Doğan Medya Grubunun satılması ticari bir işlem değildir. Siyasi bir yaşanmışlıktır.
Doğan Medya, liberalleşme ve vahşi kapitalizmin kol gezdiği günlerin medyası olarak anılacaktır. Emperyalizmin gerilediği böyle bir süreçte, siyasi etkinliği azalan bir siyasi yapının, zaten ilanihaye yaşaması beklenemezdi.
Bir dönemin kapandığı bir başka dönemin kapılarının açıldığı şeklinde yorumlanabilir. Yeni dönemi yaşarsak, ne olduğunu bilebiliriz. Ancak şunu söyleyebiliriz; kapitalizmin liberal olmayan bir şekline doğru yol alınacaktır.
Özgürlükleri ve laikliği savunuyor olması bakımından önemli, büyük sermaye tahakkümünü savunuyor olması bakımından kötü bir medya gurubuydu, Doğan Medya Grubu.
Baştan şunu ifade etmiş olsaydık belki daha doğru yapmış olurduk.
Her türlü savaşlar medyada başlar medyada biter. Medya esas itibariyle bir savaş meydanıdır.
Savaşın da, siyasetin bir devamı olduğu varsayıldığında, savaşın kaybedenin Doğan Medya olduğunu söyleyebiliriz. Savaşı kaybedip teslim olmuştur.
Her ne kadar teknolojik gelişmeler, sosyal medyayı öne çıkarsa da, hala yazılı matbuat yaşamaya devam ediyor. Sosyal medyada her şey var diye kitap ve gazete yok olmuyor.
Belki Doğan Medya’nın satışına karar verenler böyle düşünmüştür. Yazılı basının önemsizleştiğine vurgu yapmışlardır. Ancak 20-30 yıl daha yazılı basınının yaşayacağı anlaşılmaktadır.
Doğan Medya Grubunun satılmasının nedeninin; güttükleri siyaseti olduğu söylenebilir.
Küreselleşme saldırıları sürecinde, ülkede, gündemi belirleyenler artık gündem belirleyemez hale gelmiştir. Haber imalatı artık başka tekellerin eline geçmiş durumdadır.
Sermaye medyayı kullanmaz kendisi medyadır sözü gerçekliğini sürdürmektedir.
Patronlardan halkın çıkarlarını savunması zaten beklenmemelidir. Herkesin kendi çıkarını kendisinin savunduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Doğan Medya Grubunun yaptığı gazeteciliği de yabana atmamak gerekir. Habercilik bakımından en çok haber hep Hürriyet’te olmuştur.
Doğan Gurubunu satın alan Demirer Grubunun, Hürriyet’i nasıl bir Hürriyet yapacağını merak ediyorsanız, Vatan ve Milliyet’e bakmanız yeterlidir. Erdoğan Destekçisi olacağı kesindir.
Medyasını kaybeden patron savaş meydanında savaşı kaybeden generale benzer.
Batının ağır etkisi ve bu etkiden yola çıkarak, Türkiye gündemini belirlemek, Doğan Medyanın yapacağı iş olmaktan çıkmıştır.
Zaten haber dediğimiz bir çok haberin, imalat olması nedeniyle, tüm medyaya olan güven de taban yapmıştır.
Haberin yerini, imal edilmiş haberler, yani ağır propagandanın almış olması, medyaya olan güveni bitirmiştir.
Her medya grubunun arkasında büyük bir sermaye desteği olmasa, günümüzde medya işletmeciliği kar getiren bir iş değildir.
Halkın medyasını arıyorsanız Ulusal Kanal size yeter.
22.3.2018
Bir yanıt yazın