1..Armenpress’ te yer alan habere göre ; “ İstanbul yetkili makamları Türk – Ermeni muhabir-fotoğrafçısı Ara Güler için bir resepsiyon düzenledi… “
2. Ermeni basınının önem verdiği bir habere göre ; “ Estonya Ermenistan – AB anlaşmasını onaylayan ilk AB ülkesi oldu….Ermenistan DİB’ lığı basın sekreteri Tigran Balayan, Estonya’ nın Ermenistan ve AB arasındaki Kapsamlı ve Gelişmiş Sözleşmeyi onayladığını belirtti…. Balayan, ‘ Talin’den resmi bir yazı aldık, buna göre Estonya, Ermenistan ve AB arasındaki Kapsamlı ve Gelişmiş Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için gerekli olan tüm işlemleri tamamladı’ dedi……”
https://www.ermenihaber.am/tr/news/2018/01/13/Estony-Ermenistan-AB-Ortaklık-Anlaşması/120741
3. Ermeni Haber, üç günden beri Ermeni, tabii, bu arada Türk basınını da işgal eden haberi : “ANCA 2018 önceliklerini açıkladı: Ermeni Soykırımının tanınması, Karabağ’a destek.” başlığı ile veriyor…Haber özetle şöyle ; “ Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) ofisi yaklaşık bir saat süren videoda 2018 yılı için Ermeni-Amerikan ilişkilerindeki öncelikli program ve hedefleri açıkladı….. Öncelikler şöyle; Karabağ Cumhuriyetinin güvenliği, Ermenı <sözde> soykırımının uluslararası tanınması, Ermeni – Amerikan ekonomik, siyasi ve askeri bağların pekiştirilmesi…. Video mesajla hitap eden ANCA başkanı Aram Hamparyan Ermenistan’ın dostlarına harekete geçmeye ve söz konusu programın hayata geçirilmesini destekleyen mektuplarla ABD’li kongre üyelerine bildirmeye davet etti….” (Not ; ANCA İcra Direktörü Aram Hamparian’ a ait söz konusu 50 dakikalık video linkini dünkü mesajımızda duyurmuştuk…., o. tan)
https://www.ermenihaber.am/tr/news/2018/01/12/ANCA-2018-önceliklerini-açıkladı-Ermeni-Soykırımı-tanınması-Karabağ’a-destek/120709
4. Asbarez.com’ da Başyazı olarak belirtilen ve “Gençler ARF’ yi Sürdürmeye Devam Ediyorlar” başlığı ile yer alan yazı özetle şöyle ; “ Kristapor (Mikaelian), Rosdom (Stepan Zorian) ve (Simon) Zavarian’ ın kurucuları olduğu Ermeni Devrimci Federasyonu (ARF) , Osmanlı ve Rus güçleri tarafından kuşatma altındaki ulusu birleştirmek için bir araya gelen gençlerdi…. ARF’ nin Papfen Suni, General Dro, Karekin Njdeh gibi birkaç tanınmış üyesi daha vardı….Bu yıl, ARF Batı Amerikan Merkez Komitesi, 14 Ocak’ ta kuruluşunun 127 nci yıldönümünü, geleneksel olarak topluluğa ait faaliyetlerin muhasebesini ve Ermeni Meselesine ve hizmetine olan bağlılığına gösterdiği gayretlerin açıklamasını yapmak üzere yıllık bir kutlama düzenledi….Pazar günü yapılacak kutlama, ARF’nin gençlik organizasyonu olan Ermeni Gençlik Federasyonu’ (AYF) nun kuruluşunun 85 inci yıldönümü ile çakışacak. Bu nedenle, 14 Ocak 1933′ te sadece Boston’da General Karekin Njdeh tarafından kurulan örgütün başarılarına odaklanmak uygun
görülmektedir….127 yıllık geçmişi boyunca ARF, 1933′ ten beri Ermeni ulusal gündemini geliştiren, her zaman yeniliklere adapte olan genç AYF üyelerinin aktif katılımı ile kuruluşun ulusal hedefleri ve ideallerini kaybetmemek üzere başarılı çalışmalar yapmaktadır… “
5. Agos Gazetesi , “İç savaş Beyrut Ermenileri için de bir kırılmadır” başlıklı haberi ile Beyrut Haygazyan Üniversitesi Ermeni Diasporası Araştırmaları Merkezi Müdürü Dr. Antranik Dakesyan ile 10 Ocak Çarşamba günü yapılan söyleşiye ait bilgi veriyor. Söyleşi sırasında Dr. Antranik Dakesyan’ın dikkat çekici ifadeleri şöyle ; “ Haygazyan Üniversitesi’nde 2011’in sonlarına doğru Ermeni Diasporası Araştırmaları Merkezi kuruldu ve kuruluşundan beri o merkezin müdürlüğünü yapmaktayım. Aynı zamanda 1993’ten bu yana Haygazyan Ermeni Araştırmaları Dergisi’nin sorumlu editörüyüm…..Bugünkü Beyrut ya da daha genel olarak Lübnan’da yaşayan Ermenilerin durumunu…..1975 – 1990 arasındaki iç savaş yılları oldukça zorlu bir dönemdir. Gerçi dayandık, direndik ama baş edemediğimiz en önemli mesele dış göçle kan kaybetmemiz oldu. Halkın önemli bir kısmı o yıllarda ülkeden uzaklaştı…..1990’ a geldiğimizde savaş fiilen sona ermişti ama hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Ekonomik krize maruz aldık. Ülkenin yeniden inşası oldukça yavaş ilerledi. Zaman zaman İsrail’le yaşanan sorunlardan ötürü istikrarsızlık yaşandı….Ülkede cemaatler düzeni var. O yüzden de bu cemaatlerin birbiriyle uyumu sorunu yaşıyoruz…..Lübnan’da istikrarsızlık sürdükçe bulanık suda balık avlamaya heveslenenler eksik olmadı. Son 5 veya 7 yıl boyunca ülke yeniden devletleşme süreci yaşıyor……Suriye krizinin bize etkileri çok ağır oldu örneğin. Ülkede 1.5 milyon Suriyeli mülteci var ve bu sayı Lübnan nüfusunun 1/3’üne tekabül ediyor. Suriyeli mülteciler Lübnan’da ucuz iş gücü olarak görülüyorlar. Yerli iş gücünün de işsiz kalmasına yol açan bir durum bu……Ermenilerin sayısı azalıyor, dış göç sürmekte. Bir yandan Suriye’den 10 – 12 bin belki biraz daha fazla Ermeni mülteci geldi. Bunların bir kısmı kaldı, bir kısmı gitti. Kalanlar Halep’e dönecekler mi yoksa buradan başka bir ülkeye mi gidecekler belli değil….1990’dan sonra Lübnan’da yeni bir kilise inşa edilmedi, yeni bir okul da açılmadı. Sadece bazı okulların birleştirilmesiyle yeni bir okul oluştu….”
6. Armedia.am’ de ve Panarmenian.net’ te yer alan haber, doğrudan Ermeni faaliyeti olmamasına rağmen dikkat çekici bulunarak mesajımıza dahil edildi….Haber özetle şöyle ; “Deutsche Welle, Avusturya’ da önemli sayıda Müslüman’ ın 2017′ de Hıristiyanlığa geçtiğini bildiriyor…. Viyana Başpiskoposluğu sözcüsünün söylediğine göre 2017’de vaftiz edilen 750 yetişkinin dörtte üçü Müslüman ülkelerden geldiğini belirtti…. 5 farklı ülkeden 260 kişi Avusturya’ nın başkentinde vaftiz edildi……Friederike Dostal, göçmenlerin sığınma şansını artırmak için inançlarını değiştirdikleri iddiasının savunulamayacağını bildiriyor…”
Bir yanıt yazın