(Walls Street Journal ve Müzeye AÇIK ÜST MEKTUPTUR (13 Şubat 2018)
Muhatap: a- The Wall Street Journal – Editors
b- The Washington Soykırım Müze İdaresi ve Mütevelli Heyeti
c- ABD Başkanlık Ofisi (Müzenin bağlı olduğu üst merci olarak)
Bilgi-Suret: ABD Ankara Büyükelçiliği Basın Ataşeliği
TC Washington B. elçiliği
TC Dışişleri Bakanlığı, Ankara
Basın vr akademi
Muhterem Beyefendiler 13 Şubat 2018
Konu: WSJ Makalesi 25.1.2018: https://www.wsj.com/articles/will-trump-tell-the-truth-about-the-armenian-genocide-1516925489
Bicini ve İkinci Dünya savaşları ve “soykırım mito-manisi” (Erich Feigl) ile ilgili tarih hakkında müstakil araştırmacı ve yazarlar olarak, makale yazarının dominant bir eda yazdığı makale içeriğinden fevkalade rahatsızlık duyduğumuzdan bunu ret etmek mecburiyetini duyduk; zira daha önce New York Bölge Savcısı olan Bay Robert M. Morgenthau’un bu yazı içeriği, neredeyse A’dan Z’ye kadar gerçek değildir, kanıtlanmamıştır ve ayrıca dünkü ve bugünkü tarih hakkında devasa bilgi eksikliği ile maluldür Müzenin duvarında durmakta olan ve Hitler’e atfedilen cümle tamamen yalandır ve ihtimal yirmi yıldan fazladır oradadır. Maalesef Müze kendisine yapılan talepler ve sunulan belgesel kanıtlara suskun kalmayı yeğlemiş veya “sessiz kalarak bu tarihsel yalanı halktan saklanması” söylenmiştir. Avrupa’daki yetkili muhtelif mahkeme kararlarına ve hukuki mevzuata rağmen, Müze bu “soykırım yalanının” propaganda edilmesine alet olmuştur
Bay Morgenthau’un hükmedici görüşlerine cevap veren bu makale “üzerindeki araştırmamızı“ ekte sunuyoruz ve öyle sanıyoruz ki kendileri muhtemelen İkinci Dünya Savaşında Yahudilerin toplanıp ölüm kamplarına yollanmasında hizmet eden Nazi Ermeni Lejyonunun mevcudiyetini bilmemektedir; aynı bağlamda Türk diplomatların Vichy Fransa’sından on binden fazla ve Rodos adasından binlerle Yahudi’yi kurtarışlarından ve özel trenlerle Filistin’e yollanmalarından, ve internette bile bulunan kitap makalelerden habersizdir. Bu aslında Ermenilerle Türklerin asırlarca huzur ve barış içinde aynı sokakta yaşadıklarını bilenler için sürpriz değildir. Sayın Bay Morgenthau emeklilik çağında Osmanlı tarihini tanımaya başlarsa, Osmanlı İmparatorluğunun 600 yıldan fazla “yaşat ve yaşa” siyaseti nedeniyle var olduğunu ve bir zamanlar Avrupa’dan Endonezya’ya kadar otuzdan fazla etnik grubu yönettiğini öğrenebilir. Dip botu olarak Osmanlı Türklerinin Yahudilere davranışını hakkında iki alıntı sunmaktayız ve sanırız ki Bay Morgenthau için yeteri kadar açıktır.
Zannediyoruz ki, bu araştırmada kulaktan dolma veya ninelerden kalma önyargılı masalları cevaplanırmış bulunuyoruz ve sizlerden saygı ile halka şu hususta doğruyu söylemenizi talep etmekteyiz: “Müze duvarındaki söylem doğru mudur”? Buna cevap vermeden önce de Birleşmiş Milletlerin hukuksal taleplerine de saygılı olmalısınız. Eğer duvardaki söylem doğru ise, bu takdirde Nüremberg Harp Divanının 1948 yılında bu belgeyi sahteliği nedeniyle iptali, ayrıca William L. Shirer’in kitabında 22.08.1939 toplantısı ile ilgili verilen doküman yanlış mıdır? Aynı içerikleri teyit eden Amerikan Ordu Belgeleri de mi yanlıştır?
Sayın Baylar, etik olarak durumu açıklamaya ve bu suretle “bir sürü boş, dominant ve hatta karar verici iddialarınızı da tashih etmeye mecbursunuz” zira bu konularda hukuken geçerli bir belge hiçbir zaman herhangi bir yetkili mahkemeye ibraz edilmemiş veya alınmış kararları teyitedilmemiştir.
ABD arşivleri, Kongre veya Senato referanslı ve Bay Morgenthau’un makalesini nakzeden belgelerle doldur; hâlbuki hukuk ve kanun aleminde ün sahibi Bay Morgentha kuralları ihmal veya görmezden gelmiş ve konuda “savcı olarak davranırken savunmaya ve kanıtlara gerek görmemiş ve ülke yaslarına uymayarak aynı olayda bir hâkim veya ebedî bir tanrı tutumu” içinde olmuştur
Bu yapılanların kabul göremeyeceği anlamında araştırmamızı sunarken Wall Street Journal Gazetesinin Bay Morgenthau’un “Ermeni Soykırımı” hakkındaki isteklerine katılıp katılmadığını da açıklamasını saygılarımızla talep ederiz.
Dr. Yurdagül Atun
(Araştırmacı) – International Aydin University
(yurdagulbeyoglu@hotmail.com)
Şükrü Server Aya (Araitırmacı) International Aydin University
(ssaya@superonline.com&ssaya01@gmail.com)
Prof. Ata Atun (Rector)
International Aydin University
DİP NOTLARI
“Türk idaresi altında Anadolu’daki Yahudi Cemaatleri her tarafta gelişmeye ve zenginleşmeye devam etti. Osmanlılar Bursa’yı 1326’da zapt etiler ve başkent yaptılar ve Yahudiler Osmanlıları kurtarıcı olarak kucakladılar. Sultan Osman onlara Etz-a-Hayyim (Hayat Ağacı) sinagogunu inşa etmeye izin Verdi. Bu Sinagog 1940 lı yıllara kadar hizmette kaldı. “ (# 1)
< Edirne’de 1454-69 yılları arasında Baş Haham olan İsaac Sarfai, meşhur “Edirne Mektubunu” bu çağda yazdı. Mektup, Osmanlı topraklarına hicret eden Almanyalı Yahudiler hakkındaydı.
Almanya’daki kardeşlerimizin üste, ölmeden daha beter eziyetleri duyuyorum, yapılan tiranlık yasaları, mecburi tutulan vaftiz ve sürgünler, her gün vuku bulmaktadır.
… Kardeşlerim, öğretmenler, arkadaş ve tanıdıklar! Ben İzak Sarfati sizlere ilan ediyorum ki, Türkiye öyle bir topraktır ki, hiçbir şey eksik değildir ve burada istediğinizde sizin için her şey güzel olacaktır… Burada her erkek kendine ait İncir ağacı ve asma altında sulh içinde yaşamaktadır… Burada istediğiniz en pahalı giysleri giyebilirsiniz. > ( # 2)
# 1 . Bertrand Russell, Human Society in Ethics & Politics, George Allen-Unwin Ltd. London 1954, pg.218.
# 2. Courtesy, Museum of Turkish Jews, The Quincentennial Foundation, Istanbul pg.76-77 “Bernard Lewis, Jews of Islam”