Tüm dünyanın gündemi Afrin! Bu konuda her kafadan bir ses geliyor ama kim ne derse desin bu konuda Suriye ile 911 kilometre sınırı bulunan Türkiye’nin meşruiyetini hiçbir güç tartışamaz. Ankara’nın bu operasyondaki kararlılığını kırmak için terör örgütünü “meşru, masum(!)” bir kurtuluş örgütü gibi göstermeye çalışanlar olabilir. Amma Ankara’nın kararlığını kıramayacaklarını dünya da anlamağa başladı. Bu durum ABD’yi son derece rahatsız ediyor. Pentagon’un 40 yıldır üzerinde çalıştığı projesi yok olmaktadır. Türkiye, güney sınırlarında kurulmak istenen uyduruk devleti adım adım imha etmektedir. Türkiye’nin bu tavrı topraklarını genişletme değil bir vatan müdafaasıdır. Bu yüzdende içeride ve dışarıda Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden terör odakları tek tek imha edilmeli. Kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Bir şeyi de unutmamamız lazım ki, Erdoğan’ın kararlılığı sayesinde bu operasyonlar devam ediyor. Hiç bir siyasi parti tutmayan, kenardan sadece özgür bir gazeteci olarak yazıyorum ki, bugün hiçbir siyasi irade NATO ve ABD’yi karşısına alarak sınırlarımızdaki PKK/YPG terör örgütü ve onların uydurduğu sözde “kürdüstan” devletini temizlemeye kalkışamazdı. Ama onu da hatırladım ki Türkiye’yi attığı bu adıma pişman etmeye elbette çalışacaklar! ABD, Ankara’nın ayağının altındaki diplomatik zemini kaydırmak için her şeyi yapacak. Pentagon ve CIA ise, Afrin operasyonunu gözden düşürmek için algı operasyonlarını aralıksız sürdürecek ve sürdürüyor. Bunlardan birincisi Özgür Suriye Ordusuyla bağlı ortaya attıkları yalanlar. Aynı zamanda bilip bilmeden CİA’ in ürettiği yalanların arkasınca gezen kara güruhçuların hemen iftiraları kamuoyuna ulaştırmasıdır. Ama bu iftira Türkmen Dağına Ruslar’ın ve Esat rejiminin yaptığı operasyonlarda olduğu gibi etkili değil. 2015 de Rusya ve Esat güçleri, aynı zamanda terör örgütleri, Türkmen dağını, Halep’i bombalarken biz buna itiraz ettiğimizde aynı algı operasyonunu yapıp 0-14 yaşlarında yüzlerce çocuğa terörist demiştiler. Burnunun ucundan uzağı göremeyen, kendi beyniyle değil terör destekçisi, Türk düşmanlarının beyniyle konuşan büyük bir cahil kesimde buna kanmıştılar. Dönelim Afrin’e… Teröristlerden işgalde olan yerleri temizleyen TSK Afrin’e yaklaştıkça, sıkışan teröristler farklı yollar arıyorlar. Çok az kısmı dağlara kaçıp gizleniyor, bir kısmı teslim olma yolunu tercih etse de, çoğunluk Afrin’e çekilip orda “sivil” oyunu oynamak istiyorlar. Ama bunu bile yüzlerine gözlerine bulaştırmağa başladılar. Bazı yabancı sosyal şebekelerde silahlı “sivil” resimlerini paylaşıp resmen yalan dediklerini yazıyorlar. Neyse! Demem o ki; sokak savaşının kritik işareti görülür. Çoğunluğu Afrin, Halep ve diğer bölgelerden olup, 7 senedir vatanları Suriye’yi terk etmeyip, İŞİD/PKK/YPG/PYD/Hizbullah ve bölgedeki 50 yakın terör örgütüyle yanaşı, Esat, Amerikan, yeri geldiğinde Rusya ve İran rejimine karşıda partizan savaşı veren Özgür Suriye Ordusu’nun neden ön saflarda olduğu sorusunun cevabı da burada ortaya çıkıyor. Çünkü o sokakları bilen ÖSO etkili olacak. Çünkü Sivillerin arasına karışarak insanları öne sürmeyi planlayan teröristlerle mücadele uzun sürebilir. Burada PKK/PYD’nin amacı (Türkiye burada kalıcı olmak istiyor) kara propagandası için vakit kazanmaktır. Ve Batıdan gelen “işgal” uyarıları da buna hizmet ediyor. Doğrudur Fransa’dan gelen uyarıya Türkiye devleti mükemmel bir cevap verdi. Türkiye teröristleri temizlemek için Afrin’de azami dikkati gösterecektir. Teröristlerin sivilleri öne sürmesi ve aralarına katılması bilgisi ortadayken bu titizlik daha da artacaktır. Bu da operasyonun süresini uzatabilir. Bu nedenle süre diye bir kaygı yoktur. Ama bunu da teröristler özelikle Batı’ya “işgal” propagandası olarak satabilir. Uzmanlar hesap ediyor ki bu noktada Dışişleri Bakanlığı’na büyük iş düşüyor. TÜRK ordusu Sokaklarda pusu kuran, tuzak bomba hazırlayan, keskin nişancı yerleştiren teröristlere karşı mücadele verebilen en iyi ordudur. Çünkü 30 yılı aşkın bir süredir şehir terörüyle mücadele etmiştir. Ve son olarak PKK’nın şehirde başlattığı “hendek terörüne” karşı inanılmaz bir titizlikle mücadele etmiş, terörü de açtığı hendeğe gömmüştür. Bunu yaparken de teröristin amacı olan sivil ölümlerine izin vermemiştir. Bu açıdan bakınca, Türk ordusu Afrin’de iki önemli süreci birlikte götürecektir. 1) Teröristle en keskin şekilde mücadele edilecek. 2) Bu sırada sokak savaşında sivillerin zarar görmemesi için azami titizlik gösterecek, “Uzun sürmesinin nedeni sivillerin zarar görmemesi için gösterilen titizliktir.” İşte Afrin’de gerçekleşecek olan operasyonun kilit noktası budur. Çünkü dünyanın gözü Afrin’e giren Türk ordusunda olacak. Dost gözü, siviller zarar görmeden teröristlerin etkisiz hale getirilmesini umacak. Düşman gözü, sivil kanı dökülsün diye bekleyecek. Ama öyle ya da böyle, sokak savaşında dünyanın en tecrübeli gücü olan TSK, sabırlı ve titiz davranmalıdır. Çünkü bununla dünyaya çok önemli bir mesaj vermiş olacaklar. Başında yazmıştım yine yazıyorum, bu savaşın sonunda kazanan TSK ve Suriyeliler olacak. Türkiye sınırlarında tehlike olan terörü yok edip, terör devleti olan “kürdistanı” kurdurmayacak. Suriyeliler resmi Şam rejiminin 8 senedir ayak basamadığı teröristlerin işgalinden azat edilen topraklarına kavuşacaklar. Bunu iyi gören karşı taraf savaş kanunlarını bile bozmaktadır. Dünyanın gözü önünde yasaklanmış kimyevi silahlar kullanmaya başlıyorlar. Dün PKK/YPG zehirli gazla saldırdı: “20 ÖSO”lu zehirlendi. Ama bu onların son çırpınışlarıdır. Çamura düşen biri çırpındıkça batmağa mahkûmdur. Bu arada hatırlatmadan geçemeyeceğim! Herkes bilmelidir ki; bu bölgede Türkler izin vermediği sürece, değil devlet, kuş bile uçamaz. Bu toprakların hâkimi olan Türkler bitti demeden hiç bir şey bitmez! O gürleyen(!) Barzani’de, Müslim Salihi’de Türkiye istedi diye bulut gibi gürlüyorlardı. Yağmalarına ise Türkiye izin vermedi. Tilki kaya gölgesinde yatınca sanırmış ki, kendi gölgesinde uyuyor. Ne demek istediğimi anlayan anladı… Anlamayan ise bundan sonra top atsan da anlamaz!