NECDET BULUZ
Kuzey Irak’taki Peşmergebaşı, referandum kararından sonra tepkiler üzerine geri adım atmak durumunda kalmıştı. Türkiye’nin ve Merkezi Irak Hükümeti’nin baskı ve operasyonları sonunda “pes” eden Barzani, Amerika ve Batı’dan da beklediği desteği göremeyince adeta köşesine çekilmişti.
Barzani konusu gündeme geldiğinde görüşlerimiz şöyle olmuştur:
Barzani, Türk ve Türkiye düşmanıdır. Sinsi hareket eder. PKK’ya da her dönemde destek vermiş ve bu terör örgütünü korumuştur. İsrail ile sıkı işbirliği içindedir ve Amerika’nın uydusu haline gelmiştir. Fırsat bulduğunda “Bağımsız Kürdistan” şarkısı söyler ve gündemde tutmaya çalışır. Kerkük’te Türkmen kardeşlerimizin bugüne kadar çektiği sıkıntının da baş aktörüdür.
Kuzey Irak’ta bağımsızlık için yaptığı referandumdan sonra Barzani üzerine yapılan baskıların devam etmesinden yanayız. Bunun gevşetilmemesi ve Barzani gerçeğinin unutulmaması gerekiyor.
Barzani, düşmanımızdır. Düşmanı yere yatırdığında işini de bitireceksin. Bunu yapmadığın takdirde düşmana fırsat vermiş olursun. Ayağa kalktığında da yine düşmanlığı yapacaktır.
Nitekim bu görüşlerimizin hayat bulmaya doğru gittiğini görüyoruz. Öyle görünüyor ki üzerindeki baskının şokunu atlatan Barzani, yine “Bağımsız Kürdistan” şarkılarını seslendirmeye başladı.
Önce habere birlikte göz atalım:
Barzani 25 Eylül’de gerçekleştirdikleri bağımsızlık referandumu ve ardından ortaya çıkan gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamalarda, şöyle dedi:
“Kürdistan var, bizim vatanımızdır kimse bunu inkar edemez. Evimiz vardı ama, anahtarı başkalarının elindeydi. Evinin önüne gidip bekliyordun, içeri giremiyordun. 25 Eylül’de yaptığımız bağımsızlık referandumu ile biz evimizin anahtarını aldık. Bu anahtar elimizde kaldıkça bir gün bu anahtar ile bağımsız Kürdistan’ın kapısını açacağız.”
IKBY eski Başkanı Barzani, referanduma giderken her şeyi göze aldıklarını ancak arkadan vurulmayı tahmin etmediklerini ve uğradıkları ihanet ile sarsıldıklarını söyledi. Yaşananlardan sonra toparlandıklarını ve yeniden ayağı kalktıklarını söyleyen Barzani, “Başkanlık benim için önemli değil. Önemli olan peşmerge olmaktır. Ben daha öncede şimdi de peşmergeyim bu bana yeter. Er ya da geç Kürdistan bağımsız olacaktır” diye konuştu.
25 Eylül’de IKBY düzenlediği bağımsızlık referandumuna Kerkük’ün de dahil edilmesi, Bağdat ve Erbil arasındaki gerilimi artırmıştı. Türkiye girişime son derece sert tepki göstermiş, Irak ordusu ve müttefikleri, ülkenin petrol zengini Kerkük vilayetinde Kürt peşmerge güçlerinin elinde bulunan bölgeleri ele geçirmek için operasyon başlatmıştı. Bu gelişmenin ardından IKBY, Kerkük’teki topraklarının yüzde 95’ini kaybetmişti.
Şimdi gelelim bugüne:
İşte, Barzani toparlanmaya başladığında yeniden dişlerini nasıl göstereceğini ortaya koyuyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyada yeni gelişmelerin kendi lehine gelişebileceğinin de hesaplarını yapıyor.
Özellikle son günlerde Türkiye ile Amerika’nın arasındaki sıkıntılar ve Kudüs konusundaki gelişmeler Barzani’nin ekmeğine yağ sürebilir. Türk ve Türkiye düşmanı bunların da hesabını yapıyordur.
Bütün bunları iyi değerlendirip, yanı başımızdaki bu düşmanın artık ayağa kalkmasına izin vermeyecek önlemleri de şimdiden almamız gerekiyor. Bildiğimiz ve tahminlerimiz, Barzani’nin fırsatı eline geçirdiğinde her şeyi yapabilecek birisi olduğudur.
Kerkük ve burada yaşayan soydaşlarımız bizim için önemlidir. Kerkük’ün eski yapısına yeniden kavuşması için burayla özel ilgilenmemiz gerekiyor. Zorla göç ettirilen, evlerinden ve işyerlerinden kovulan Türkmenlerin eski yerlerine dönmelerinin sağlanması için önlemler almalıyız.
Daha da önemlisi Barzani’nin artık “Bağımsız Kürt Devleti” adını ağzına almaya gücü kalmamalıdır. Barzani’nin son çıkışını da hafife almamak gerektiğinin altını kalınca çiziyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın