Mühürlü / Mühürsüz

Mühür : Kelimenin sözlük anlamı : Üzerinde bir kimsenin, bir kuruluşun ya da kurumun adının ya da sanının tersine kazılı bulunduğu, metal, lastik vb.den yapılmış araç, damga. 

RESMİ MÜHÜR YÖNETMELİĞİ
Bakanlar Kurulu Karar Tarihi – No: 08/08/1984 – 84/8422
İlgili KHK Tarihi – No: 08/06/1984 – 234
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi – No: 12/09/1984 – 18513

AMAÇ VE KAPSAM:
Madde 1 – Bu Yönetmelik, kamu kurum ve kuruluşlarında kullanılan resmi mühürlerin hangi birim ve kişilerce kullanılacağını, bunların yazı, karakter ve standardının tesbit edilmesini ve yaptırılmasında ve kaybolmasında uygulanacak esasları belirlemek amacı ile düzenlenmiştir.

RESMİ MÜHÜRÜN TANIMI:
Madde 2 – Resmi mühür; yapımına 3 üncü maddede belirtilen mercilerce karar verilip, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nce imal ve tescil edilen ve resmi mühür beratı ile birlikte kullanılma imkanı olan bir araçtır.

RESMİ MÜHÜRLERİN KULLANILACAĞI BİRİMLER:
Madde 3 – Resmi Mühürler yalnızca kuruluş kanunları ve bunlara dayanılarak çıkarılan kararnameler gereği kendilerine kamu görevi verilmiş kurum veya kuruluşlarca kullanılabilir.
Bu kurum ve kuruluşların hangi birimlerinin mühür kullanacağı
a) Cumhurbaşkanlığında Genel Sekreter,
b) T.B.M. Meclisinde Genel Sekreter,
c) (Değişik bend: 15/06/2004 – 2004/7543 S.Yön/1.mad) *1* Başbakanlık, bakanlıklar ve bağlı kuruluşlarında ilgili bakan veya bakanın yetki verdiği hallerde valilikler,
d) Bağımsız yargı organlarında Başkan,
e) (Değişik bend: 13/10/2013 – 28794 say. R.Gaz.)Türk Silahlı Kuvvetlerinde Genel Kurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı ve Sahil Güvenlik Komutanı,

1. f) Üniversiteler ve bağlı kuruluşlarında Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı,
   g) (Değişik bend: 15/06/2004 – 2004/7543 S.Yön/1.mad) *1* Mahalli idarelerde vali,
   h) (Değişik bend: 15/06/2004 – 2004/7543 S.Yön/1.mad) *1* Mahkemeler, icra daireleri ve noterlerde Adalet Bakanlığı,
   onayı ile tesbit edilir.RESMİ MÜHÜRLERİ KULLANACAK BİRİMLERİN TESBİTİNDE UYULACAK ESASLAR:
   Madde 4 – Resmi mühürleri kullanacak birimlerin tesbitinde kuruluş kanunlarında yazılı hiyerarşik kademelerden müdürlük ve daha üst kademeler esas alınır. Bir birim oluşturmayan alt kuruluşlar ile birimlere bağlı yardımcılıklar için ayrıca mühür yapılmaz.
   Mahkemeler ve Türk Silahlı Kuvvetlerine dahil kuruluşlarda kademelerin tesbiti özel hükümlerine tabidir.
   Aynı birim içinde birden fazla kişi ile görevleri gereği tek başına bir birim gibi düşünülmesi gereken (Müfettiş, Tapu Kadastro memuru, icra memuru gibi) kişilerin mühür kullanması gerektiğinde bu ihtiyacı belirleyen onay ile bu birim için 1 numaradan başlamak üzere ve sıra takip eden numaralı birden fazla mühür yapılabilir.

Yukarıda mühür konusunda Devletçe yayınlanmış kullanılış şartlarını içeren yönetmelik (giriş maddelerini) okumaktasınız.

Mühür; bir yönetmelik gereği edinilen ve kullanılabilen, kullanan kişi ya da kurumun imzası ile bir olayı / olguyu / durumu teyit ve tasdik ettiği  anlamını veren bir hukukî damga’dır.

“Bir vakitler (kaşe ortaya çıkmadan önce) okuma yazması olmayan kimselerin gerektiğinde imzası anlamı da taşımakta idi. Bir yuvarlak metal üzerine o kimsenin adı tersten kazınmış (bir mühür) olarak kendinde bulunurdu ve gerektiği yerde bu mührünü (yani bir anlamda) imzasını basardı ilgili evraka. (Meselâ anneannemin mührü vardı)”

Dolayısiyle belge, evrak adına her ne derseniz deyin eğer üzerinde ilgili / sorumlu kişinin imzası veya mührü ya da kaşesi olmayan bir durumda ise o, geçerlilik kazanamamış alelâde ve hükümsüz bir kâğıttan başka bir şey olamaz.

En basitinden okul karnelerimiz, Kira kontratlarımız, Ev/Arsa/Tarla Tapularımız, Araba (araç) ruhsatlarımız, Ehliyetlerimiz ve benzeri adına Kıymetli Kâğıt(*) diyebileceğimiz belgeler bu anlamdadır.

Bütün bunların geçerliliği, var olmaları ile değil üzerlerinde taşıdıkları mühür iledir. Hattâ sahtekârlığı düşünürsek; patates’den yapma bile olsa bir mührün bulunması gerekir bir belgede. (geçerli sayalımayacak dahî olsa).

Haaa şimdi gelelim fasulyenin faziletlerine. Bir kere Türk yemeğidir, sonra doyurur ve tok tutar. Hele yanında pilav (beraberinde, askerde üzüm hoşafı – sivilde turşu) var ise yeme de yanında yat…Ya ben ne diyorum, fasulye dedim gerçekten kuru fasulyeye takıldım. Af edersiniz, dönüyorum konuya…

Şimdi gelelim başkaca üzerinde patatesten de olsa bile mühür bulunmayan kıymetsiz kâğıtlara. Bunların başında yeni icad Seçim Oy Pusulası gelmektedir. Belki de bu kâğıda OY dememizin anlamı şimdi şekillenecektir insan beyninde. Oy yaaa hem ne oy oy!

Efendim son secimde (CB seçimi) geçersiz oy pusulaları bin anda yani ansızın(!) geçerli sayıldı ve sayıldı. Böylece 51 küsur oy elde edildi ve işin garibi geçersiz olup da hesaba katılan yani evet anlamında sayılan bunların miktarı bile verildi.

Ne demişti eski C.Başkanı Özal; “Anayasayı 1 kere delmekle bişey olmaz” Olur efendim 1 kere ile şu olur a) Bekâret elden gider b) Yol olur. (Burada bir fıkra ya da mesel anlatayım tam da yeri. Adamın göbeğine kadar uzun son derece de baktığı, ilgilendiği sakalı varmış, arkadaşları da iki de bir takılmak anlamında –Ya kes şunları yakışmıyor der onu sıkarlarmış ki kesinlikle lâf dahî ettirmez, kızarmış. Bir gün bir bakmışlar ki sakal makal yok. Sinekaydı bir traş. Şaşırıp sormuş arkadaşları –Ya neden kestin ki? Cevap vermiş: -Gece uyurken içinden fare geçti ben de kalkıp kestim. –İyi de keseceğine yıkayaydın. – Yok sonra alışır, yol ederdi, o yüzden kestim…) Sizin anlayıcağınız bir kere mühürsüz oylar kabûl edildi mi edildi. Eh yol oldu elbette. Yıkanmaz, kesilmez işte öyle bir durum bu.

Yani şimdiden alıştırmak için dillendiriliyor ki gelecek seçimde sandığa ister mühürlü ister mühürsüz oy atın hepsi kabûlümdür  diyor YSK. E artık geçersiz oy moy da yok demektir. O zaman bana verilecek seçmen kâğıdına da gerek yok beyler. Gider atarım, gider atarım, gider atarım…gider atarım…Anladınız siz! An la dı nııız. J

Atakan kARTALTEPE