BASIN HÜRRİYETİ YAZARLARA ve EDİTÖRLERE, MAHKEME KARARLARINI ve BELGELENMİŞ GERÇEKLERİ SAPTIRABİLME SERBESTÎSİNİ DE VERİR Mİ?
Özet
Okulda, sosyal ve iş hayatında, hatta dış ticaret ve uzunca ömrümde karşılaştığım Ermenilerle olan ilişkilerim çok mükemmel olduğundan, hayatımın son otuz yılında “jenosit mızıkacılarının” arkasında nelerin olduğunu merak ederek bunları araştırma külfetini yüklendim, çünkü bunları destekleyecek hukuken geçerliliği olan belge ve kanıt yoktur; bu nedenle bu konu devamlı bir tartışma olarak, benim “can dostu Türk Ermeni arkadaşlarımla olan samimiyetimi rahatsız etmekteydi. Halen, makul Ermenilerle olan mevcut bağlarım, sorumsuz yayınlar veya baba-anne masalları tarafından etkilenmeyecek kadar sağlamdır. Suç ve ceza kişiye aittir ve miras olarak geçmez. Yetişkin insanlar olarak da son yarım asırda kendi varlığımızı, ırkçı, milliyetçi ve dinsel farklılardan arındırabildik.
Çok saygın ve akademik kariyerli bir arkadaşla, çok sık olarak son yirmi yılda düşüncelerimi paylaştım ve ortak olarak, geçmiş tarihi ilişkiler, Ermeniler, Türk-Alman münasebetleri ve başka konularda birçok makale yazdık. 25 Ocak 2018 tarihli Wall Street Journal gazetesi ve Bay Robert M. Morgenthau’un yazsını okuyunca, (internette erişime açık ve birlikte çok makale yayınladığım) (1) akademisyen arkadaşımla daha önceki “Büyükelçi Morgenthau’ın İnanılamaz Çelişkileri” (2) isimli kitabımın devamı anlamında bu araştırmayı yapmaya karar verdik. Önceki çalışmaların bazıları referans listesinin en başında sayılmıştır. Çalışmalarımızın bir çoğu “Büyükelçi Morgentha’un Hikayesi” kitabı, hatıra defteri, konsolosluk raporları ve diğer yadsınamaz belgeler üzerinde yoğun olduğundan, bu konudaki (düşüncelerimize değil) fakat çapraz denetlenmiş belgelere dayalı olduğundan, bu araştırma ile “Wall Street Journal” gazetesinde eski bir Bölge Savcısı sıfatı ile “bir hukuk otoritesi” ve saygın bir aile efradı olan yazarın bu yazını ret eden bir çalışmayı yapmaya karar verdik.
Anahtar Kelimeler: Ermeni, Morgenthau, hikâye, masal, bulgular
Şu anda Wall Street gazetesinde 25 Ocak 2018 günü Bay Robert M. Morgenthau imzası ile çıkan “Başkan Trump Ermeni Soykırımı Hakkında Gerçeği Söyleyecek mi?” makalesinin içeriğini dem dolayı büyük dehşet ve hayret içindeyiz. [https://www.wsj.com/articles/will-trump-tell-the-truth-about-the-armenian-genocide-1516925489] Bay Morgenthau’un bu makalesi, o kadar çok önyargı ve hata ile maluldür ki, bu muhtevaya itiraz etmek ve aynı konuda kemdi belgesel bulgularımızı sunmaya mecburiyet hissettik.
Başlangıçta makalenin başlığı yandaş olup, dikkatle tertiplenmiştir, öyle ki daha en başta “Ermeni soykırımının” öten beri tartışılamaz olduğu yanılgısını okuyucuya dayatmaktadır..
1915 olaylarının soykırıma girip girmediği suali, zaten Milletler Cemiyeti Genel Sekreterinin 1 Mart 1920 (3) tarihli aşağıdaki beyanı ile aykırıdır: “Başkaca, Türkiye’de azınlıklar sıklıkla baskı altındaydı ve katliamlar tamamen merkezi Türk hükümetlerinin kontrolü dışındaki başıbozuk çetelerce yapılmaktaydı”. Bu beyan eski Birleşmiş Milletlerin en yüksek mevkideki otoritesi tarafından yetkisi dâhilinde yapılmıştır. Belgeye dayalı bilgilerin bilinemeyişi mazeret değindir. Sanıyoruz ki Bay Morgenthau’un bölge savcısı sıfatıyla olan saygınlığı, yapılan bu apaçık suçlama nedeniyle hem hukuksal prosedürleri ihmal etmesi, hem de tarih bilmeyişi muvacehesinde etkilenebilir.
Bu makalede Bay Morgenthau diyor ki, Hitler Polonya’yı işgal etmeden önce bir “nutuk” verdi ve emri altındaki Nazi subaylarına, Polonyalı Yahudileri itlâf etmesi için şu sözleri şöyle idi: “Her şeyden sonra, bugün kim Ermenilerin yok edilmesinden söz ediyor ki?” Diğer bir ifade ile Bay Morgenthau şunu söylemek istiyor: Polonyalı Yahudileri imha kaderi (sözüm ona) Ermeni Soykırımı tecrübesiyle çizilmişti.
Soykırım Müzesinde Yanlış Bilgilendirme
Bay Morgenthau’un bu yazıda kullandığı “Hitler alıntısı” aslında Ermeni diasporası tarafından uzun yıllardır sıklıkla kullanılan ve herkesin duyduğu bir propagandadır. Bu söz, Nüremberg Mahkemesine 1946’da sunulmuş ve kötü yapılmış sahte bir belgedir. (4)
Bu sözler Washington’daki Holokost Müzesinin duvarında görülmektedir. İhtimal, Müze kendisisini bunun doğruluk mesuliyetinden kurtulmak için sonradan bunun altına şöyle bir cümle eklemiştir. (22 Ağustos 1938 – Berlin’deki Assciated Press Basın Bürosu Şefi Louis Lochner’in raporlarına göre)
Bu suretle Müze çok daha öncelerden bildikleri hatayı, sadece bunun kaynağı göstermekle saptırmış, bu belgenin doğruluğunu çapraz denetlememiş ve bu belgenin Nüremberg mahkemesi tarafından iptalini görmemiştir. Şu sualler de açıklamaya muhtaçtır; saygın bir müze kendilerinin tertiplediği bir duvara şüpheli bir kaynağa başvurarak neden bir süre sonra oraya bir cümle eklemiştir? Akla ilk gelen sual bunun para ile ilişkili olabilmesidir. Şu gizli sır da açıkça bilinmektedir ki, Set Mumciyan adında bir Ermeni, bu yalanın duvara konması için bir milyon dolar bağış sözü vermiştir. Müzenin görevi halka gerçek tarihi göstermektir; bunun için de doğru ve çapraz kanıtlanmış bilgilere ihtiyaç vardır zira aksi takdirde müze olarak görevlerine ihanet etmektedirler. Buna aldırış edilmemesi, bu müzenin esas kuruluş amacı olan korkunç Holokost’un hatırda tutulmasının zedelenmesidir. Şurası da tuhaf bir ironidir: Müzenin yaptığı bu davranış, ona verilen göreve ve bugününün “HATIRLANMASI” temasına tamamen terstir.
Hitler’in 22 Ağustos 1939 toplantısı
Sözü edilen Hitler’in 22 Ağustos 1939 tarihli toplantısının bütün detayları, William A. Shirer’in Nazi’lerin Tarihi hakkındaki ansiklopedik kitabı “Üçüncü Reich’ın Yükselişi ve Çöküşü”(5) de anlatılmıştır. Bunda Ermeniler hakkında böyle bir cümle veya referans yoktur. Ayrıca aynı toplantıya ait ve Alman Nazi Arşivlerine giren bazı zabıt notlarında da böyle bir ifade yoktur. Profesör Lowry’nin bu konudaki akademik makalesindeki (6) anlatım da geçerli bir kanıttır.
Nihayet ABD Ordusu tarafından (7) neşredilmiş “Amerikan Ordu Belgeleri, Dış Politika ve Savaş” da bu konuşmanın tam içeriği verilmiştir ve bu William Shirer’in kitabı ile aynıdır. “Wall Street Journal” gazetesi ve Bay Morgenthau’un bu konuda kamuya açık bir açıklama yapmaları veya aşağıda anlatılan ve çok ciddi hara/paradoks için özür beyan etmeleri gerekir.
(A) Eğer Washington’daki Müzenin duvarında görülen ve Hitler’e atıfla WSJ Gazetesi ve Bay Morgenthau kopya edilen sözler DOĞRI ise, o halde
(B) Nüremberg Mahkemesi tarafından yapılan L-3 belgesinin iptali hatalıdır, ayrıca Profesör Lowry’nin makalesi ile “Üçüncü Reich’ın Yükselişi ve Çöküşü” isimli, kitap ile en nihayet ABD kayıt ve arşivlerinin tümü hatalıdır. Bay Morgenthau ve WSJ Gazetesi, okuyucularına bu makale ile ilgili haberi nereden ve nasıl elde ettiklerini anlatmak ve aşağıdaki soruya cevap vermekle yükümlüdürler: Yukarıdaki ifadelerin hangisi doğrudur? Nüremberg Mahkeme kararı ile (B) paragrafındaki belgeler mi, yoksa Holokost Müze duvarındaki kazılmış ve Bay Morgenthau ile WSJ Gazetesinin naklettiği Hitlr’e atfedilen cümle mi?
Ermeni Nazi Lejyonu ve SS Kıtaları
Amerika’dan çıkan bu tartışmaların sığlığı, Bay Morgenthau’un “din kartını Ermenilerin lehine kullanması,” hatta internette yıllardır açık olan resim ve belgelerden habersiz olması, durumu daha da büyütmektedir. İnternete “armenians soldiers in wehrmacht army” (Nazi ordusunda Ermeni askerler) tıklayınca karşınıza önceleri 22.000 ve sonraları 33.000’e çıkan Nazi Ermeni Lejyonu çıkar; bunlar Hitler’in ordusunda ABD ve Müttefiklerine karşı savaş vermekteydiler; başlarında Kasap lakaplı Ermeni General Dro Kanajan vardı; bunların 4.800’ü özel SS ordusuna mensuptu ve görevlerinin içinde Yahudileri toplayıp ölüm kamplarına sev etmek de vardı. (4) Referans sırasındaki kitabın 14/1 ve 14/2 bölümlerinde, bu kıtaların son Şubat 1945 ayına kadar Hitler’e olan sadakatleri belgelerle gösterilmişti. Bay Morgenthau ünlü bir Yahudi olarak, aslında Avrupa’daki Yahudileri toplayan Ermenileri metih etmektedir. Bunun aksine Mr. Morgenthau’un Avrupa’daki Türk diplomatlarının Vichy Fransa’ında on binin üzerinde (Türklerle geçmişte akraba veya ilişkileri olan) Yahudi’yi kurtarıp onları özel trenlerle Filistin’e kadar gidilerine refakatlerini bilmeyiş, müessif hatta affedilemez bir vakıadır ve bunların dışında Rodos adasından da binlercesi kurtarılmıştı.
Türk Diplomatların kurtardıkları Yahudiler
Bay Morgenthau’un UCLA Üniversitesinde Orta Doğu Tarihi öğreten Yahudi ve Ordinaryüs Profesör Stanford J. Shaw’u (8 bilmemesi ve evinin 2000 ilk yıllarda Ermeni talebeler tarafından ateş verilip bombalandığını ve can emniyeti için Türkiye’ye ilticaya mecbur kaldığını bilmemesi, imkânsız gibidir. Bay Morgenthau’un ve WSJ gazetesinin Prof. Shaw tarafından yazılan uzun makalede, Türkiye ile ilişkileri olan Yahudilerin riskler altına giren Türk diplomatları tarafından nasıl kurtarıldığının detaylarını bilmemeleri sürpriz olmaz. Prof. Shaw 2006 yılında vefat etti.
Sonuçlar
Nüfus sayılarındaki tartışmalara gelince, bu konu grup 1 referansları içinde, Prof. Ata Atun’un çalışmasında ve kitaplarda belgelenmiştir. “Denialists” (İnkârcılar) bahsine ve “inkâr konusuna” gelince, bu tartışma tamamen abes ve özünde aptalcadır. Bir kişi, başkası tarafından asla vuku bulmamış bir şey kabul etmediği için nasıl “inkârcı” olabilir? Olumsuz nasıl kanıtlanabilir? Bunun için kişi ne yapabilir ki? Bütün yalanlar sonunda gene yalandırlar!
“İnkâr fiili”, mevcudiyeti fiziksel veya akademik ispatlanmış bir nesne veya olay için kabildir;
1948 tarihli Birleşmiş Milletlerin soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması konvansiyon bu konuda Beynelmilel bir Adalet Divanının kararını istemektedir. (10)
Birleşmiş Milletlerin bu konu için kısaltılmışı “OSAPG” olan özel bir ofisi ve bu konuda üye ülkeler işin görevlendirilmiş genel sekreter yardımcısı vardır. Ofis herkese açıktır ve bu “insanlık cinayeti ithamı için”, ilgili formaliteler alenidir. Ancak bu konunun mızıkacıları ellerinde hiçbir kanıt olmadığı için OSAPG Bürosunu baypas ederek, çalış tay, konferans, makale ve beyin yıkama taktikleri ile yazılı yasa ve kurallardan kaçarlar.
Bay Morgenthau ve WSJ birlikte Amerikan insani yardım konusuna dokunduklarına göre, 31.12.1921 günü itibariyle bilanço ve faaliyet “Near East Relief” (11) Raporunu görmeleri önerilir. Raporun 5’ci sayfasında “genel” adlı bölümde “… büyük çoğunluğu Ermeni olan en az 1.000. 000 kişi ve diğer sürgünler bugün Yakın Doğu topraklarında hayattadırlar…”
Bu nedenle aşağıdaki hususun ispatlanmasını Bay Morgenthau’a bırakıyoruz. Ortak Fransız-Ermeni Toprak Dağıtın Komitesinin 1 Mart 1914 tarihli raporunda Osmanlı İmparatorluk topraklarında yaşayan Ermeni nüfus sayısı 1.280.000 olarak verildiğine göre, 1.500.000 kişiyi tehcir süresi (150 günde) öldürebilmek için her gün 10.000 kişiyi öldürmek gerekmektedir; (nerede, ne vakit, niçin, nasıl) ve bunları gömmek için de, her gün stadyum büyüklüğünde mezar ve bunları kazmak için de 6.000 işçi lâzımdır. Yeri gelmişken sorun, acaba bir tek mezar bulundu mu?
Fransa’da yaşayan Ermeni Lideri Boğos Nubar Paşa, Fransız Dışişlerine yazdığı 3.12.1919 tarihli mektupta tehcir edilen Ermeni sayısının 600.000 ila 700.000 olduğunu yazmıştır. Amerikan Yardım Kurulu (Near East Relief) raporunun 5’ci sayfasında da 31.12.1921 günü itibariyle 1.403.000 Ermeni’nin hayatta olduğunu bildirmektedir. Bu nedenle şu soru akla gelmektedir: Mevcut 1.280.000 toplam nüfustan 1.500.000 kişiyi öldürdükten sonra yaşamaya devam eden kişi sayısı nasıl 1.403.000 olabilir? Bu sayı Ermeni Heyeti tarafından Paris Barış Konferansına verdikleri 12 Şubat 1919 tarihli muhtırada da vardır.
Muhtelif belgelerle de denetlenmiş olan Türk Ermenilerin, 1914 – 1922 devresinde saglam belgelere göre (bütün nedenlerden) kayıpları 600.000’dir. Ancak bu sayının içinde 30 aylık Taşnakçı Cumhuriyet (12) devresinde Ermenistan’da açlık ve hastalıklardan ölen 200.000 kişi ve düşmanla bir olup ana yurtların karşı savaşırken ölen öle 200.000 kişi dâhildir.(13) Belgeli kanıtlar, bu devre içindeki Türk Ermeni kayıplarının 200.000 civarında olduğunu göstermektedir. Bu sayı Ermeni nüfusun % 16’sı kadardır fakat Türk kışlalarında ölüm oranının % 30’larda olduğu bilinmelidir.
Çok büyük kapsamlı Amerikan Yardım Teşkilatı ile gıda, ilaç ve sağlık gereçleri ve hizmet personeli gelmemiş ve bunların savaş süresi içinde serbestçe çalışmalarına izin verilmemiş olsaydı, kayıplar bunun çok üstünde olabilirdi.
Bir anlamda, Osmanlı İmparatorluğunda ABD Büyüt Elçisi Henry Morgenthau Sr.’nin torunu olan Robert M. Morgenthau’un, edindiği ve bir asırlık propagandaya dayalı eksik ve yanlış bilgileri düzeltmek fırsatını bulduğumuz için müteşekkiriz. Umarız ki, bu yazı bu konuda bir alarm sesidir ve ilgisi olan kişilerin bu olayların gerçek yüzünü görmelerini kesinlikle sağlar.
Dr. Yurdagül Atun (Araştırmacı)
International Aydin University
[email protected]
Şükrü Server Aya (Araştırmacı)
International Aydin University
([email protected]&[email protected])
Prof. Ata Atun (Rektör)
International Aydin University
([email protected])
REFERENCES
Armenian Population in Eastern Anatolia in the years 1878 to 1915”
< International Journal of Academic Research in Business and Social Sciences> April 2013, Vol. 3, No. 4 ISSN: 2222-6990
“Principal Actors Of Khojali Genocide” April 2013 <International Journal of Academic Research,> Vol.3, No.4, ISSN: 2075-4124
“Misleads In The Book Titled Morgenthau’s Story” May 2013 <American Academic & Scholarly Research Journal – AASRJ> Vol.5, No.4 ISSN2162-321X (print) ISSN2162-3228
“Anatolia around 1915: A brief history of Armenian hoaxes” May 2013 <International Journal of Academic Research> Volume 5, Number 3 DOI: 10.7813/2075-4124.2013/5-3 www.ijar.lit.az/en.php?go=may2013
“Armenian Population in Eastern Anatolia in the years 1878 to 1915” May 2013 <Asian Journal of Social Sciences & Humanities(AJSSH)> ISSN: 2186-8492, ISSN: 2186-8484 Print Vol. 2 No. 2
“The Armenian Population in Eastern Anatolia Around 1915: A Brief History of Armenian Hoaxes” ISSN: 2186-8492, ISSN: 2186-8484 Print Vol. 2 No. 2 May 2013
“Misleads In The Book Titled Morgenthau’s Story” July 2013 <International Journal of Academic Research> Volume 5, Number 4 DOI: 10.7813/2075-4124.2013/5-4 www.ijar.lit.az/en.php?go=current
“Misleads in the Book Titled Ambassador Morgenthau’s Story” (Prof. Ata Atun) <Index Copernicus> IJARBSS, 2013; 3(6) 20–33 ICID: 1058780
Different Opinions on Ottoman and German Political Military and Economic Relations – <Research Academy of Social Sciences; Journal of Empirical Economics> December 2013 –
“Unterschiedliche Meinungen Über Die Politisch-Militärische Und Wirtschaftliche Beziehungen Zwischen Den Osmanen Und Deutschen” – <Research Academy of Social Sciences, International Journal of Management Sciences >
P-ISSN: 2310-2829 Vol. 1, No. 8, 2013, 290-301 –
Different Opinions on Ottoman and German Political Military and Economic Relations
<INTERNATIONAL JOURNAL of ACADEMIC RESEARCH> Vol. 5. No. 6. November, 2013 Atun, S. Server Aya.
“Different opinions on Ottoman and German political military and economic relations”
Part II: energy models comparative analysis.< International Journal of Academic Research Part B; 2013; 5(6), 225-232.
“Khojali Genocide and the Great Armenia Dream” <JOURNAL OF EDUCATION AND SOCIOLOGY (JES)> Vol. 5. No. 2 October 2014 ISSN: 2078-032X DOI: 10.7813/jes.2014/5-2
“Morgenthau Shenanigans” <American Academic & Scholarly Research Journal (AASRJ)>Nov 2017, Volume 9, Number 7. Y. Atun, S. S. Aya, A. Atun –
(2) ER.E.Book. Preposterous. Paradoxes. of. Ambassador.Morgenthau.A.Factual.Story.About.Politics.Propaganda.Distortions.by.Sukru.Aya.html
(3) League of Nations” – Important Documents “University of Bradford” Armenia and the League of Nations
Documents from the United Nations Library, Geneva; League of Nations Archives Collections
(4) (Chapters 14/1 & 14/2)
(5)
(6)
(7)
(8)
(9) TURKEY AND THE JEWS OF EUROPE DURING WORLD WAR II – ( #1)
(10 ) Article IX Disputes between the Contracting Parties relating to the interpretation, application or fulfillment of the present Convention, including those relating to the responsibility of a State for genocide or for any of the other acts enumerated in article III, shall be submitted to the International Court of Justice at the request of any of the parties to the dispute.
(11)
(12) P.502
(13) Text, “League of Nations Official Gazette, 21.9.1929”; declaration of Fridjof Nansen”.
(14) Stanford J. Shaw, “Turkey and the Holocaust: Turkey’s Role in Rescuing Turkish and European Jewry from Nazi Persecution, 1933-1945”, New York: New York University Press; London, MacMillan Press, 1993
(15) “Nazi Conspiracy and Aggression, Volume Vll”, United States Government Printing Office, Washington 1946, Document number L3, p752
l Athol Books, Belfast 2013 –ISBN 978-085034-125-6
This 240 pages book compares Ambassador Morgenthau’s personal diary with his reputed book “Ambassador Morgenthau’s History”. It displays the various paradoxes between what was written in his famous book, versus his own hand written diary. “
Şükrü Server Aya has done a service to our understanding of history with his analysis of Ambassador Morgenthau’s reports on the Armenian Question in the Ottoman Empire. Morgenthau has long held a prominent place in what has become the popularly accepted history of the events of World War I. His descriptions of Armenian suffering feature prominently in accusations that the Ottomans committed genocide. The difficulty, as demonstrated by Aya, is that Morgenthau readily accepted fabricated evidence and he falsified the record. Justin McCarthy
[Justin McCarthy is Professor of History and Distinguished University Scholar at the University of Louisville. Among his works on related subjects: Muslims and Minorities (1983), Death and Exile (1995), The Ottoman Turks (1997), The Ottoman Peoples and End of Empire (2001), The Armenian Rebellion at Van (2006), and The Turk in America (2010).
Twisted.Law.versus.Proven.Facts- Geoffrey.Robertson.s.Opinion.On.Genocide.Against.Proven.Facts.by.Sukru.Aya.html ISBN 978-085034-127-2 2013 “Athol Books, Belfast” [email protected]
This 97 pages book has been prepared to answer the many paradoxes and distortions contained in the book < “Was There an Armenian Genocide” Geoffrey Robertson QC’s Opinion ISBN 878-0-9564086—00 London 2009 > Link:
Mr. Aya is a lively controversialist as well as being and indefatigable researcher with rare knowledge of original documents. I have enjoyed his book and have been impressed by it, as I had enjoyed his earlier polemics with purveyors of Armenian nationalist propaganda. Dr. Andrew Mango (2013)
(Andrew James Alexander Mango was a British author who was born in Turkey as one of three sons of a prosperous Anglo-Russian family. He was the brother of the distinguished Oxford historian and Byzantinist Professor Cyril Mango. Born: June 14, 1926, Istanbul Died: July 6, 2014, Education: University of London. He has written several books on Turkish History, Ataturk, Byzantine etc.)
Free E-Book: The Big Lie: A Research On Some Of The Great Lies And Liars In The Late Century A R A Research On Some Of The Great Lies And Liars In The Late Century (221 pages)
© Şükrü Server Aya, 2017 Ka Kitap, Istanbul ISBN 978-605-82354-0-3
Bir yanıt yazın