✔ Atatürk, Nevruz Bayramının, Türklüğün en eski bayramlarından biri olduğunu biliyordu. Bu nedenle de İstiklal Savaşı’nın karanlık günlerinde yüce Atatürk, milletimizi birlik beraberlik içinde tutmak, halkın moralini yükseltmek için sık sık at yarışları, güreş, müsamere gıbi etkinlikler düzenletiyor ve o sıkıntılı günlerde halkın heyecanını arttıracak her türlü etkinliği yaparak, hem Nevruz’un bize ait olduğunu vurguluyor, hem de Nevruz şenlikleriyle halkın moralini yüksek tutmaya çalışıyordu. Halkın kendi içinde yaşattığı kültürel değerleri ne kadar önemsediğini gösteriyordu.
✔ “Cumhuriyetin temeli yüksek Türk kültürüdür” diyen Atatürk’ün, Nevruz kutlamasına bizzat katılması, aslında onun çok zor bir yolda yürürken her şeyi ne kadar detaylı düşündüğünün de bir göstergesidir. Sadece askeri ve siyasi zaferler tek başlarına çok fazla bir şey ifade etmezler. Önemli olan, bu zaferleri kazanan milletlerin nasıl yaşadıkları, kendi milli kültürlerine ne kadar bağlı olduklarıdır. Kültürel zaferler ise ancak milletlerin kendi kültürlerini canlı tutmaları ile mümkündür. Kendi kültürünü terk eden milletler ise benimsedikleri yeni kültür içinde erimeye ve yok olmaya mahkumdurlar. Bu duruma örnek olarak, Bulgar Türklerini, Hazar Türklerini, Avrupa Hun İmparatorluğunu, Mısır’da Memlük Türk Devletini gösterebiliriz.
✔ İşte bu düşüncelerle Atatürk Nevruz kutlamalarına bizzat katılmış ve bu kadim Türk bayramının yaşamasına ne kadar önem verdiğini göstermiştir.
✔ 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM açıldıktan sonra ilk Nevruz 21 Mart 1921 tarihinde kutlandı. II. İnönü Muharebeleri öncesinde bu kutlama şenlikleri çok sönük geçti. Çünkü, Bursa-Bilecik yöresinden Yunan birliklerinin taarruza geçtikleri haberleri Ankara’ya ulaşmaktaydı. 1. İnönü Zaferi kazanılmıştı ama henüz güçlü bir ordumuz yoktu.
✔ İstiklal Savaşı sırasında Ankara’da en görkemli Nevruz kutlaması Büyük Taarruz’a hazırlık yapıldığı günlerde 21 Mart 1922 tarihinde yapıldı. O gün, Taşhan Meydanı (Hakimiyet-i Milliye Meydanı)’nda öğrencilerin katıldığı bir geçit töreni düzenlendi. Ayrıca, günümüzde Meteoroloji Genel Müdürlüğü binası olarak hizmet gören binanın, dönemin Genelkurmay Başkanlığı binasının bulunduğu tepenin altındaki düzlükte öğrenciler toplanarak halkın huzurunda spor gösterileri yaptılar, şiirler okudular. Gösterileri izleyen Ahmet Emin Yalman, Ankara’daki Nevruz kutlamalarını şu cümlelerle anlatmaktadır:
✔ “Ankaralılar, geleneksel Nevruz şenliklerine her yıl büyük coşku ile katılır, ‘baharın gelişini sevinçle karşılardı. Geçen yıl İnönü Muharebeleri nedeniyle Nevruz şenlikleri sönük geçmişti. 1922 şenliklerinin daha canlı olması için bütün okullar haftalar öncesinden hazırlığa başladılar. Nevruz şenlikleri, Ziraat Mektebi’nin, yani Genelkurmay Başkanlığı’nın bulunduğu küçük tepenin altındaki çayırlık alanda yapıldı. Hava güneşlikti. Ankaralılar, çayırın çevresini doldurmuşlardı. Mustafa Kemal Paşa, Ankara’daki Sovyet Rusya, Azerbaycan, Afganistan ve Buhara elçileriyle birlikte büyük bir çadırdan gösterileri izledi. Gösteriler, öğrencilerin heyecanlı konuşmaları ve yurtseverlik şiirleri okumalarıyla başladı. Ankara Sultani (Lise) ve Darülmuallimin (Erkek Öğretmen Okulu) Mektepleri öğrencileri spor gösterileri yaptılar.
✔ Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti Başkanı Nerimanof, Nevruz kutlamaları dolayısıyla 24 Mart 1921 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’ya şöyle bir telgraf göndermişti:
✔ “Cenubi Kafkasya Komiseri, Azerbaycan serbest Harbiye Mektebi Talebeleri, iki bölüklü Süvari Nişancı Türk Alayı askerleri, Türk Milletinin, büyük Nevruz Bayramını tebrik ediyor ve biz ümid ediyoruz ki Azerbaycan İnkılap Ordusu kahraman Türk Ordusu ile beraber Garp emperyalizmi tazyikinde bulunan Şark milletlerini yakında kurtarırlar. Yaşasın Şark İnkılap başları Mustafa Kemal!” Neriman Nerimanof Azerbaycan Hükümet Başkanı
✔ Cumhuriyetin ilanından sonra da Atatürk’ün önderliğinde 1923 yıllından başlamak üzere Ergenekon Bayramı adıyla kutlanmış, ancak daha sonra Atatürk’ün vefatından sonra Türk kültürünü ve Tarihini unutturma amaçlı kutlamalar kaldırılmıştır.
✔ Dünyanın en eski bayramı Nevruz, Türk dünyasında Göktürkler’in Ergenekon’dan çıkışı ve 12 hayvanlı Türk takviminde yeni yılın başlangıcı olarak binlerce yıldan bugüne kutlanıyor.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Kurtuluş Savaşı’ndaki Anadolu’yu, Ergenekon’a benzeterek aynı adı taşıyan bir kitap yazmıştır. Ergenekon Destanı’nda Bozkurt,öteki Türk destanlarında da olduğu gibi, ön planda ve baş roldedir. Bu kez Türkler’e yol göstericilik, kılavuzluk yapmaktadır. Türklerin Ergenekon’dan çıkışı 9 Martta başlamış, 21 Martta da tamamlanmıştır. Ergenekon Destanı, bugün Türk Milleti’nin dünyaya nasıl yayıldığını ve çeşitli coğrafyalarda nasıl hükmettiğinin anlatan ve bugünde Bütün Türk Dünyasının hep birlikte Nevruz adıyla kutladığı bir bayramdır.
(alıntıdır)