NECDET BULUZ
Türkiye’de özellikle kadın ve çocuklara karşı “şiddet” konusunun her geçen yıl daha da artması hiç kuşkusuz endişe yaratıyor. Alınan tüm önlemlere rağmen kadın ve çocuklara şiddetin önüne geçilemiyor.
Bu arada kadınlara taciz ve baskının da önemli yer tuttuğunu unutayalım.
Bu durum toplumsal yara olarak da değerlendirilmelidir.
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nın 2018 sonuçları açıklandı.
Araştırmaya göre 2018 yılında kadının en büyük sorunu yüzde 61 oranıyla “şiddet”oldu. Bu oran 2016’da yüzde 53, 2017’de ise yüzde 55 idi. İkinci sırada “işsizlik”, üçüncü sırada ise “eğitimsizlik” geliyor. Kadının toplumda yaşadığı en büyük dördüncü sorun ise “sokakta baskı ve taciz”.
Biz, bugünkü yazımızı tamamen yapılan araştırmalara ve bunun sonuçlarına ayırdık,buyurun:
Türkiye’de kadınlık ve erkekliğe atfedilen özelliklerin ülkedeki aile, çalışma ve siyaset dünyasındaki yansımalarını değerlendiren araştırma birçok çarpıcı veriyi ortaya koyuyor. Araştırmaya göre kadınların yüzde 28’i aktif olarak çalışıyor, yüzde 46’lık bir kesim hayatında hiç çalışmamış.
TÜİK’in ‘İstatistiklerle Kadın 2017’ çalışmasına göre, kadınların ortalama ilk evlenme yaşı 24.6 iken bu yaş erkeklerde 27.7 oldu. Ortalama ilk evlenme yaşı, 2013 yılında erkekler için 26.8, kadınlar için 23.6 idi
Türkiye İstatistik Kurumu, ‘İstatistiklerle Kadın 2017’ çalışmasının sonuçlarını açıkladı. Çalışmaya göre, Türkiye nüfusunun yüzde 50.2’sini erkekler, yüzde 49.8’ini kadınlar oluşturdu.
Türkiye’nin 40 milyon 535 bin 135 kişilik erkek nüfusuna karşılık, 40 milyon 275 bin 390 kişilik kadın nüfusu bulunuyor. Doğuşta beklenen yaşam süresi ülke geneli için 78 yıl, erkeklerde 75.3 ve kadınlarda 80.7 yıl oldu.
Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5.4 yıl olarak hesaplandı. Çalışmada yer alan önemli veriler şöyle…
• Türkiye’de 2016 yılında, 25 ve daha yukarı yaşta olan ve en az bir eğitim düzeyini tamamlayanların toplam nüfus içindeki oranı yüzde 88.9’u bulurken, bu oran erkeklerde yüzde 95.1, kadınlarda ise yüzde 82.8 olarak belirlendi.
• Yükseköğretim istatistikleri sonuçlarına göre, profesörlerin/okutmanların oranı erkeklerde yüzde 56.9 iken, kadınlarda yüzde 43.1 olarak kayıtlara geçti. 2007 yılında erkek profesörlerin/okutmanların oranı yüzde 59.9, kadın profesörlerin oranı ise yüzde 40.1 düzeyindeydi.
• Hanehalkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre 2016 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 46.3 olarak belirlenirken, bu oran erkeklerde yüzde 65.1, kadınlarda ise yüzde 28 seviyesinde gerçekleşti. Eğitim durumuna göre iş gücüne katılım oranına bakıldığında kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Mesleki veya teknik lise mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 41.4, yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 71.3 olarak belirlendi.
• Tarım sektöründe toplam istihdam oranı yüzde 19.5 olurken, erkek istihdam oranı yüzde 15.5, kadın istihdam oranı da yüzde 28.7 olarak tespit edildi. • Sanayi sektöründe toplam istihdam oranı yüzde 26.8, erkek istihdam oranı yüzde 31.6, kadın istihdam oranı yüzde 15 oldu. • Hizmet sektöründe ise toplam istihdam oranı yüzde 53.7’yi bulurken, bu oran erkeklerde yüzde 53, kadınlarda yüzde 55.4 olarak belirlendi.
• 2012 yılında yüzde 14.4 olan şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı, 2016’da yüzde 16.7’ye çıktı. İlk evlenme yaşında Avrupa’ya yaklaşıyoruz • Geçen yılın evlenme istatistikleri sonuçlarına göre, resmi olarak ilk evliliğini 2017 yılında yapmış olan kadınların ortalama ilk evlenme yaşı 24.6 iken bu yaş erkeklerde 27.7 oldu. Her iki cinsiyetin ortalaması ise 26.15.. İlk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, erkeklerde 30.6, kadınlarda 28.2 ile Tunceli olarak belirlendi. İlk evlenme yaşının en düşük olduğu il ise erkeklerde 25.8 ile Niğde ve Şanlıurfa, kadınlarda 21.6 ile Ağrı illeri oldu. Ortalama ilk evlenme yaşı, 2013 yılında erkekler için 26.8, kadınlar için 23.6 idi. Türkiye’de ilk evlenme yaşı kadın ve erkek ortalaması olarak 1950’de 19, 1990’da 22, 2010’da 23 idi. İlk evlenme yaşının yükselmesi, doğum oranlarını azaltmakta ve bu da nüfusun azalmasına yol açmakta. Dünyada ilk evlenme yaşının en yüksek olduğu ülke 33.65 ile İzlanda…
• Aile yapısı araştırması 2016 sonuçlarına göre, eşler arasında en fazla sorun yaşanan konunun yüzde 5.9 ile ev ile ilgili sorumluluklar olduğu görüldü. Eşinin gelirinin yeterli olmaması konusunda kadınlar yüzde 7.3, erkekler yüzde 3; ev ile ilgili sorumluluklarda kadınlar yüzde 7.1, erkekler yüzde 4.6; sigara alışkanlığı konusunda ise kadınlar yüzde 6.7, erkekler yüzde 3.7 oranında sorun yaşadı.
• Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, 2017 yılında erkeklerde mutluluk oranı yüzde 53.6 iken kadınlarda bu oran yüzde 62.4’yi buldu.
• Her gün ve ara sıra tütün kullanan bireylerin oranı 2016’da erkeklerde yüzde 44.1, kadınlarda ise yüzde 17.4 oldu.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz