From: Ayla Çokbudak
İslâm anahtarı ile Araplaşan Ülkemizin içine girdiği durumu anlatan ilginç bir analiz…Biraz uzun ancak okumakta yarar var…
HÜSNÜ MAHALLİ : Türkiye’nin yeni kuşakları & IŞİD’ten farklı olmayacak’ !!!
Bu rezalet devam ettiği sürece, 10-15 yıl sonra Suriye ve Irak nüfusunun %30’u cahil olacak. Cehalet yeni kuşak IŞİD’çi yaratmak için en önemli öge. Cehalete dinsel ve mezhepsel söylemleri monte etmek çok daha kolay. Türkiye’deki cemaatler bunun en somut kanıtı. Böyle devam ederse Türkiye’nin yeni kuşakları IŞİD’ten farklı olmayacak.
Haziran’da Musul’u ele geçirerek herkesi şaşırtan IŞİD kısa bir süre içinde Irak’ın üçte birini işgal edecekti. Irak ordusu ve devleti dağılmak üzereydi. IŞİD’in Kuzey Irak’taki Kürt bölgelerine saldırması Batı’yı harekete geçirdi. Üstelik IŞİD’çiler görsel sanat becerilerini sergileyeİrek Amerikalı ve İngiliz gazetecilerin kafasını kesmeye başlamış ve heyecan yaratmak için binlerce Ezidi kadını kaçırarak fantezilerinden söz ettirmeye başlamıştı.
ABD ve müttefikleri karşı koymanın planlarını yaparken IŞİD lideri Bağdadi 5 Temmuz’da Musul’da bir Cami’de ortaya çıktı ve İslam Devletini kurarak kendini Halife ilan etti. Irak’ın % 30’unu ve Suriye’nin % 20’sini kontrol eden IŞİD artık İD (İslam Devleti) olmuş ve bu devletin yaklaşık 60-70 bin militanı vardı.
Hepsi ruh hastası, katil, sapık ve öldürmeye programlanmış.
Önemli olan korku salmak, Üstelik intihar saldırılarına çok
meraklılar. Olay tipik bir psiko-analiz konusu.
Onlara
– ‘Kâfirlerin arasında kendinizi havaya uçurduğunuzda melâikeler gelecek ve parçalanan cesedinizi toplayıp direkt cennete taşıyacak. Cennetin kapıları Allah tarafından sizin için özel olarak
açılacaktır.’ deniliyor.
Onlar da buna inanarak seve seve intiharcı oluyorlar. Kimi
öldürdükleri hiç önemli değil. Onlar için herkes kafir ve yok edilmelidir. Önemli olan korku salmaktır. Korku saldıkça daha çok bölgeyi işgal edebileceklerini düşünüyor ve dünyanın dört bir yanındaki yandaş ve sempatizanlarına ‘ Gelin kendi devletiniz için savaşın’ deme fırsatını yakalıyorlardı. Medya ise her zaman onlara hizmet ediyordu. İD ya da bildik adı ile IŞİD’in her olayı büyük haber oluyordu. Özellikle magazin içerikli olanları. Yani IŞİD’in işgali altındaki bölgelerde sosyal yaşam.
Kadınların patlıcan alması yasak!
Çünkü IŞİD tüm kadınlar için tam tesettürü zorunlu kılmış, ilk okuldan başlayarak
kız ve erkek öğrencileri ayırmış, kadınların erkek berber, terzi ve doktorlara gitmesini yasaklamış, okullarda müzik, spor, felsefe, kimya ve biyoloji derslerini iptal etmiş, kadınların pazarlarda muz, patlıcan ve salatalık satın almalarını yasaklamış ve Arapça dilinde erkek olduğu için kadınların sandalyede oturmalarını cezalandırmıştır. Erkekler için de bir dizi önlem alan IŞİD, onlardan da dar pantolon değil şalvar ve dize kadar uzanan gömlek giymelerini, saç ve sakal uzatmalarını, içki ve sigara içmemelerini, zorunlu olarak namaz kılıp oruç tutmalarını ve Halife hazretlerinin emirlerine hiçbir şekilde karşı gelmemelerini istiyordu.
Emirlere karşı gelenler
– Kırbaçlanıyor,
– El ve kolları kesiliyor,
– Çarmıha geriliyor,
– Zorunlu din kurslarına tabi tutuluyor,
– Yüksek binalardan canlı canlı atılıyor,
– Kafası uçuruluyor,
– Kurşuna diziliyor,
– Canlı canlı yakılıyor ya da
– Taşlanarak recm ediliyor.
Her şey karanlık bir orta çağ alışkanlıklarına uygun!
Kanlı terör örgütü IŞİD, işgal ettiği yerlerdeki kadınları, önce cinsel istismar aracı olarak kullanıyor, sonra da zincirlere bağlayıp, pazarlarda köle olarak satıyor.
Ortaçağ artıkları
Şekil, şema ve içerik. Her tarafları kapkara lümpen tipler.
Bulundukları bölgeleri zifiri karanlığa çevirmek istiyorlar. Kendi beyinleri gibi. Ama yaptıkları her şeyi ayet ve hadisleri kendilerine göre yorumlayarak açıklıyorlar. Kuran-ı Kerim’i, Hadisleri ve İslam tarihini onlardan daha iyi bilen yok ve olamaz! Bu sapık ruh hastalarından dolayı bugün artık Suriye, Irak, Yemen, Libya, Afganistan, Somali ve Nijerya’da milyonlarca çocuk okula gitmiyor, gidemiyor. Suriye ve Irak halklarının neredeyse %40’ı IŞİD, Nusra ve benzeri radikal örgütlerin korkusundan kendi evlerini terk ederek başka yerlerde yaşamaya çalışıyor. Ülke dışına kaçanların dramı çok daha farklı.
Her iki ülkenin (AS: Irak ve Suriye) sosyal, kültürel ve demografik yapısı dağılmıştır. Ekonomi ise toptan çökmüştür. Bu ülkelerin normalleşmesi için en az 20-30 yıl gerekecek. Bu işten kazançlı çıkan tek ülke var o da İsrail. Tek bir kurşun sıkmadan kendisi için büyük tehlike oluşturan Suriye, Irak ve Mısır’ın dağıtılmasını sağlamıştır. Yemen, Libya, Somali, Afganistan ve Lübnan birer bonus. Filistin gümbürtüye gitti. En büyük piyango Türkiye. Bölgenin tüm işbirlikçi liderleri İsrail’e hizmet etmiştir. Bu rezalet devam ettiği sürece 10-15 yıl sonra Suriye ve Irak nüfusunun %30’u cahil olacak. Cehalet yeni kuşak IŞİD’çi yaratmak için en önemli unsurdur.
Cehalet, dincilerin besin kaynağı
Cehalete dinsel ve mezhepsel söylemleri monte etmek çok daha kolaydır. Türkiye’deki cemaatler bunun en somut kanıtıdır. Televizyonlarda giderek yaygınlaşan dini içerikli programların amacı cahil insanları yüzeysel ve gerçek olmayan dini söylemlerle esir alıp kullanmaktadır. Tipik bir Suudi Selefi Vahabi taktiği. Bugün bu ülkede yaşanan süreç devam ederse Türkiye’nin yeni kuşakları IŞİD’ten farklı olmayacaktır. Tek farkla IŞİD çok daha deneyimli ve becerikli. Örneğin küçük yaşta çocukları topluyor, özel eğitimden geçirerek beyinlerini yıkıyor ve intihar eylemcisi olarak hazırlıyor. Yani hemen yok edilmezse 5-10 yıl sonra IŞİD’in elinde binlerce intiharcı olacak ve bunları istediği yerde ve zamanda kullanabilecek.
Emre itaat etmeyenin cezası ölüm
‘Yaratıcı Kargaşa’ dedikleri teori bu olsa gerek. Üstelik bu kez Kaide’den farklı olarak IŞİD’in elinde her türlü tank, top, füze, roket ve hatta kimyasal silah var. Dünyada ise milyonlarca elemanı, destekleyicisi, sempatizanı, seveni, yardım edeni ve kendisi ile duygusal dayanışma içinde olanı var. Herkesin kendine göre bir gerekçesi var. Bazılarına göre IŞİD ‘Sünni alemin devrimci
direnişçileri‘. Başkaları onları ‘Alevi ve Şiileri yok ettiği için seviyor’. ‘Haçlılara kafa tutuyor’ diyenler de var. Bu doğru değil dediğinizde suçunuz sabit oluyor: Halife Hazretlerine itaatsizlik!
Kanlı terör örgütü IŞİD militanları Ezidi halkı katletti, sağ kurtulanlar yerini, yurdunu terk edip, kaçtı.
HALİFENiN HİLAFETİ
5 Temmuz 2014’te kendini Halife ilan eden Bağdadi, Peygamber sülalesine dek uzanan asil şeceresini de açıklamayı unutmamıştı. Biraz asalet, biraz mistisizm ama mutlaka dinsel. Yani Kuran ve Hadisler. O da bu işi çok iyi beceriyordu. Ayet ve Hadisler Hazret’in keyfine göre tefsir ediliyor ve yorumlanıyordu. Hazret nasıl isterse. Kolay değil adam Halife yani hepimizin Emir El-Müminin’i. Dünyanın dört bir yanından Irak ve Suriye’ye giderek IŞİD saflarında savaşanlara bu işin ‘çok yüce ve ciddi’ olduğu gösterilmelidir. Nasıl olsa garibanlar Arapça bilmiyor ve herkes onlara kolayca her şeyi yutturabilir. Bağdadi de öyle yapıyor. Hazretleri, 80 olması gereken koalisyon ülkelerini Merci Dabık meydan savaşı’nda yenecek, Fırat’ın suları çekilecek, muzaffer hilafet ordusu Konstantiniye’yi alacak oradan Şam’a yola çıkarak Emevi Camii’de namaz kılınacak sonra da Kahire alınacak… Sonrası kolay.. Emevi, Abbasi ve Osmanlıların vardığı tüm topraklar Halife Hazretlerine bağlanacak. Hazret’e göre bunların tümü Kuran ve Hadislerde anlatılıyor. İnanmayanların kellesi vurula… (YURT Gazetesi, 05.08.2015)