Gözü dönmüş, insan görünüşlü, canavar sapıklar dolaşmaya başladı aramızda. Sayıları her geçen gün biraz daha artıyor. Toplumun korkulu kâbusu haline geldiler.
3,5 yaşında, 4,5 yaşında bebelerin ırzına geçiyorlar. Canlarını alıyorlar… Öz babası çocuğunu taciz ediyor. Çocuğun şikâyeti üzerine o baba geçenlerde tutuklandı…
Nasıl bir toplum olduk!!!
Türkiye’de her şey geriliyor. Tarım geriliyor. Sanayi geriliyor. Eğitim geriliyor… Ama taciz, tecavüz, kadın cinayetleri hızla artıyor, ilerliyor. Her 4 saatte 1 kadın tecavüze uğruyor.
Canlı hayvanı, eti, tüm baklagilleri dışarıdan ithal etmeye başladık. Kanserojen ürünler marketleri, dükkânları, pazarları doldurmaya devam ediyor… Türkiye insanının sağlığı tehlikede…
Mazot, ham madde, parasızlık yüzünden topraklarımız ekilip, biçilmeden boş bekletiliyor…
Çiftçilerimiz aç, sefil, perişan… Köyde, kırsal alanlarda insan kalmadı. Kentlere taşınıyorlar. Gecekondularda adım atacak yer yok. Bu yetmiyormuş gibi bir de mültecileri başımıza bela ettiler. Mülteciler perişan, halkımız perişan…
Ama taciz, tecavüz, cinayet, hırsızlık, soygun, başını aldı, gidiyor…
– Adalet Bakanlığı verilerine göre, evet, yanlış duymadınız, adalet bakanlığı, yani resmi verilere göre Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı.
– Adli sicil kayıtlarına göre son 5 yılda çocuk istismarı dava sayısında yüzde 50 oranında büyüme var.
– Türkiye, cinsel çocuk istismarında dünya listesinde 3’üncü sırada. Her 6 erkek çocuktan 1’i cinsel istismara uğruyor. Uğrayanların yüzde 70’i 18 yaş altı. 11 yaşından küçüklerin oranı, yüzde 70.
– Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işleniyor. Çocuğa şiddet ve cinsel istismar başta geliyor. Cinsel suça maruz kalan çocuk istatistiklerine göre, İstanbul bin 324 ile birinci, İzmir 736 ile ikinci, Adana ise 528 ile üçüncü sırada.
– İzmir’de 2015 yılında çocuğa şiddet ve cinsel istismar başvurusu 715 iken, 2017 Nisan ayında başvuru sayısı 3 bin 100’e çıktı. Yani 2 yıl içinde çocuk istismarında 3 kat bir artış meydana gelmiş!
AMA NE YAZIK Kİ BU SUÇLARI İŞLEYENLERİN YARISI CEZASIZ KALIYOR…
Ve yine ne yazık ki kadın kahkahasından rahatsız olan yobazlar, tecavüzlerden rahatsız olmuyorlar.
Ve “Çocuk istismarı önergeleri” Mecliste, iktidar partisi milletvekillerinin oyları ile geri çevriliyor…
“Çocuklara ve kadınlara yönelik cinsel istismarı, şiddeti önlemede Aile Bakanının ihmali bulunduğu'”gerekçesi ile verilen gensoru önergesinin gündeme alınmaması nedeni ile aynı milletvekilleri, Mecliste, bakanı tebrik etme kuyruğuna giriyorlar.
Çünkü onlar için tek önemli şey makam, mevki ve iktidardır… Her ne olursa olsun iktidarda kalmaktır. Gerisi teferruattır…
Bu durumda çocuklarımızı korumak yine halkımıza, demokratik, çağdaş kuruluşlara düşmektedir.
Yanlış eğitim, yoz düşünceler ve gerici yönlendirmelerle toplumumuz uçuruma doğru son sürat yol almaktadır.
Bebelerimize, çocuklarımıza, küçücük kızlarımıza sahip çıkalım. Ortalık vahşi yaratıklarla doldu. Ortalık canavar kaynıyor.
Bu ortama sebep olanlardan hesap soralım.
Dünya her geçen gün uygarlığa, insanlığa, medeniyete doğru ilerlerken biz her geçen gün geriliğe, Ortaçağ’a doğru ilerliyoruz…
1920’li, 30’lu, 40’lı yılları arar olduk.
Nedir bu milletin çektiği. Nedir bu halkımızın, insanlarımızın çilesi…
Politikacılara sesleniyorum:
Artık cilalı, boş laflar söylemeyi, kahramanlık gösterileri yapmayı bırakın. Her gün tepemizde bağırıp, çağırmayı, siyasal ve dinsel sömürü propagandaları ile makam, mevki, iktidar savaşı vermeyi bırakın…
Biraz da halkın sorunları ile ilgilenin. Geçimiyle, yaşamıyla, ekmeği ile çocukları ile ilgilenin.
Toplumu bir veba gibi saran taciz, tecavüz sorunları ile ilgilenin.
Biz sizin palavralarınızı, politik saçmalıklarınızı 7 / 24 dinlemeye mecbur değiliz?
Yeter! Yeter! Yeter!
Din sömürüsü, duygu sömürüsü ile beynimizi, duygularımızı, düşüncelerimizi yiyip, bitirdiniz… Tükettiniz…
Biraz da yüce önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sesine kulak verin. Ne diyor o büyük insan:
“KAHRAMAN TÜRK KADINI! SEN YERLERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL, OMUZLAR ÜZERİNDE YÜKSELMEYE LAYIKSIN.”
Ne diyor Tevfik Fikret:
“Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer (toplum)”
Kişisel çıkarlarınızla uğraşmayı, servet üstüne servet eklemeyi bırakıp, biraz da kadınlarımızla ve çocuklarımızla ilgilenin. Onları sefil yaşantılarından kurtarmaya çaba gösterin…
Toplum açlık, yoksulluk, işsizlik, taciz, tecavüz bataklığında çırpınıyor… Can vermek üzere…
Görmüyor musunuz?