NECDET BULUZ
Son günlerde tartışılan bir konu var:
“İYİ Parti seçimlere girebilecek mi?”
Bu tartışmaya neden gelişmelere göz atalım:
İYİ Parti, Yüksek Seçim Kurulu’ndan seçmen kütüklerini talep etmiş, talebi reddeden YSK, gerekçe olarak da seçmen kütüklerinin seçime katılma hakkı kazanan partilere verilmesini göstermişti.
Gerek Genel Başkan Akşener, gerekse kurmaylarının açıklamaları, İYİ Parti’ye gönül verenlerin yüreğine su serpti. Akşener, YSK’nın kararı üzerine “Yeni içtihat mı getirmek istiyorsunuz?” diye sordu. “Hiç kimse endişe etmesin. Seçime gireceğiz ve kazanacağız ” diye meydan okudu.
Akşener’in bu kadar iddialı oluşunun arkasında yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarının sonuçları ile gittiği yerlerde gördüğü olağanüstü ilginin mutlak biçimde etkileri olduğunu düşünüyoruz.
Akşener’in son açıklamalarda “Ne çatı, ne pencere, ne baca, ben Cumhurbaşkanlığına adayım, niye korkuyorsunuz?” demesinin de altını kalınca çizelim.
Seçmenlerin kafasını karıştırmaya yönelik adımların atılması üzerine İYİ Parti yöneticilerinden de açıklamalar geldi. Nitekim YSK’nın ret kararının da kafalarda soru işaretleri oluşturduğunu görüyoruz.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın açıklamasına da bakalım:
“İYİ Parti, 1. Olağan Kurultayı öncesi YSK’dan seçmen kütüklerini talep etmiştir. YSK cevaben, seçmen kütüklerinin seçime katılma hakkı kazanmamız halinde verilebileceğini bildirmiştir. Yasal olarak bir partinin seçime girebilme yeterliliği kazanabilmesi için 1. Olağan Kurultay’ını yapmış olması ve 41 il ile bu illerin merkez ilçesi dahil 1/3 ünde teşkilatlanması gerekmektedir. Teşkilatlanmanın tamamlanma şekli ise; kuruluşu gerçekleştirilen yeterli sayıdaki ilçenin kuruluş bildirgesini bağlı bulunduğu ilçe dernekler masasına teslim edilmesidir. İYİ Parti 10.12.2017 tarihinde, 1. Olağan Kurultayını yapmış ve Kurultay 12.12.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Ayrıca 41’den fazla ilde ve merkez ilçeler dahil 1/3 ilçede teşkilatlanmayı tamamlamış olup, 6 aylık bekleme süresi sonunda seçime girebilme hakkı kazanmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Emekli hakim hukukçu Kerim Yılmaz’ın bu konudaki değerlendirmesi de şöyle:
“İYİ Partinin seçimlere girip giremeyeceği konusu çok sorulduğu için kısaca;
Siyasi Partiler Yasası madde 36 –Siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunması şarttır.
Buna göre teşkilatlanma ve kongre yapma birlikte şarttır. Grubu olması halinde bunlara gerek yoktur. İYİ Partinin şu anda grubu yoktur. Dolayısıyla diğer şartların tahakkuku gerekir.
Birincisi 10-Aralık-2017 tarihinde kurucular kurulunca bir kongre yapılmıştır. Bu tartışmalı olsa da SPK na göre kurucular kurulu büyük kongre yetkilerini haizdir hükmünce geçerli sayılabilir.
İkinci husus olan illerin yarısında ( 41 ilde ve merkez ilçe olmak kaydıyla ilçelerinin en az 3 te 1 inde teşkilatlanma demek)teşkilatının oy verme gününden en az 6 ay öncesinde kurulması ki bu da partinin teşkilatlanmadan sorumlu yönetimi tarafından yapıldığından en iyi onlar bilir.
5-Aralık tarihli talebinin YSK tarafından reddedilmesi yasaya uygun olsa da siyaseten doğru sayılmayabilir. Çünkü kayıtların verilmesi veri tabanı oluşturulması açısından gereklidir yoksa YSK, İYİ Partiye seçime girme hakkı verdi anlamına gelmez.
Şu halde eğer 41 ilde örgütlenmişse seçimin yapılacağı tarihe göre ( 6 ay şartı) girme hakkı olur ya da olmaz!
Erken talebe verilen ret cevabı kafaları karıştırmış. Kaldı ki bu konu polemiğe açık da değildir.
Çünkü YSK her yıl Ocak ayında seçime girme yeterliliği olan partileri zaten ilan eder. Bu hafta içinde açıklayacaktır (İYİ Parti o listede olmayacaktır). İllerdeki teşkilatlanma ne durumda olduğunu bilmediğimden yorum yapamıyorum. Parti sitesinde kuruluşu yapan illerin listesini açıklayabilir, herkes de görür. YSK kararı da zaten bu hafta çerisinde çıkacaktır.”
Konu ile ilgili görüşlerimize gelince:
Demokrasi demek, çok seslilik demektir. İYİ Parti, Türk siyasi hayatına girmiştir. Kazanır veya kazanamaz o ayrı şeydir. Ancak, yeni kurulmuş ve umut olabileceği umudu ile siyasi hayata girmiş bir partinin önün ne kadar kesilmeye çalışılırsa o parti büyütülür. Milletimiz her zaman mağdur olanın yanında yer almıştır. Bununun örneklerini geçmişte çok gördük.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın