Tam olarak sayısı bilinmese de şu anda Türkiye’de yaklaşık 4 milyon kayıtlı mülteci bulunuyor. Kayıtsız olan kaçaklar da ilave edildiğinde Türkiye’de yaklaşık 5 milyona yakın mülteci bulunmakta.
Bunların 3,5 milyona yakınının Suriyeli göçmenler olduğu tahmin ediliyor. Yani sokak ta rastladığınız her 20 kişiden 1’i mülteci.
Yüzlerce ulusu bünyesinde barındıran Osmanlı İmparatorluğu bakiyesi Türkiye Cumhuriyetinin bugünkü halkı ırkçılığı bilmiyor. Temelde ırkçı olmayan misafirperver Türk halkı son 10 yıl içinde Türkiye’ye gelen 5 milyon’a yakın mültecilere karşı olağanüstü bir tepki göstermedi. Suriyeliler ile münferit yerel olaylar çıktı, ama bu olaylar ülke geneline yayılmadı. Dünyada hiçbir başka ulus, başka ülkeleriden gelmiş, tamamen yabancı olduğu 5 milyona yakın mülteciyi bu kadar sorunsuz bir şekilde bünyesine almaz, beslemez, tölerans göstermez.
Mesela Almanya, Türklerin Almanya göç serüveni üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen, Alman toplumu Türkleri kabul edemedi.
Suriyeliler geri gidecek mi ?
Ülke bölünmüş de olsa, Suriye’de savaş bitti. Artık toplu katliamlar yaşanmıyor, buna rağmen Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin geri dönmeye hiç niyetleri yok. Suriyelilerin, Iraklıların akın, akın Türkiye’ye kaçma sebepleri ilk etapta canlarını kurtarmak ve memleketleri güvenli bir hale gele kadar Türkiye’de kalmak idi.
Ama daha sonra Türkiye’de yaşadıkça, Türkiye’de ki sağlık hizmetlerinin, iş imkanlarının, eğitim imkanlarının, vatandaşlık haklarının, sosyal devlet yardımlarının savaş öncesi kendi memleketlerinden çok daha iyi olduğunu keşfettiler. Aynı Almanya’ya geçici olarak giden Türk göçmenlerinin 1985 sonrası “Almanya bizim vatanımız oldu” diyerek Almanya’da kalmaları gibi.
Ancak bu beklemeyen ve her iki toplumun hazırlıksız olduğu göç bir barut fıçısı gibi,
her iki tarafta içten içe gelişen çok tehlikeli bir düşmanlık akımı gittikçe artmakta.
Suriyeli göçmenler ülkelerinde ki savaşı Türkiye’nin çıkarttığına,-en azından desteklediğine- inanıyor ve Türkiye bize bakmakla yükümlü diyorlar. Kendi emeklerinin Türkiye’de sömürüldüğüne, ikinci sınıf insan muamelesi gördüklerine, kadınlarının ve çocuklarının cinsel istismara uğradıklarına inanıyorlar. Göçmenler arasında Türk ve Türkiye nefreti yükseliyor ve bu nefret günü gelince bizi de yakacak gibi bir yöne doğru gidiyor
Türkiye Mülteci Devlet Politikaları
Türkiye devleti bu beklenmeyen göç dalgası karşısında hissi bir tavır içine girerek ümmet-ensarlık dayanışması çerçevesinde sınırları açmış, kendi söylemlerine göre mültecilere 30 milyar dolara yakın para harcamıştır. Kendi halkının büyük bir bölümü yokluk içinde yaşayan Türkiye’de, duygusal bir devletin kendileri ile hiçbir duygusal bağı olmayan mültecilere kendi vergilerinden 30 milyar dolar harcaması, Türk halkının içinde de mültecilere karşı sevgi yerine nefret duygularının kaynaklanmasına neden olmuştur.
Hissiyat, ümmetcilik, misafirperverlik bir devlet politikası olamaz.
Devlet soğuktur, devletin hissi, maneviyatı olmaz, devlet kendi halkının çıkarlarını en ön planda tutan kurumsal bir organdır. Devletin başka halklar için acıma duygusu veya hissiyatı olamaz. Devletin esas sahibi Türkiye halkı kendi devletinin mülteciler ile ilgili bu hissi tutumuna anlam verememekte, Suriyelilere tanınan kısmi TC vatandaşlık hakkı, sosyal yardım, sağlık bakımı gibi konulara karşı çıkmakta, bize vermediğiniz bu imkanları neden Suriyelilere, göçmenlere veriyorsunuz diye içten, içe isyan etmektedir.
Türkiye hazırlıksız yakalandı.
Türkiye mülteci sorununa hazırlıksız yakalandı. Suriyeliler sürecinin iyi yönetilmesi çok önemli. Ama yönetilemiyor. Bu içten içe gittikçe güçlenen nefret Türkiye’de dalga, dalga ırkçı bir milliyetçilik anlayışına doğru gidiyor. Türk halkı tarihinde ilk defa ırkçılık ile tanışıyor.
Almanya bu süreci yaşıyor, Türk göçmenler sorununu iyi yönetmeyen ve sürekli hasıraltı eden Almanya şu anda cebinde Alman pasaportu olan, Almancayı Almanlar’dan daha iyi konuşan ama Alman ve Almanya’dan nefret eden, Almanya milli maçında bile karşı takımı destekleyen milyonlarca göçmeni bünyesinde barındırıyor.
Suriyeli, Iraklı mülteciler için elinden gelen her şeyi yaptığına inanan Türk toplumunun %80’i Suriyeliler’le ortak kültürümüz, benzerliğimiz yok diyor.
Yine Türk toplumun yüzde 80’den fazlası Suriyeliler kamplar, tampon bölgeler, yeni inşa edilecek özel kentlerde yaşamalı veya ülkelerine geri yollanmalı diyor.
Göç süreci iyi yönetilmediği sürece, Suriyeli, Iraklı Ümmet kardeşlerimiz diye bağrımıza bastığımız, beslediğimiz kuşaklar ileride Türkiye’ye ve Türk halkına minnet duymayacaklar bizden, imkanlarından sonuna kadar yararlandıkları Türkiye’den nefret edeceklerdir.
Dr.Ahmet Güler (21.Ocak 2018)
TAVAK – Türk – Alman Eğitim ve
Bilimsel Araştırmalar Vakfı