FEYM GRUBU MESAJI – ERMENİ FAALİYETLERİ ( 11 Aralık 2017 )

1.. Avim Bülteni’ nde, Avim Onursal Başkan E. Büyükelçi Sayın Ömer Engin Lütem’ in “ Antelyas Başpatrikliğinin emlak talebi” başlıklı yorumu yer alıyor….Yorumdan kısa alıntılar şöyle ; “Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sis Şehrinde (Günümüz Kozan’ı) bir Ermeni Baş Patrikliği vardı. Bu kuruluş Birinci Dünya Savaşı boyunca işlevini sürdürdü. Sonra, 1921 yılında Fransız işgalinin sona ermesiyle beraber, Fransız askeri makamlarının aksine görüş bildirmesine rağmen Sis’ten ayrıldı. Bu Baş Patriklik bir süre sonra Beyrut yakınlarındaki Antelias kentinde yeniden kuruldu……Soğuk savaş yıllarında Diaspora Ermenilerinin Ermenistan’daki Ecmiyazin Baş Patrikliğine bağlı olmasının bazı sakıncaları olabileceği düşüncesiyle A.B.D. ve müttefikleri Antelias Baş patrikliğine önem verdiler ve Diaspora kiliselerinden bir kısmının bu Patrikliğe bağlanmasına çalıştılar ve bu iş için de Taşnak Partisinin yardımından yararlandılar. Sonunda Antelias Baş Patrikliği, Taşnakların etkisi altında genelde aşırı fikirleri, özellikle Türkiye karşıtlığını savunan bir kuruluş haline geldi….Halen Antelias’ın başında olan Baş Patrik Aram I Türkiye karşıtlığı ile tanınan bir kişidir. Bu tutumunu tehcirin 100. yılı etkinlikleri sırasında da göstermiştir. Bu yıl Ermenistan’da “soykırımın sonuçlarının ortadan kaldırılması” formülü altında Türkiye’den tazminat ve bazı malların istenmesi eğilimi belirince Aram I hemen harekete geçerek Sis’teki kilise ve manastır binalarının kendilerine verilmesini istemiştir…..Bu amaçla 25 Nisan 2015 tarihinde Türkiye Anayasa mahkemesinde bir dava açılmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi, iç hukuk yollarının tüketilmediğini bildirerek bu davayı kabul etmemiştir……Anayasa Mahkemesinin davayı reddetmesinden hemen sonra Aram I Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ‘ nde 8 Aralık 2016 tarihinde dava açmıştır….. Aram I, 19 Ekim 2017 tarihinde yaptığı bir konuşmada AİHM’ nin bu davayı reddettiğini bildirmiştir…..AİHM, kendi kurallarına göre ve temyizi mümkün olmayan bir karar almıştır……Bu arada Doğu Perinçek’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki davayı kazanmasından sonra Aram I’in aynı mahkemede uğradığı hezimet, Ermeniler bakımından Türkiye’ den yapılacağı söylenen taleplerin hukuksal alanda ne derecede kabul edilebilirliği hakkında şimdiden bir fikir vermektedir…..”

2. Azvision.az Gazetesinde Günel Ibrahimova’ nın Fransız tarihçi Maxim Gauin ile yaptığı söyleşinin başlığı “ Ermenistan’ın etnik temizliğiyle ilgili belgeler buldum”…Söyleşiden özet ; “Maxim Gauin Maxim Gauin, Fransız tarihçidir. Şu anda Türkiye Avrasya Araştırma Merkezi’ (AVİM) nde çalışıyor, Fanatik Ermeni Yalanları ile Mücadele (FEYM) Grubu üyesidir… Gauin düzenli olarak Ermenistan’a karşı yazılar yazdığından Ermeni lobisinin saldırılarına maruz kalmaktadır… Bu çerçevede, ASALA terör örgütünün eski sözcüsü ve Fransa’daki Armenews genel yayın yönetmeni Ara Toranyan ve yazar Samuel Tilbian hakkında kendisi ile ilgili kötü niyetli makaleler yayımladıkları için hakaret davası açmıştı… Kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplar kısaca şöyle ; Ben Ermenistan karşıtı değilim. Ermeni milliyetçileriyle ilgili olumsuz sonuçlara geldim….Tarihsel olarak, uluslarını teröre de maruz bıraktılar. Van belediye başkanı Bedros Kapamaciyan’ ı 1912 yılında katlettiklerini örnek olarak gösterebilirim… En son örneklere bakarsak, seçim hataları yüzünden iktidarda olan Ermenistan hükümetini 2008′ de bu yanlışlığı kınayan 10 kişi polis tarafından soğukkanlılıkla vuruldu….Çalışmalarım ile ilgili sonuçlarımda tamamen tarafsızım. Azerbaycanlılara ve Türklere karşı yapılan tüm bu sahtekarlıkları tarihçi olarak değil, vatandaş olarak görüyorum ve altını çiziyorum….Araştırmalarımın sonucu olarak, şu sahtekarlıkları ortaya koyuyorum; …. Fransa, Adana, Gaziantep vb. istilası sırasında Ermenistan’a ihanetinden sorumlu tutuldu. Türkiye, Ermenilerin sınır dışı edilmek ve hatta öldürmekten suçlanıyor. Aslında, milliyetçi Ermeni komiteleri Fransa’ya ihanet etti…. 1919 ve 1920 yıllarında öldürülen Türkleri hatırlatmak isterim……1922 İzmir yangınından Türkler sorumlu tutuldu. Aslında, Batı Anadolu’nun çeşitli kent ve köylerinin yakılmasını organize eden bir Yunan komutanı, İzmir’de aynı şeyi yapamadığını fark etti ve bu görevi, Türklere ait her şeyi yok etmeye hazır olan Ermeni milliyetçilerine verdi…..Ermenilerin 1918-1920 yıllarında Türklere karşı etnik temizlik politikası gizlenmiştir. Amerikan ve Fransız arşivlerinden toplu katliamları ve sürgünleri anlatan belgeler buldum…….. Osmanlı İmparatorluğu’ na ve Almanya’ ya ait belgeler de kasıtlı olarak çarpıtıldı. Örneğin, 29 Ağustos 1915’te İçişleri Bakanı Talat Paşa tarafından, tehcir edilen Ermenilerin korunması ve onlara saldıranların cezalandırılması ile ilgili telgraf, “Ermeni <sözde> soykırımı” nın bir kanıtı olarak sunuldu…… Ermeni milliyetçiliğinin gücünün temel nedenlerinden biri Türklerin pasifliğidir….”

3. Panorama.am’ de yer alan habere göre ; “İran Parlamentosu’ndaki Ermeni asıllı Milletvekili Karen Hanlaryan, yerel “Ghanoon” gazetesinde yayınlanan yazısında, ‘Ermeni topluluğunun İran makamlarından Ermeni <sözde> soykırımını tanımasını ve kınamasını bekliyor’ dedi…”
https://www.panorama.am/en/news/2017/12/11/Armenian-community-expects-Iranian-authorities-to-come-up-with-condemnation-–-Armenian-Iranian-MP/1877355

4. Armedia.am’ de ve News.am’ de yer alan habere göre; “ Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan bugün 11 Aralık’ta Amerikan Ermeni Asamblesi (AAA) Bşk. Carolyn Mugar ve AAA Mütevelli Heyeti eş başkanı Anthony Barsamian’ ı kabul ederek Ermeni dünyası gündemini değerlendirdi…….Nalbandyan, Ermeni dünyasının sorunlarının yükseltilmesi ve çözümüne yönelik AAA’nın verimli çalışmaları yanı sıra Dışişleri Bakanlığıyla sürekli işbirliğinin önemini belirtti…… Karabağ sorununun barışçı çözümüne yönelik Ermenistan ve AGİT Minsk Grubu eş başkanları tarafından gösterilen çabalara değinildi, Ermeni dünyası gündemi değerlendirildi….”

5. Tert.am’ de yer alan habere göre ; “Ekonomist, son on yılda Ermenistan ekonomisi için “kaybedilen bir dönem” yaşandı, yoksulluk oranı 2006’dan beri Ermenistan’da ‘sürekli yüksek’
diyor…Aram Kayfajyan, resmi istatistiklerden yola çıkarak “Satın alma gücü ve Gayri Safi Yurtiçi Hasılası on yıl öncesiyle aynı seviyede” dedi…. Geçtiğimiz Pazartesi günü Ulusal İstatistik Servisi, Raporu’nda Ermenistan’ daki Sosyal Anlık Görüntü ve Yoksulluğu yoksulluğu % 27,7 olarak ortaya koydu…. . Bulgular 2016’daki toplam yoksulluk seviyesine göre bir düşüş göstermiyor……”

6. Ermeni Radyosu’ nda yer alan habere göre ; “ İsrail Yesh Atid Partisi Genel Başkanı Yair Lapid, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı, Ermeni <sözde> soykırımını hatırlatarak kınadığını bildirdi….Lapid, pazar günü tweet ile yaptığı açıklamada ‘ Ermeni <sözde> soykırımında çocukların öldürülmesini inkar edenler ahlakla ilgili olarak bizlere ders vermemelidir’ dedi…..”

7. Armenpress’ te yer alan habere göre ; “ Ermenistan ve Japonya yakın bir gelecekte yatırım konusunda bir anlaşma imzalayacaklar….Japonya’ nın Ermenistan Büyükelçisi Eiji Taguchi’ ye göre, söz konusu anlaşma iki ülke arasındaki yatırım hacmini geliştirecek…..”
https://armenpress.am/eng/news/915623/signing-of-armenia-japan-new-agreement-will-contribute-to-increasing-bilateral-investments-volume-–.html

8. Massispost.com’ da yer alan habere göre ; “ 2015 Yılından bu yana “Soykırım Suçu Mağdurlarının Anısına ve Bu Suçun Önlenmesi” ne ilişkin Anma 10 Aralık günü Birleşmiş Milletler’ de üçüncü kez düzenlendi……Anma Günü, Soykırım kurbanlarının anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Açılış konuşmasını, Genel Sekreteri temsilen Hukuk İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler Hukuk Müşaviri Miguel de Serpa Soares yaptı…. Anma günü konuşmasını ise BM Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Adama Dieng yaptı ve Soykırım Sözleşmesinin evrensel olarak onaylanması için bir yıl süre verildiğini bildirdi….Konuşmayı müteakip bir panel düzenlendi….Panelde yer alan konuşmacılardan Ermenistan’ ın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Zohrab Mnatsakanyan ‘ 9 Aralık’ı Uluslararası Anma Günü olarak belirlemede güçlü bir sembolizm olduğunu belirtti. Soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması için etkili bir uluslararası belge olarak Sözleşmenin önemini tekrarladı… Ayrıca, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı, ırksal ve etnik profillendirme, nefret suçlarının politik liderler tarafından övülmesini ve halkın cesaretlendirilmesini tüm uluslararası toplum için belirgin bir erken uyarı olarak kabul edilmesi gerektiğini ‘ belirtti…..”

9. PanARMENIAN.Net’ e göre :“ Texty.org.ua Analitik Merkez’ den alınan bilgiye göre, Ermenistan Avrupa ülkeleri listesinde en düşük ortalama maaş sıralamasında 4 üncü sırada yer alıyor…… Araştırmaya göre, Ermenistan’ da ortalama net maaş 251 avro, brüt maaş ise 359 avrodur…. Sıralamada 190, avro ile Ukrayna en alt sırada….. Hemen üstünde 216 avro ile Moldova, 232 avro ile Azerbaycan geliyor….(Not; Bizde ne kadar derseniz 310 avro civarındadır. Avrupa’ da en yüksek asgari net maaş 4.421 avro ile İsviçre’ de gözüküyor, o.tan)

10. Panarmenian.am’ de yer alan haberin başlığı ; “ Ermenistan’ ın kırsal eko-köy ağı geliştirme projesi devam ediyor” Haberin Özeti ; “ Eko-köy ağı geliştirme projesi çerçevesinde, Vahşi Yaşam ve Kültür Varlıklarını Koruma Vakfı (FPWC) ve genel ortağı VivaCell-MTS, Ermenistan’ın uzak köylerinde açık hava aydınlatma sistemlerinin kurulumuna devam ediyor….. Enerji verimli sistemlerin kurulması topluluk kalkınmasının ön koşullarından biridir. LED ışıkları çevre dostu olup doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına katkıda bulunur…. Enerji verimli teknolojilerin uygulanması, topluluğun mali masraflarını düşürür, topluluk hayatını daha canlı hale getirir, ayrıca sürdürülebilir ve temiz bir çevreye katkıda bulunur…..”

11. Agos Gazetesinde Ohannes Kılıçdağı’ nın “ Yunanistan şeriat uyguluyormuş, mütekabiliyet isteriz!” başlıklı yazısı yer alıyor…. Yazının özeti ; “ Çalkantılı gündemde pek dikkat çekmedi ama geçtiğimiz haftalarda hem Agos hem de, daha ziyade Batı Trakya’daki Türk / Müslüman toplumunu ilgilendiren haberlere yer veren www.azinlikca.net sitesi, o toplumun hukuki durumuyla ilgili ilginç haberler yaptı. Bu haberlerin ilginçliği, sadece Yunanistan’ı değil Türkiye’yi ve burada yaşayan, Lozan’a göre azınlık olarak tanımlanmış grupları da ilgilendirmesiydi. En azından teorik düzeyde…..Kısaca söylemek gerekirse, Yunanistan devleti Batı Trakya’daki Türk / Müslüman toplumunun medeni hukukla ilgili meselelerinin o toplumun örf ve âdetlerine göre, ki bu da pratikte İslam Hukuku demek oluyor, çözülmesine izin veriyor; izin vermekten de öte, bunu zorunlu tutuyormuş. İki hafta önceki Agos’ ta yayımlanan, Uygar Gültekin’in haberine göre, Yunanistan Başbakanı Çipras, bu gibi işlemlerde İslam Hukuku’nu zorunlu olmaktan çıkaracak bir yasa tasarısı üzerinde çalıştıklarını söylemiş. Demek ki, o toplumun medeni işlerinde İslam Hukuku’nun uygulanması yasal bir zorunluluk. İlk anda kafa karıştıran bir durum. Öyle ya, Yunanistan, özellikle Kilise’nin de siyasette göz ardı edilemeyecek bir aktör olduğu da düşünülecek olursa, neden buna izin veriyor ve hatta bunu talep ediyor? Yoksa, Yunanistan Osmanlı’ dan miras millet sistemini mi devam ettiriyor? Yoksa bu zorunluluğun Lozan Antlaşması’yla bir ilgisi mi var?……” (Not : Bu konu ile ilgili olarak 8 Aralık günkü mesajımızda, Agos Gazetesi’ nden Baskın Oran’ ın “ Yunanistan’ın bize verdiği ve bizim hâlâ anlamadığımız 2 büyük ders” başlıklı yazısından da özet vermiştik, o.tan)

12. Ermeni faaliyeti olmamakla beraber Ermeni basınında çıkmış ilginç bulduğumuz yazıların başlığı ve linkleri şöyle ;

a. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, birliklerinin Suriye’den çekilmesi için emir verdi….

b. BM ; Gelişme, barış ve güvenlik için yolsuzluklara karşı müşterek gayretler çağrısında bulundu…

c. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ dan Erdoğan’a ; İsrail’ in, kendi halkını bombalayan, gazetecilerini hapse atan, İran ve Hamas’ a yardım eden bir liderden öğreneceği herhangi bir ders yoktur…

d. Venezüella Başkanı Nicolas Maduro, 2018 seçimlerine muhalefet partilerinin katılımını yasakladı… ( Not : Haber başlığı böyle , ancak, haberin detayı şöyle – aklımızda yanlış iz bırakmasın – “Pazar günü yapılan belediye başkanlığı seçimini boykot eden partiler “Önce Adalet, Halkın İradesi ve Demokratik Hareket” gelecek yıl yapılacak Başkanlık seçimine katılamazlar”…Yani, Başkanlık sistemi, seçimi kesin olarak kazanmak için hukuki bir gerekçe göstermeksizin muhalefetteki partileri seçimlere sokmayabiliyor!!! Buna Güney Amerika Başkanlık Sistemi demeliyiz….., o. tan)

Ermeni dezenformasyon ve karalamalarına karşı örgütlenelim ve işbirliği yapalım

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir