NECDET BULUZ
Her nedense herhangi bir yerde deprem olunca, depremleri gündeme getirip, anımsıyoruz. Aradan birkaç gün geçtikten sonra da unutup, yeni gündem maddelerinin içinde kendimizi buluyoruz.
Türkiye deprem bölgesi içinde yer alan ve özellikle İstanbul’da 7 şiddetinin üzerinde deprem beklenen bir yerleşim birimi olmasına rağmen gerekli önlemleri alıp almadığımız halen tartışılıyor. Son derece önemsediğimiz bu doğal afet her an kapımızı çalabilir.
Irak’ın Süleymaniye kentinde meydana gelen depremin bizi yakından ne kadar ilgilendirdiği bir kez daha ortaya çıktı.
Richter ölçeğine göre 7,3 şiddetinde olan deprem, Irak ve Türkiye’nin yanı sıra İran, Suriye, Kuveyt, Azerbaycan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde de hissedildi.
Deprem, hissedildiği Diyarbakır, Mardin ve Batman’da korkuya neden oldu. Yaklaşık 40 saniye süren deprem nedeniyle panik yaşayan vatandaşlar, kendilerini sokağa attı.
Burada bazı gözlemlerimizi de yansıtalım:
Deprem sonrası paniğe kapılanların söyledikleri:
“Korkuyoruz ve ne yapacağımızı bilemiyoruz. Depreme hazırlıksız yakalandık.”
Halen bilinçsiziz ve nasıl hareket etmemiz gerektiğini bilemiyoruz. Bu konuda eğitimin yetersiz olduğu görülüyor. Eğer, depremlerle iç içe yaşamak durumundaysak ne yapacağımızı ve nasıl bir duruş sergileyeceğimizi bilmemiz gerekmiyor mu?
İstanbul gibi bir dünya kentinde büyük bir deprem bekleniyor. Uzmanlar da sürekli uyarıyor. Bugüne kadar yapılan çalışmaların ve alınan önlemlerin yetersizliği ortada. Kaldı ki, depreme dayanıksız binalar da çok fazla. Bunları bile bile oturup bekleyecek miyiz?
Bodrum’da yaşanan 7 şiddetindeki deprem ve halen süren artçılar yıkıma ve can kayıplarına neden olmadı. Ancak, aynı depremin başka illerde olması halinde sonucun Bodrum’daki gibi olmayacağımı uzmanlar açık dille ifade ediyor. Bodrum’daki evler çok katlı değil, üstelik zemin kayalık olduğu için yaşanan depremler hasarlara da neden olmadı.
Eğer komşuda meydana gelen bir deprem bizde bu kadar korku ve panik yaratabiliyorsa, bu şiddette bir depremi kendi bölgemizde yaşadığımızda ortaya çıkabilecek tabloyu tahmin bile edemiyoruz.
Daha önce çok yıkıcı depremler yaşadık. Tahminlerin üzerinde can ve mal kayıplarımız oldu. Bunlardan bile ders çıkaramadığımızı görmekteyiz. Yaşanabilecek olası bir depremde ne yapacağımızı, nasıl duruş sergileyeceğimizi bile halen bilemiyoruz. İşin eğitim boyutu ise tamamen unutulmuş görünüyor.
Deprem Şırnak’ın Cizre ilçesinde de hissedildi. Deprem nedeniyle Devlet Hastanesi acil servisindeki hastalar önlem amacıyla tahliye edildi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Bölgesel Deprem Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar, yaptığı açıklamada şu önemli bilgileri paylaşarak depremlerin ciddiye alınması gerektiğinin altını çizdi:
“Arap Levhasının kuzeye doğru hareketi sonucu bu deprem gerçekleşti. Söz konusu fayın her yıl 20-25 milimetrelik kayması olur. Bölge için sürpriz değil aslında. Dağ bölgesinde oluşan sismik enerji böylece ortaya çıkıyor. Bölgede yıllardır bir deprem hareketi yok dolayısıyla uzun süreden beri sismik enerji birikimi var. Dağlık bölgede meydana gelmiş olması hasarı azaltacaktır. Güneydoğu’daki faylara 300-400 km uzaklıkta. Dolayısıyla bizim fayları etkilemesini beklemiyoruz. “Depremin sebebi Arap fayındaki hareketler… Petrol arama faaliyetlerinin depremi tetiklemesi beklenemez. Bu büyüklükteki deprem ancak levha hareketiyle olur. Bu tür depremler petrol kapanlarını parçalar. Böylece petrol alanları küçülür. Yani petrol aramaları depreme değil deprem petrole etki eder.”
Irak’taki Deprem Sonrası Prof. Celal Şengör’den de Korkutan bir Tahmin geldi. Ancak, Prof. Şengör’ün bu tahminleri sürekli yaptığını da özellikle anımsatmak istiyoruz:
“Sıra İstanbul’da Olabilir..”
Irak’ta meydana gelen 7,3’lük depremi canlı yayında öğrenen Prof. Celal Şengör, eline hemen kağıt kalemi alıp fay hatlarını çizdi, İstanbul için tehlike olduğunu söyledi.
Aynı fay hattı üzerinde gerçekleşen depremleri tek tek sayan Celal Şengör, bundan sonraki süreç için Erzincan’ın doğusunu ve İstanbul’u işaret etti.
Yanı başımızdaki depremlerin Türkiye’deki fay hatlarını da etkileyebileceği uzmanlarca dile getiriliyor.
Sonuç olarak şunu yineleyelim:
Depremleri ciddiye almak durumundayız. Her an her yerde şiddetli ve yıkıcı depremlerle karşılaşabiliriz. Yaşadığımız toprakların yapısı bunu gösteriyor. Gündemden hiç düşürülmemesi gereken en önemli konulardan birisinin yaşanabilecek deprem ya da depremler olabileceğini unutmamız gerekiyor.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın