başka bir millet ve ülke bilmiyorum ben.
23 Nisan artık sadece Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak değil,dünya çocuklarının bayramı olarak kutlanıyor.Yurt içinde ve yurt dışında evlerde,okullarda,konsolosluklarda
büyükelçiliklerde,kurum ve kuruluşlarda,sokaklarda ve meydanlarda büyük bir coşkuyla
kutlanmaktadır.
Bu kutlamalar halkı birleştirmekte,milli birlik ve beraberliğimizin kenetlenmiş olduğunu göstermektedir.
İçinde bulunduğumuz ortamı düşündükçe içimin sızladığını, Atatürk İlke ve Devrimlerine sahip çıkamamanın acısını hissediyorum.
Ulusal Egemenlik kolay elde edilmedi,yüzbinlerce şehit kanı döküldü,aç sefil,bir avuç insan ülkemize sahip çıkmak için canı pahasına savaş verdi.
Atatürk’ten ve Cumhuriyet’ten bu kadar nefret etmek için sanırım TÜRK olmaması gerekir bir insanın.Gerçekten vatanını seven bir insan,insan olan insan,ülkesini parçalamak için her türlü ayak oyunu yapanlara bu kadar çanak tutamaz.Sadece kendisinin ve çevresinin çıkarlarını düşünmek için, ülkesinin göz göre göre parçalanmasına izin veremez.
Çok değerli bir ülkeye sahip olduğumuzun bilincinde miyiz acaba!”Su uyur,düşman uyumaz”sözü boşuna mı söylenmiştir.Sevr ile parçalayamadıkları ülkemizi kendi elimizle mi sunuyoruz pusuda bekleyen hainlere…
İşin en acı verici yanı hainler içimizde…Beklenmedik bir zamanda,beklenmedik yerden gelen bıçak yarasıdır en ağır yara…Sızısı hiç geçmez…Gerçi gözümüze soka soka geliyoruz diyorlar ya…
Bizi öyle güzel kandırıp uyutmuşlarki,uyumadığımızı sanan bizler bile derin uykudayız,uyuşmuş gibi kıpırdayıp bir şeyler yapmayı düşünmüyoruz.
Hani kurbağa hikayesini hepiniz bilirsiniz.Kurbağayı soğuk suya koyup altını hafifçe yakarlar.Isıyı yavaş yavaş yükselttikleri için zavallı kurbağa farkına varmadan ölüp gider.
Bize de onu yapıyorlar,önce Atatürk’ün resim ve heykellerinden başladılar işe.Nabız yoklaya yoklaya istedikleri kıvama getirip,halkı da laylaylom TV lerle uyutup,ağzına bir parmak bal çalarak,yalancı gündemlerle kamuoyunu oyalayıp,devrimleri birer birer yok sayıp Cumhuriyetimizi yıkmaya kadar vardırdılar işi.
Askerimizi,gazetecimizi,gerçekten düşünen sanatçımızı hapsederek,meydanı boşalttılar ve istedikleri gibi at oynatıyorlar.
Eskilerin dediği gibi “köpeksiz köy buldular,değneksiz geziyorlar”
Elinizi vicdanınıza koyun deme zamanı çoktan geçti,vicdanları olsa, bunu yapmazlardı.Şehitlerimizin,tüyü bitmedik yetimlerimizin hakkını böyle kolayca yiyemezlerdi.
Bizler Atatürk’ün çocukları”Yurtta barış,dünyada barış” ilkesiyle büyütüyoruz çocuklarımızı…Nefret ve kin duygularıyla değil;Sevgi ve kardeşlik duyguları aşılıyoruz körpecik yüreklere…
Sakın bu duygularımızı aptallık ve korkaklık olarak algılamayın;Biz uzattığımız kardeşlik ve barış elini yılan olup sokanlara indirmesini de biliriz.
Siz hiç akıllanmayacak mısınız! Ne çabuk unutuyorsunuz tarihi…Hele bir açıp bakın,bunun örnekleriyle dolu…
Dünyanın saygı duyduğu büyük önder ATATÜRK demiştirki:
“Bütün cihan bilmelidirki artık bu devletin ve milletin başında hiçbir kuvvet yoktur,hiçbir makam yoktur.Yalnız bir kuvvet vardır, o da milli egemenliktir.Yalnız bir makam vardır, o da milletin kalbi,vicdanı ve mevcudiyetidir”
İç ve dış düşmanlar size sesleniyorum,sakın bizi sınamayın sakın…Emin olun buna siz pişman olursunuz…
İşte onları da damarlarındaki asil kandan dolayı Atatürk’ün ülkeyi emanet ettiği çocuklar ve gençler unutmaz.Hiç beklenmedik bir anda şahlanır,ne olduğunu bile anlayamadan tarihin karanlık sayfalarına,bir suçlu,bir hain olarak gömüverirler bir daha hatırlanmamak üzere.
Emin olun TÜRK MİLLETİ ülkesine yapılan bu zulüm karşısında sessiz kalmayacalktır.Öyle bir şamar vuracaktır ki bütün dünya şaşıp kalacaktır.İnanın çok uzak değil…
Biz daha çok 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı kutlayacağız…
OHAL e rağmen…Demokratik bütün yolları kapatmanıza rağmen….
Atatürk’ün gösterdiği dürüst yollarla bütün engelleri aşarak Demokrasi’yi,
Cumhuriyet’i,Atatürk’ü yaşatmayı başaracağız…
Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Bir yanıt yazın