1.. Panorama.am’ de ve News.am’ de yer alan haberin başlığı ; “ Şarmazanov: Türk inkarcılığına karşı birlikte tavır koymaya mecburuz”…Haber Özeti ; “ 13 Aralık’ta Litvanya – Ermenistan Parlamento Dostluk Grubu üyeleriyle buluşmasında Ermenistan Millet Meclisi Başkan Yardımcısı ve Meclis Ermenistan – Litvanya/ Letonya/ Estonya Dostluk Grubu Başkanı Eduard Şarmazanov şunları syledi ; ‘ Litvanya, Ermeni <sözde> soykırımını tanıyan ülkeler safında yer almakta ve diğer Baltık ülkeleri parlamentolarının da Litvanya örneğini izleyeceğini umuyoruz. Esefle belirteyim ki bugünkü Türkiye yönetimi inkar politikası yürütmektedir. İnkar, soykırım suçu işlemeye eşittir. Biz parlamenterler soykırımların kınanması yanı sıra Türk inkarcılığına karşı birlikte mücadele etmek zorundayız.’….. Şarmazanov, önümüzdeki yıl BM Genel Kurulu tarafından Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Bildirisinin kabulünün 70 inci Yıldönümünün dolmakta olduğunu belirtti, soykırımın insanlığa karşı işlenmiş en büyük suç olduğu ve zaman aşımına tabi olmadığına işaret etti….”
2. Bugün Ermeni haber portallarında ; “ Muhalefet liderinden İsrail’ e Ermeni <sözde> soykırımının tanınması çağrısı yapıldığı bildiriliyor….. İsrail Times gazetesinin haberine göre, muhalefetteki Yesh Atid partisi Genel Başkanı Yair Lapid, Perşembe günü Ankara’nın İsrail hükümetinin Temple Dağındaki son eylemlerini eleştirmesine tepki olarak yaptığı açıklamada, İsrail’in Türkiye’ye karşı çok daha agresif bir politika benimsemesi gerektiğini belirtti…..Muhalefet milletvekili, diplomatik ilişkilerin kesilmesi çağrısı yapmaktan kaçınırken, Kudüs’ün bağımsız bir Kürdistan’ı tanıması ve bir asır önce Osmanlı Türklerinin işlediği Ermeni <sözde> soykırımını kabul etmesi gerektiğini söyledi……”
3. News.am’ de yer alan habere göre ; “ Ticaret Odası Başkanı İsrailli yatırımcılara, dikkatlerini Ermenistan’a yönlendirmeleri çağrısında bulundu…. İsrail Ticaret Odası Başkanı Tsvi Kan-Tor, ‘Ermenistan’ın Avrasya Ekonomik Birliğine (AEB) üyeliği İsrailli firmalar için 180 milyonluk piyasaya çıkış için en iyi yoldur dedi…. Tsvi Kan-Tor özellikle Ermenistan’a dikkatin yönlendirilmesi konusuna değinerek, AEB piyasasının sadece 2 yıldır var olduğunu belirtti. Ayrıca, Ermenistan’ın serbest ekonomi bölgesi kurduğunu ve burada faaliyet gösteren firmaların KDV’den muaf olduğunu kaydetti…..”
5. Ermeni Radyosu’ nda ve Panarmenian.net’ te yer alan habere göre ; “Türk AKP’ li politikacı, Almanya’daki Ermeni <sözde> soykırımı kararına yapılan protesto gösterileri ile bağlantılı bulundu…..Deutsche Welle, bir Türk parlamenterin silah almak, protesto düzenlemek ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ ın eleştirilerini yaymak için Almanya’daki bir boks grubuna para sağladığını bildirdi….İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) üyesi ve Erdoğan’ ın yakın bir müttefiki olan Metin Külünk, kamu yayın kuruluşu ZDF’ nin araştırmacı bir haber programı olan Frontal 21′ in araştırmasına göre, Türk milliyetçisi Osmanen Germania’ ya doğrudan ve dolaylı olarak para sağladı…. Soruşturma Alman polis telefonlarına dayanıyor ve grubun gözetim organları haber kuruluşlarına sızdırılıyor….Osmanen Germania ve Külünk ile Türk Milli İstihbarat Teşkilatı (MIT), AKP’nin Avrupa lobisi ve Erdoğan’ın kendisi arasında bir ilişki olduğunu belirtti….Osmanen Germania kendisini bir boks kulübü ve “kardeşlik” olarak tanımlıyor….Ancak, yetkili makamlar, cezaevinde şiddet ve şiddete karıştığından şüpheleniyor……”
6. Bazı Ermeni haber portallarında ; “ Glendale Belediye Meclisi, tarihi proje için önemli bir dönüm noktası olarak gösterilen, Ermeni Amerikan Müzesi ‘nin gelecekte içinde yer alacağı Central Park’ ın tasarım ilkelerini oybirliğiyle onayladı….Mayıs 2017’den bu yana Glendale Belediye Meclisi, SWA Firması ve Müze yetkilileri Glendale şehir merkezi için birleşik bir vizyon geliştirmek için işbirliği içinde çalışıyorlardı…..”
7. Massispost.com’ da yer alan habere göre ; “ Erivan, Türk – Ermeni Anlaşmalarının iptaline ait planı onayladı… Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan, Çarşamba günü Ermeni hükümetinin, uygulanması için Ankara’nın ” ön koşullarını” gerekçe göstererek, Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkileri normalleştirmek için ABD tarafından yapılan anlaşmaları resmi olarak fesh etme niyetini yineledi…….Ekim 2009’da Zürih’te imzalanan iki protokol, Türkiye ile Ermenistan’a diplomatik ilişkiler kurmayı ve sınırlarını açmayı öngörüyordu…Ancak, Ankara, yüksek profilli imza töreninden kısa süre sonra, Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yönelik Azerbaycan’ın kabul edebileceği kararlı bir ilerleme olması halinde, parlamentonun anlaşmayı onaylayacağını açıklamıştı….Ermeni hükümeti, protokollerin Karabağ anlaşmazlığına değinmediğini savunarak bu ön şartı reddetti. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Rusya da defalarca protokollerin koşulsuz olarak uygulanması için her iki tarafa da çağrıda bulundular……”
8. PanARMENIAN.Net’ te yer alan habere göre ; “ Ermenistan’ın NATO Misyon Şefi Gagik Hovhannisyan, itimatnamesini 13 Aralık Çarşamba günü NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e sundu……Kabul sırasında Stoltenberg, İttifakın Ermenistan ile olan işbirliğini takdir ettiğini ve ülkeye Afganistan ve Kosova’daki barış misyonlarına katkılarından dolayı teşekkür ettiğini söyledi…..Hovhannisyan, Ermenistan’ın NATO ve ortaklarıyla işbirliği ve ortaklığı genişletmeye devam edeceğini belirterek, İttifak ve Ermenistan arasındaki 2017 – 2019 Bireysel Ortaklık Eylem Planının (IPAP) başarıyla uygulanacağını da sözlerine ekledi…….Genel Sekreterin talebi üzerine, Ermeni Misyon Şefi, Dağlık Karabağ anlaşmazlığının çözümlenmesi sürecindeki son gelişmeleri ayrıntılı olarak açıkladı……”
9. Agos Gazetesinde Prof. Dr Turgut Tarhanlı ile yapılan “ Lozan barış kuran bir antlaşmadır” başlıklı söyleşi yer alıyor… Söyleşiden özet alıntılar ; “ Lozan Antlaşması, azınlıkların korunması konusunda bir mütekabiliyet veya karşılıklılık gibi bir esası öngörmüş bir antlaşma değildir. Bu, Türkiye tarafında siyasilerin ağzında çok yaygın olan bir terim….Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Yunanistan ziyaretinde “Lozan güncellenmeli” çıkışını yapması tartışma yarattı. Erdoğan bu çıkışının gerekçesini Batı Trakya’da baş müftülük seçimlerinin yapılamamasına bağlarken Yunanistan Hükümeti güncelleme önerisine karşı çıktı…. Bir kere her şeyden önce , bir uluslararası antlaşma ve çok taraflı bir uluslararası antlaşma. Yani Türkiye ve Yunanistan arasında bir antlaşma değil. Ama mesela Lozan’ın ekleri arasında yer alan Mübadele Antlaşması, Yunanistan ve Türkiye arasında bir antlaşmadır……O bakımdan konunun Yunanistan ve Türkiye arasında cereyan eden veya tartışılabilecek tarafları var……Fakat meseleyi şu açıdan ele almak gerekiyor, azınlık meselesi, Türkiye’ye getirilen bir yükümlülük olarak yer alıyor 37. maddeden itibaren ve Türkiye’deki Müslüman olmayan cemaat mensuplarının haklarının nasıl korunacağının, uluslararası bir antlaşmada açıklanması biçimindedir. 45. Maddesi yani son hükmü ise der ki ‘burada zikredilen o haklara dair yükümlülük, aynen Yunanistan’ın kendi ülkesindeki Müslüman azınlık için de Yunanistan bakımından geçerli olacaktır’…….Türkiye olsun, Yunanistan olsun veya Lozan Antlaşması’nın diğer tarafları olsun, bu antlaşmayı uygularken 1923’ten günümüze kadar ilgili konuda, azınlıklar konusunda uluslararası hukukta nasıl bir gelişme meydana geldi? Bu soruya hemen cevap vereyim, bugünün uluslararası hukukunda azınlıkların koruması meselesi bir insan hakları hukuku meselesidir. Dolayısıyla insan hakları hukuku çerçevesinde azınlıklara ilişkin olarak uluslararası hukukta meydana gelen gelişmeler, yani lehe gelişmeler, dikkate alınması gereken hukuki standartları oluşturur. Bu çerçevede hukuki ve doğru hukuki standartlar ışığında bir uygulamayı, bir yorumu gerçekleştiren bir yaklaşım, bence öncelikli olarak tartışılması ve dikkate alınması gereken bir yaklaşımdır. Yoksa antlaşmaların değiştirilmesi süreci, hele ki barış antlaşmalarının değiştirilmesi süreci, başta da belirttiğim gibi barışın tartışılması anlamına gelebilir, hatta doğrudan gelir……”