NECDET BULUZ
Soru şu:
“Amerika, Suriye’de kalıcı olacak mı?”
Bütün karşı çıkmalara, Türkiye’yi de karşısına alarak terör örgütü PYD’ ye destek olan ve Suriye’deki üslerini güçlendiren Amerika’nın bu topraklarda kalıcı olacağını görmekteyiz.
Nitekim üst düzey yöneticiler de “Suriye’de kalıcıyız” mesajlarını veriyor.
Rusya’dan son yapılan açıklamada da Amerika’nın bilindiğinden fazla üsse sahip olduğunu öğrendik.
Rusya Güvenlik Konseyi, Suriye’de terör örgütü YPG ile işbirliği yapan ABD’nin en ileri teknolojiyle ürettiği silahları militanlara sevk ettiğini duyurdu. YPG kontrolündeki bölgede 20 Amerikan üssü kurulduğu da yer aldı. Söz konusu rakam, ABD’nin bilinen üs sayısından hayli fazla görünüyor.
Yıllardır PKK’nın Suriye uzantısı YPG’lilerle işbirliği yapan ABD, Türkiye’nin karşı çıkmasına rağmen terör örgütüne binlerce TIR’dan oluşan silah yardımı yaptı ve halen de yapmayı sürdürüyor.
Şu noktaya da dikkat:
Amerika, PYD’den kesin olarak vaz geçmeyeceğini de gösteriyor.
Rusya ise, PYD ile olan ilişkisini kesmeyip, bu terör örgütünü bütünü ile Amerika’ya kaptırmamak peşinde. İşte bu noktada iki süper güç Suriye üzerinden güç mücadelesi yapıyor.
Rusya’nın en büyük hedefi, Suriye üzerinden Akdeniz’e hakim olabilmek ve Rusya doğalgazını Suriye üzerinden Avrupa’ya pazarlayabilmektir.
Amerika’nın da iki hedefi var:
Birinci hedef, İsrail’in güvenliği, ikincisi ise, bölgedeki enerji kaynaklarının kontrolü ve sahiplenilmesi olarak öne çıkıyor.
Dikkat edilecek olursa Suriye’de İran’ın da ağırlığı ve desteklediği silahlı güçler var. Bunlar her an İsrail için tehlike olabilir. Bu noktada İran’ın bölgedeki etkinliğinin kırılması, Amerika’nın Suriye’deki gücüne de bağlı bulunuyor.
Bu nedenle çoğu Ortadoğu uzmanı, Amerika’nın eğittiği, desteklediği ve silahlandırdığı terör örgütü PYD’yi gelecekte İran için kullanabileceğini de öne sürüyor. PYD’nin Suriye’de Amerika’nın kara gücü olarak görev yapacağına dikkat çekiliyor.
Bütün bu gelişmeleri alt alta koyduğumuz zaman Amerika’nın Suriye’de kalıcı olacağını görmekteyiz.
Ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
PYD Türkiye’nin güvenliğini tehdit ediyor. Amerika bu terör örgütten vaz geçmediği gibi, hem koruyor hem de halen silahlandırıyor.
İki ülke arasındaki sıkıntılar PYD nedeni ile giderilemedi.
Bundan sonra nasıl adımlar atılacak?
Yanıtı aranan en önemli soru bizce bu olmalıdır.
Bölgede istikrar sağlanması, Türkiye’nin güvenliğinin tehdit altında olmaması için başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı ve onu takip edecek olan Menbiç harekâtı sorunları daha da çıkmaza sürükleyebilir.
Türkiye, son derece haklı olduğu bir konuda başlattığı harekâttan geri adım atmayacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan da başlatılan harekâtla ilgili “Ejderhayı yarı canlı olarak bırakmayacağız” diyor.
Kararlılığı dile getiriyor.
Amerika’nın sağduyulu hareket ederek bu olumsuzlukları diplomatik yollardan çözmeye doğru adım atmasını bekliyoruz.
Ancak şunu da söylemeden geçemeyeceğiz:
PYD konusunda Rusya’nın atacağı adımlara da dikkat etmemiz gerekiyor.
Putin, son açıklamasında, kıtalararası balistik füzeler ürettiklerini ve kendilerine ve müttefiklerine yapılacak bir saldırıda da bu füzelerle yanıt vereceklerini açıklamış bulunuyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebok.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın