NECDET BULUZ
ABD Başkanı Trump’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefondan arayarak “Artık YPG’ye silah sevkiyatı yapılmayacak” demesi önemlidir. Ancak, Trump’un bu sözü inandırıcı olabilir mi, şüpheliyiz.
Nedenine gelince:
Bu konuda Amerika yıllardır bizi oyaladı. Tüm çabalarımıza ve itirazlarımıza rağmen terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’yi silahlandırdı. Bu konuda da yalan üzerine yalan üretildi.
Bugüne kadar ne söyledilerse hep tersini yaptılar. Oyun içinde oyun oynandı. Bizi birçok konuda olduğu gibi PKK/ YPG konusunda da oyaladılar. Eğer bugün Türkiye-Amerika arasındaki ilişkiler böylesine kopacak noktalara gelip gerginleştiyse bunun ana nedeni Amerika’nın olumsuz politikaları olmuştur.
Görüşmelerle ilgili olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump telefonda görüşmesini şu şekilde değerlendirdi:
“Bizim Amerika ile ilişkilerimizin olumsuz anlamdaki en çok konulardan birisi ise FETÖ ile diğer konuların yanında ABD’nin YPG’ye vermiş olduğu silahlardır. En son bazı zırhlı araçların da verildiğini gördük. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu rahatsızlığını bir kez daha sayın Trump’a iletmiştir. Sayın Trump da net bir şekilde talimat verdiğini bundan sonra YPG’ye silah verilmeyeceğini esasen bu saçmalığa daha önceden son verilmesi gerektiğini net bir şekilde söylemiştir. Net bir şekilde generallere ve ulusal güvenlik danışmanına talimat verdiğini ve bundan sonra herhangi bir silahın verilmeyeceğini Trump sayın Cumhurbaşkanımıza net bir şekilde söylemiştir. Biz bu ifadelerinden memnuniyet duyduk. Bize tehdit oluşturan ve Suriye’yi bölmeye çalışan bu örgüte silah verilmeyeceğinin sözünün net bir şekilde verilmesi bizi memnun etmiştir. Bunu uygulamada da görmek istiyoruz. Bizim Amerika ile ilişkilerimizin olumsuz anlamdaki en çok konulardan birisi ise FETÖ ile diğer konuların yanında ABD’nin YPG’ye vermiş olduğu silahlardır. En son bazı zırhlı araçların da verildiğini gördük. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu rahatsızlığını bir kez daha sayın Trump’a iletmiştir. ”
Sözlerin yerine getirilmesi için uygulamayı da görmek gerekiyor.
Dikkat edilecek olursa Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da bu konuda uygulamaların görülmesi gerektiğinin altını çizmiştir.
Amerika gibi bir süper güç, bugüne kadar yaptıklarından pişmanlık duyuyorsa ve bu adımları da yanlış buluyorsa yapması gerekenler vardır ve hemen uygulamaya koymalıdır.
Daha önce YPG’yi silahlandırırken “DEAŞ ile mücadele sona erdiğinde verilen silahlar geri alınacak” denilmedi mi? Türkiye’ye böyle bir verilmedi mi? Şimdi DEAŞ ile mücadele bittiğine göre bu silahlar YPG’den neden geri alınmıyor?
Trump “Suriye’de bulunmakta yanlış yaptık” diyorsa, bugüne kadar Suriye’de 14 üssü kuran başkaları mı oldu? Eğer Suriye’de bulunmakta yanlış yapıldıysa o zaman tası tarağı toplayıp bırakıp gideceksiniz. Buralarda ne işiniz var?
Trump, Suriye politikalarında geçmiş dönem Başkanı Obama’yı suçluyor ama kendisi iş başına geldiğinde kadrosu ile Obama’yı aratacak olumsuz adımları atmadı mı? Bunları da sorgulamamız gerekiyor.
FETÖ Terör Örgütünün başı Gülen’i iade etmemek için elinden geleni yapmakta olan Amerika, onca bilgi ve belgelere rağmen halen olumlu bir adım atmıyorsa buraya bir nokta koymak gerekmiyor mu?
New York’ta 4 Aralık’ta başlayacak Rıza Zerrab davasının ilişkileri daha da kötüleştirebileceği açık biçimde ortadaki davada Zerrab’ın yanı sıra aralarında Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın da bulunduğu toplam 9 sanık yargılanıyor. Bu konuda yapılan itirazlar var. Üstelik konu
Türkiye-Amerika ilişkilerini daha de geriyor.
Amerika, halen bu konuda işi daha da yukarı sürerek sıkıntıları büyütmüyor mu?
Hiç kuşkusuz Türkiye ile Amerika arasında daha birçok sorun var ve çözüm bekliyor.
Türkiye’nin beklentilerine bugüne kadar yanıt vermeyen ya da yalan açıklamalarda bulunan Amerika’nın 15 Temmuz darbesinin de arkasında olduğu iddia ediliyor.
PKK’ya yardım ve destek sağlamakta da Amerika’nın bugüne kadar yaptıklarını biliyoruz. YPG’ye verilen silahların PKK’lıların elinde olduğunu artık bşlmeyen mi kaldı?
Şimdi bütün bu gelişmeleri ve sorunlar yumağını alt alta koyduğumuzda ABD Başkanı Trump’un açıklamalarını inandırıcı bulabilir miyiz?
Yine de temennimiz gerginleşen ilişkilerimizin düzelmesi ve içinde bulunduğumuz coğrafyada olumsuzlukların son bulmasıdır.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın