Suriye’nin geleceği masaya mı yatırılıyor?..

NECDET BULUZ

PKK bağlantılı YPG’nin Esad’la anlaşıp Afrin’den çekileceği, onun yerine Esad güçlerinin buraya yerleşeceği haberi gündeme bomba gibi düşmüştü. Bu gelişmenin ne anlam taşıdığını Cumhurbaşkanı Sözcüsü Kalın “Oynanmakta olan bir oyun var” diye açıklamıştı.

İşte oynanmakta olan oyunun şifreleri:
Biz, “Esad YPG’ye destek veriyor mu vermiyor mu?” tartışmaları yapıyoruz. Asıl bu terör örgütüne destek veren Esad’ın arkasındaki Rusya’dır. Rusya, Afrin adımı ile YPG üzerindeki etkisini, istediklerinde örgütü harekete geçirebildiklerini gösteriyor.
Esad’ın askerleri Afrin’e yerleşip Türkiye-Suriye sınırında konuşlanırsa, Rejimle koordinasyon kurmanın önemi daha da artacak. Dahası, bu gerçekleşirse, Esad’la YPG’ye karşı iş birliği yapılabileceği de ortaya çıkmış olacak.

YPG Afrin’den çıkarsa, kuvvetle muhtemelen Fırat’ın doğusuna geçecektir. Yani, ABD’nin YPG’yi desteklediği bölgeye. Bu da ABD ile Rusya arasında fiili bir anlaşmanın olduğunu gösteriyor. Fırat’ın batısının YPG’den temizleneceğini, doğusundaki YPG varlığına ise ABD’nin sahip çıkmaya devam edeceğini söyleyebiliriz.

Şurası da açıktır:
Suriye’nin geleceği konusunda Amerika ile Rusya işbirliği yapıyor.
Rusya, üzerinde çalıştığı büyük Suriye planının ana maddelerini Amerika’yla kesinleştirmeye hazırlandığı haberlerini aldık.

Afrin, Fırat’ın doğusu ve Deyrizor’u da kapsayan üç aşamalı planın ana hatlarını görüşmek üzere tüm Ortadoğu stratejisinin ve Suriye bağlamındaki Kürt politikasının ana mimarı olan Vitaly Naumkin 27 Şubat’ta Washington’a gidecek.

Amerika’da Suriye konusunda nabız tutan Habertürk Temsilcisi Serdar Turgut’un “Gizli Suriye Politikası üzerinde çalışılıyor” başlıklı yazısındaki şu vurgular oynanmakta olan oyunu gözler önüne sermesi açısından önemlidir:
“1- Amerika’ya göre Rusya, Zeytin Dalı Operasyonu öncesinde Türkiye’yle konuştuğunda Afrin şehrine girilmesi gerekmeden Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanacağını biliyordu. Rusya için önemli olan, Türkiye’nin o tehdidi ortaya koyacak askeri başarıyı göstermesiydi. Çünkü Rusya’nın nihai hedefi, bölgede Kürtler ile Suriye’nin anlaşmasını sağlamaktı.
2- Amerika, Rusya’yla yaptığı tüm görüşmelerde Afrin’den YPG güçlerinin çıkması gerekirse bunların Münbiç üzerinden Fırat’ın doğusuna geçirilmesini istedi. Ancak Naumkin’den önce Washington’a gizlice gelen ve benim bu köşede yazdığım Rusya’nın tüm istihbarat birimlerinin üst yöneticileri, bunun YPG’nin tamamen Amerika’nın kontrolüne bırakılması anlamına geleceğine ve buna izin verilmemesi gerektiğine Putin’i ikna etti.
3- Rusya, eğer Afrin’de Suriye ile Kürtler arasında bir anlaşma ve birlikte yaşama modeli oluşturulabilir ve modelin Türkiye’yi tehdit etmediği de gösterilirse bunun Fırat’ın doğusuna da model olabileceğini düşünüyor. Amerika ise Fırat’ın doğusu için, kabul edilmesi mümkün görülmeyen bağımsızlık harici bir planı net oluşturamamış, sadece DEAŞ’la mücadeleye kilitlenmiş durumda. Rusya’nın planında, Fırat’ın doğusu için Kürtlerle anlaşmaya varıldığı takdirde “Kuzey Irak modeli” çerçevesinde merkeze bağlı bir idari özerk yapı önerisi de var.
4- Deyrizor ise ancak bu aşamalar geçildikten sonra konuşulacak. Rusya, Suriye ile Kürtlerin enerji bölgesini birlikte yönetmesini ve enerji dağılımını iki tarafın ihtiyaçları doğrultusunda yapmasını düşünüyor.
5- Kültürel ve idari özerkliğe kadar gidebilen bu modelde ayrıca Kürt silahlı milislerinin Suriye ordusuyla birlikte çalışması da düşünülüyor. Örneğin, Fırat’ın doğusunda Türkiye sınırının güvenliğini sağlamakta Suriye askerinin aktif rol alması var kafalarda.

Esas mimarının Rusya olduğu, Amerika’nın DEAŞ sonrası ne yapılacağına yönelik net bir planı bulunmadığı için kabul edeceği düşünülen model bu şekilde uygulanırsa, özetle şunlar olacak:
– Suriye’nin bölünmezliğini savunan ve kuzeyde bir terör koridoru istemeyen Türkiye, istediklerini almış olacak. Afrin bölgesinin batısından başlayarak Irak sınırına kadar güney sınırının güvenliği de garanti altına alınmış olacak.
– Amerika’nın üzerinde çalıştığı bağımsız Kürdistan projesi rafa kalkacak.
– Türkiye’nin zaten işbirliği içinde olduğu Rusya, bölgede daha da önemli aktör haline gelecek. Amerika’nın İran’a bağlı milisler ile YPG milislerini çarpıştırma hayali de rafa kalkacak.
– Süreç iyi yönetilirse, ileride Kürtler ile Suriye’nin arasının tekrardan bozulma ihtimali açık bırakılmış olsa da bölgeye özlenen bir barış getirme şansı doğacağı düşünülüyor.”
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - africa 60570 640

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir