Diploma meselesinin önemi büyük.
Çünkü diploması yoksa, cumhurbaşkanlığı düşer, hatta düşmekle kalmaz, hiç cumhurbaşkanı olmamış kabul edilir.
Attığı her imza geçersiz olur, yaptığı tüm atamalar düşer, hatta onayladığı hükümet bile otomatikman düşer.
Dokunulmazlığı kalkar.
Silivri’yi boylar!
O kadar kritik bir konu yani.
İlkokul
İsterseniz Tayyip Erdoğan’ın eğitim hayatına daha yakından bir göz atalım.
26 Şubat 1954 doğumlu.
Kasımpaşa Piyale Paşa İlkokulu’nu 1965’te bitirmiş.
İlkokul Eylül ayında başlar. Yani 6 yaşında okula başlamış olsa 1960 yılının Eylül ayında ilkokula kayıt yaptırır.
1960-61, 1961-62, 1962-63, 1963-64, 1964-65 dönemlerinde okula devam eder.
Kayıpsız bir şekilde mezun olur.
Hiç belli etmiyor deseniz de demek ki ilkokul diploması var!
Ortaokul-Lise
1965’te ilkokulu bitirdikten sonra İstanbul İmam Hatip Lisesi’ne giriyor.
O yıllarda orta kısım 4 yıl, lise kısmı ise 3 yıl, toplamda 7 yıllık eğitim veriyor.
1965-66, 1966-67, 1967-68, 1968-69 dönemlerinde orta kısım 1969-1970, 1970-71, 1971-72 yıllarında lise kısmı.
Yani Tayyip Erdoğan’ın 1972 yılında İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden mezun olması gerekir.
Ama 1973’te mezun olmuş!
1 yıllık bir kayıp var, acaba Tayyip Erdoğan 1 yılı tekrar mı etti?
Yani sınıfta mı kaldı?
Lise yıllarında pek başarılı bir öğrenci olmadığını zaten arkadaşları da aktarıyor.
Süleyman Demirel’den Turgut Özal’a kadar, tüm devlet liderlerinin ilkokul karnelerine kadar, aldıkları tüm notları biliyoruz.
Öyle ki Osmanlı döneminde okuyan Mustafa Kemal’in bile okul sicilleri, karneleri, ders notları elimizde.
Ama Tayyip Erdoğan’ınki yok!
Neden?
Kasımpaşa Piyalepaşa İlkokulu veya İstanbul İmam Hatip Lisesi, böylesine önemli bir mezun verdiğine göre, o talebenin tüm sicil defterini, karnelerini, okul notlarını, çerçeveletip okul girişinde neden sergilemez?
Biz cumhurbaşkanımızın ortaokul veya lisede sınıfta kalıp kalmadığını bile bilemiyoruz!
Üniversiteye nasıl girdi?
Aslında bu lise son sınıf devresinin üzerinde durmak gerek.
Çünkü o iki yıl çok kritik.
12 Mart dönemi.
1971-73 arası.
Artık lisede reşit bir öğrenci.
1973’te İmam Hatip’ten mezun oluyor ama üniversiteye girme hakkı yok.
Çünkü o tarihlerde, İmam Hatip mezunları İlahiyat dışında bir bölüme giremiyorlar. Girmek isteyen olursa normal bir liseden diploma almak zorunda.
Tayyip Erdoğan da, çok dini bütün bir insan olduğu için İlahiyat’ta okumak istemiyor, Ticari İlimler okumak istiyor!
Bunun için de önünde bir yol var. Lise fark derslerini verip, bir diploma alıp, üniversiteye girebilir.
Ortaokul-lise döneminde 1 yıl sınıf kaybı olan Tayyip Erdoğan, 1973 Haziran’ında liseyi bitirip eve kapanır, ders çalışır ve Ekim ayında Eyüp Lisesi’nden diploma alır!
Sonra bu diplomayı alır ve Aksaray Ticari İlimler Akademisi’nin yolunu tutup orada kayıt yaptırır.
Lise fark diploması neden yok!
1973 yılında Ekim ayında yine de üniversiteli sayılamaz.
Çünkü kayıt yaptırdığı yer üniversite değil Akademi’dir.
Bir tür Yüksek Okul ama üniversite değil!
1973’te kayıt yaptırırken Akademi’ye iki adet diploma sunmuş olması gerekir.
Birincisi, İstanbul İmam Hatip Lisesi diploması.
İkincisi, Eyüp Lisesi diploması.
Bildiğimiz kadarıyla İmam Hatip diploması var ama Eyüp Lisesi diploması yok!
Eyüp Lisesi, bu pırlanta öğrencisini mezunları arasında saymasına rağmen, diplomasını çerçeveletip okul girişine asmamış!
Kaldı ki Eyüp Lisesi’nde verdiği kaç fark dersi var, bu sınavlar ne zaman yapılmış, bu sınavlardan kaç almış, bu kayıtlar da ortada yok.
Eyüp Lisesi’ne ait öğrenci numarası ve sicil kaydı yine yok.
İnsan ister istemez meraklanıyor, nerede bu diploma?
Ya da var mı böyle bir diploma!?
Hadi diyelim Eyüp Lisesi bu kadar ihmalkar, Aksaray Ticari İlimler Akademisi’nde her iki diplomanın da orijinali ya da noter onaylı bir sureti olmak zorunda.
Eğer Aksaray Akademisi sonradan Marmara Üniversitesi haline dönüştü ise, o zaman da Marmara Üniversitesi’nde, Tayyip Erdoğan’a ait bir pembe karton kapaklı sicil dosyası olmalı. Burada da bu diplomalar olmalı!
Ama yok!
Sahi nerede bu Eyüp Lisesi diploması?!
Üniversite yılları
Gelelim Akademi günlerine…
1973 yılında Akademi’ye girmiş.
Normal şartlar altında, 1976 yılında mezun olması gerekir. Çünkü okul 3 yıllık.
Ama mezuniyet tarihi 1981!
3 yıllık okulu 8 yılda bitirmek!
Hadi hakkını yemeyelim. Son yılı şubat döneminde bitirmiş, yani yarım sene eksiği var.
Ama sayalım:
1973-74, 1974-75, 1975-76, 1976-77, 1977-78, 1978-79, 1979-80, 1980-81.
Yine 7.5 yıl ediyor!
Burada hemen bir duralım ve 8 Aralık 2013 tarihine dönelim ve Başbakan Tayyip Erdoğan ne demiş okuyalım:
“Üniversitelilere sınırsız af diye bir şey tanımıyoruz. Çünkü bu öğrenciler üniversiteleri terör alanına çevirdiler. Hazırlığımızı yapıyoruz, 6-7 yıl içinde bitirdin bitirdin. Bitiremedin güle güle?” dedi.
Bak sen şu Tayyip’e!
Sen 3 yıllık Akademi’yi 7.5 yılda bitir ama 4-5 yıllık üniversiteyi 6-7 yılda bitiremeyen öğrencileri okuldan şutla!..
3 yıllık okulda 7.5 yıl öğrencilik.
Lise döneminde 1 yıl kaybı olan bir öğrenci için, normal bir kayıp diyebilirdik belki.
Ama biliyoruz ki, Lise’de 1 yıl kaybeden Tayyip Erdoğan, 1973 yazından itibaren çok çalışkan bir öğrenci olmuştur ve fark derslerini bir çırpıda vermiştir!
Hadi diyelim tekrardan biraz tembelleşti.
Ya da rehavete kapıldı.
Ama 3 yıllık okulda, 7,5 yıl kayıt silmeden kimseyi tutmazlar!
Birinci ihtimal; kaydı silindi, diploması o yüzden yok!
İkinci ihtimal; kaydı silindi ama 1981’de afla geri döndü ve okulu bitirip diplomayı aldı.
Ama her iki halde de, kayıt silme belgesinin olması gerekir.
Nerede bu belge?
Afla döndü ise, başvuru belgesi nerede?
İki belge de yoksa, nerede bu öğrenci?
Arkadaşsız öğrencilik
Aslında bu da üzerinde çokça durulan bir konu.
Tayyip Erdoğan’ın üniversite arkadaşı hiç yok.
Onu tanıyan, bilen, gören, duyan kimse yok.
Düşünsenize, sizinle aynı sırada oturan, aynı sınıfınızdaki arkadaşınız, önce Büyükşehir Belediye Başkanı oluyor, sonra Başbakan ve şimdi de Cumhurbaşkanı.
Ama bir tane bile üniversite arkadaşı çıkmıyor.
Üstelik, İmam Hatip arkadaşları ile çok sıkı bağlarını onlarca yıl sürdüren vefalı bir arkadaştır Tayyip Erdoğan.
Ve yine tüm arkadaşlarını kollayan, iş veren biri.
Neden bir tane arkadaş çıkmaz şu Akademi’den?
İki kritik yıl: 1971-1981
İsterseniz Tayyip Erdoğan’ın lise ve üniversiteden mezun olduğu, ya da mezun gözüktüğü veya gösterildiği iki yıla odaklanalım.
1972’de bitirmesi gereken liseden 1973’te mezun oluyor.
Yıllar 1971 darbesi dönemi.
MİT’in İslami kesimler içine sızdığı yollar.
Mümtaz’er Türköne 5 Temmuz günü şu satırları yazdı:
“70’lerin başına ait bir hikâye. Üniversitede okurken polisler sebepsiz yere Siyasî Şube’ye alıyor; iyi polis-kötü polis muhabbeti ile korkutucu bir sorgudan geçiriliyor. En nihayetinde üçüncü bir kişi ‘bize çalışacaksın’ diye meseleyi bağlıyor. İslâmcı dostum, ‘Ben reddettim, ama çevremde aynı tezgâha düşüp teklifi kabul eden çok sayıda tanıdığım olduğunu anladım’ diye bitirdi hikâyeyi.”
Ertesi gün Ali Bulaç açıklama yaptı. O kişi benim ve olay doğrudur diye…
1970’lerin başı…
Liseyi bir yıl uzatan bir isim, kendi ifadesine göre İslamcı hareketin içinde yer alan bir isim Tayyip Erdoğan!
Acaba?
10 yıl ileriye gidelim ve 12 Mart’tan 12 Eylül darbesi dönemine gelelim.
1976’da bitirmesi gereken Akademi’yi 1981’de bitiriyor.
Tesadüf yine darbe dönemi.
Her iki darbe döneminde de, Tayyip Erdoğan’a kimse dokunmuyor.
Kendi ifadesi ile İslamcı gençliğin en önde gelen lideri olduğu halde.
12 Eylül’ün en önemli nedeni olarak gösterilen Konya mitinginin başında olduğu, İstiklal Marşı okunurken oturma eylemi yaptığı halde…
Diğer İslamcılar hapse atılırken, Tayyip Erdoğan’a üniversite diploması veriliyor!
MİT ajanı mı?
Aslında diplomalardaki tutarsızlıklar, başka bir şeyin göstergesi.
Akademi’ye nasıl girdi?
Neden hiç devam etmedi?
Neden ve nasıl diploma alabildi?
Bunun ülkemizde tek açıklaması olabilir:
Ya Emniyet ya da MİT elemanı ya da personeli olmak!
Tayyip Erdoğan’ın okul yıllarındaki karanlık, ancak MİT arşivine bakılarak aydınlatılabilir.
Sahte geçici mezuniyet belgesi
Gelelim işin sahtecilik kısmına.
Tayyip Erdoğan’ın elinde 1981 yılında aldığı geçici mezuniyet belgesi var.
Ama bu geçici mezuniyet belgesi
Mühürsüz,
Resimsiz,
İmza sahte.
Bir belgede üç ayrı kalpazanlık!
Mühürsüz mezuniyet belgesi asla olamaz.
Mühürsüz hiçbir devlet evrakı olamaz.
Mühür varsa devlet vardır, mühür yoksa devlet yoktur!
Kaldı ki Tayyip Erdoğan’la aynı yılda ve dönemde geçici mezuniyet belgesi alanların evrakında mühür de var, fotoğraf da var.
Üstelik imzalar farklı.
Tayyip Erdoğan’ın geçici mezuniyetindeki dekan Doç. Dr. Sinan Arıtan’ın imzası ile diğer geçici mezuniyet belgelerindeki dekan Doç. Dr. Sinan Arıtan’ın imzası farklı.
Belli ki Tayyip Erdoğan, askerliğini yedek subay olarak yapmak için bir sahte belge düzenlemiş.
Belki kendi isteğiyle belki de üstlerinin yönlendirmesiyle.
1982 yılının askerlik belgelerine bakılarak, Tayyip Erdoğan’ın nasıl yedek subay olabildiği araştırılabilir. Askerlik şubesindeki dosyasında neler var. Askeri birliğindeki dosyasında ne evraklar var.
Yedek subay kantinci?
Kaldı ki burada da bir başka sıkıntılı durum var.
Tayyip Erdoğan, kendi hayat hikayesini anlatırken askerliğini 1979 yılında yaptığını anlatıyor.
Ama askerlik kayıtları 1982’yi gösteriyor.
(Bu arada Soner Yalçın, Kayıp Sicil’de 1983 olarak belirtmiş)
Öyle garip bir durum ki, askerliğini 1979’da yaptığına dair gazete küpürleri ve bir de asker şapkalı bir resim var.
Hafıza yanılır.
Çünkü insan yanılır.
Ama bir insan askerliğini 1982’de yapıp da 1979’da yaptığını anlatamaz.
Basit bir nedeni var, 1980’de darbe oldu.
Tayyip hem 1979’da askerlik yaptığını iddia ediyor, hem de 1980’da darbede gözaltına alınıp Metris’e atıldığını.
Herkes Metris yalanına gülüyor, bir caka satma olayı diye.
Ama daha vahimi, Tayyip, Metris kurulduğunda Metris’i kuran ordunun yedek subayı!
Üstelik bunu da karıştırıyor.
Burada hemen askerlik parantezi de açalım derim.
Tayyip’in askerlikle ilgili de bir fotosu ve arkadaşı yok!
Tıpkı üniversite gibi.
Kantinci olduğunu söylüyor ama sadece tek başına çekilmiş bir fotosu var.
Bu arada Ergün Poyraz’ın yayınladığı askerlik belgesinde kantin subayı değil takım komutanı gözüküyor.
Yoksa diyorum, bu belge de mi sahte?
Garip değil mi?
Hem hayalet öğrenci…
Hem hayalet asker…
Bu işte sizce bir MİT yeniği yok mu?
Tayyip Erdoğan’ın askerlik fotosu olmadığı için şüpheler oluşunca, Rize Müftüsü Yusuf Doğan bir foto yayınladı Tayyip Erdoğan’ın da olduğu.
Ama Yusuf Doğan askerliğini 1983’te Kıbrıs’ta yapmıştı!
Her yalanı kapatmak için başka bir yalan çıkıyordu piyasaya.
Sahte diploma
Aslında üniversiteden diploma almanız şart değildir. Geçici mezuniyet belgesi ile de pek çok işleminizi yapabilirsiniz.
Prosedür şöyledir.
Okuldan mezun olduğunuz an, üniversite size bir geçici mezuniyet belgesi verir. Ama hemen akabinde diploma da hazır olur ve diplomalar arşivinde saklanılır.
Siz okula gittiğinizde öğrenci işlerine gider ve ben diplomamı almamıştım dersiniz, arşivden çıkartıp verirler.
Yani zaten hazır olan diploma size verilir, yeniden bir diploma düzenlenmez!
Tabi verirlerken imzanızı alırlar, teslim tesellüm belgesi ile.
Tayyip Erdoğan, 1981’de mezun olduğunda Akademi mevcut.
O yıl içinde mutlaka diploma hazırlanmış olmalı.
1982 yılında Akademi Marmara Üniversitesi’ne bağlandı ise, bu diploma, arşivle birlikte Marmara Üniversitesi arşivine devredilmiş olmalı.
Yani Tayyip Erdoğan’ın elinde, üzerinde Marmara Üniversitesi yazmayan bir diploma mutlaka olmalı!
Ama yok!
Marmara Üniversitesi, eski diplomaları imha edemez. Saklamak zorundadır. Ama bir imha kararı alınacaksa, bu da üniversite karar defterinde yazılı olmalı.
Kararsız imha olamaz.
Ama böyle bir karar da yok!
Diploma ihtiyacı
Aslında Tayyip Erdoğan’ın bir diplomaya da ihtiyacı yok ki.
Bir dönem muhasebecilik yapıyor, sonra particilik. Ondan diploma isteyecek kimse yok. Zaten 1981’de mezun olan Tayyip Erdoğan, 1994 yılına kadar okula uğramıyor ve diploma da almıyor.
1994 yılanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday oluyor.
İşte o tarihte diploma gerekiyor.
Ya da kendisi öyle hissediyor.
YSK’ya bir diploma veriyor.
Dikkat edin tarih 1994!
Peki bu diploma nerede?
Evet bu diploma ortalıkta yok!
İki diploma ikisi de sahte
Ama Ergün Poyraz bu diplomayı yayınladı.
Ne zaman?
Tam da cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında.
26 Eylül 2015’te Oda TV haber sitesinde.
Ama bu tarihte başka bir şey daha olmuştu, Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olunca, Yusuf Halaçoğlu, Tayyip Erdoğan’ın 4 yıllık üniversite mezunu olmadığını, bu nedenle aday olamayacağını açıklamıştı.
Peki ne oldu?
Bunun üzerine Marmara Üniversitesi hemen Tayyip Erdoğan’a bir diploma düzenleyip verdi.
Artık diploması vardı!
Ama büyük bir hata yapmışlardı. Verdikleri yeni diploma ile 1994’te Tayyip Erdoğan’ın YSK’ya sunduğu diploma farklıydı!
Yani iki diploması vardı artık Tayyip Erdoğan’ın ve ikisi de birbirinden farklıydı.
İki sahte diploma!
Kim sahtekar?
Marmara Üniversitesi’nin bir kabahati yoktu aslında.
Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması gerekiyordu ama diploması yoktu.
Mecbur bir diploma vereceklerdi.
Yoksa hapsi boylarlardı.
Onlar da kendilerince bir diploma hazırladılar.
Ve tam da o dönemde İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi, Marmara Üniversitesi’nin diploma erişim linkine erişimi yasakladı.
Bir haltlar karıştırıyorlardı ve bu ortaya çıksın istemezlerdi.
Sadece bu karar bile, ortada bir kalpazanlığın olduğunun kanıtıdır.
Erişim engellendi, üniversite rektörlüğü sahte diplomayı üretti ve açıkladı.
Ama üniversitenin Tayyip’in daha önce bir diploma aldığından (ya da kendisinin hazırladığından) haberi yoktu ve şimdi iki diploma birbirini tutmuyordu.
Sıkıntı şuradaydı, üniversite bir kişiye 1994’te diploma verdi ise, bunu bilirdi.
Belli ki Tayyip Erdoğan, bu diplomayı üniversiteden almamış kendisi hazırlamıştı, o nedenle üniversitede kaydı da yoktu.
Eğer üniversiteden alınmış olsaydı, bu kaydı gören üniversite Tayyip Erdoğan’ı uyarır, siz zaten daha önce bir diploma almışsınız derdi.
Gerçekten de aldığınız diplomayı kaybedebilirsiniz, çaldırabilirsiniz vb. Böylesi durumlarda bir kayıp ilanı çıkartır, o ilanla başvurur, o kayıp ilanı üzerine üniversite size yeni bir diploma verir.
Ama işte bu prosedür de uygulanmamıştı.
Biri Tayyip Erdoğan’ın hazırladığı,
Diğeri Marmara Üniversitesi’nin hazırladığı iki ayrı diploması olan
Ve ikisi de sahte olan bir cumhurbaşkanımız var.
Ne kadar övünsek azdır.
Marmara’nın sahte diploması
Marmara Üniversitesi’nin yeni hazırladığı diploma da baştan aşağı sahteydi.
Nasıl mı?
Diplomada 1981 Şubat mezunu yazıyor. Ama üniversitelerde Şubat diye bir dönem yoktur. Güz dönemi ya da yaz dönemi yazması gerekir.
Üniversitenin altında dekan olarak Prof. Dr. Ömer Faruk Batırel ismi ve imzası var. Ama o Ömer Faruk Batırel o dönemde ne dekan ne de profösör.
Geçici mezuniyet belgesindeki öğrenci numarası ile diplomadaki öğrenci numarası da birbirini tutmuyor üstelik!
Ve bir üniversite böyle abuk sabuk bir diploma düzenler mi?
Bu sahte diploma üzerine yazılar çıkmaya başlayınca, AKP’nin internet trolleri bir belge yaymaya başladılar internet üzerinde.
İngiltere’den Principal Forensic Service adlı bir adli kuruluştan, Anthony Stockton’un diplomayı incelediği ve doğruluğunu onayladığı iddia ediliyordu.
Sonra Nokta dergisi uzmana ulaştı, uzman çok şaşırdı, ne böyle bir belge incelemişti ne de böyle bir rapor vermişti.
Yani sahte diplomanın sahte olmadığını ispatlamak için sahte bir rapor düzenlemişlerdi.
Eee reislerine özenmişlerdi doğal olarak.
– Gökçe Fırat –
Bir yanıt yazın