NECDET BULUZ
Suudi Arabistan’daki saray darbesinin bizi de etkileyebileceğini daha önceki yazılarımızda dile getirmiştik. Bunun ilk sonucu petrole gelen zamlarla ortaya çıkmaya başladı.
İşin nedenine ve detaylarına gelince:
Petrolde yaşanan son zam furyası hem Suudi Arabistan’ın, hem de ABD’nin işine geliyor. Suudi Arabistan günde yaklaşık 10 milyon varil petrol satıyor. Petrol fiyatlarını yükselten Suudiler ekonomik olarak da düzlüğe çıkmanın hesaplarını yapıyor.
Petrole gelen 1 dolarlık zam, ülkenin kasasına günlük 10 milyon dolar akmasına neden oluyor. Bu noktada kazanan sadece Suudi Arabistan değil, kendisine destek veren süper güç Amerika’da aslan payını alıyor.
Petrol zammı ABD’nin iki açıdan işine geliyor. Kaya petrolüne ciddi yatırım yapan ABD, yatırım maliyetinin karşılanabilmesi için fiyatın yükselmesine gereksinim duyuyor.
Çünkü, bu fiyatlarla kaya petrolü maliyetini kurtarmıyor. İkincisi Suudi Arabistan para kazanınca, Amerikan silah firmaları daha fazla silahı bu ülkeye satıyor. Zaten Amerika’nın en büyük hedeflerinden birisinin silah sanayisini güçlendirme olduğunu da belirtmek istiyoruz.
ABD Başkanı Trump’ın Suudi Arabistan’da startını verdiği yolsuzluk operasyonu sonrası petrol fiyatları son iki yılın zirvesine çıktı. Doların da artmasıyla birlikte akaryakıta yeni zamlar kapıda. Suudi Arabistan’daki ‘prens operasyonu’ böylece Türk halkının da canını yakmış oluyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Kralı Selman ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, bu yıl 22 Mayıs’ta Suudi Arabistan’da kürenin başında poz vermişler, kılıç dansı yapmışlardı.
İşte o küreden ilk olarak Suudi Arabistan’ın geleceğini şekillendirecek Muhammed bin Selman, Veliaht Prens olarak çıktı. Kürenin ikinci ürünü Suudi Arabistan-İsrail-Mısır ekseninin tesisiydi. Bu hattın ana hedefi İran… İkinci hedefin İran ile daha da yakınlaşması halinde Türkiye’nin olabileceği seslendiriliyor. Türkiye şu anda Mısır ile hasım durumda.
İsrail ile barışıldı ancak karşılıklı ziyaretler gerçekleşmiyor. Ankara ile Riyad, Mısır ve Libya meselelerinde zıt kutuplarda yer alıyor.
İki ülke Suriye’de de artık aynı eksende yer almıyor. Trump’ın tam desteğini alan Veliaht Prens Muhammed, ardından ülkesinin ‘ılımlı İslam’a geçeceğini deklare etti. Hemen akabinde Trump’ın Yahudi damadı Jared Kushner ile Riyad’da sabahlara kadar çalışarak “yolsuzluk operasyonu” nun düğmesine bastı. Hedef ise ülkede kraliyet ailesi içinden çıkabilecek muhaliflerin ABD desteğiyle etkisiz hale getirmek olarak özetleniyor.
İşin bizi ilgilendiren tarafı ise şöyle:
Suudi Arabistan’daki son yolsuzluk operasyonuyla birlikte petrol fiyatları, Temmuz 2015’ten beri en yüksek seviyesine çıktı. Salı günü Brent tipi petrolün varil fiyatı 64.29 dolara ulaştı.
Böylece petrol fiyatları Eylül ayından bu yana yüzde 20 yükselmiş oldu. Aynı dönemde dolar da TL karşısında 3.40’tan 3.88’e tırmandı. Bu iki faktör içerdeki zam sevdasıyla birleşince akaryakıta seri zamlar gelmeye başladı. Türkiye’de son 15 gün içinde akaryakıta iki kez zam yapılmıştı.
Bu yapılan zamların Türkiye’de iğneden ipliğe her şeyi etkileyeceğini söylemeye artık gerek duymuyoruz. Faturanın ağırlığının çok sıkıntı yaratacağını vurgulayalım.
Şimdi Türkiye’de meydana gelen petrol zamlarına kısaca göz atalım:
25 Ekim 2017 tarihindeki zamda benzinin litre fiyatına 9 kuruş zam gelmişti. Bundan önceki benzim zammı ise 6 Eylül’de yine 9 kuruş olarak yapılmıştı. 30 Ekim’de ise benzinin litre fiyatı 12 kuruş, motorinin litre fiyatına ise 18 kuruş zam uygulanmıştı.
Böylece 1 Eylül’de İstanbul’da litresi 5.18’den satılan benzin şu anda 5.48’e satılıyor. Zam dalgasının devam edeceği de dile getiriliyor. Özetle yakında benzin 6 TL, mazot 5.5 TL olacak gibi görünüyor.
Özellikle motorin zamlarının çiftçileri büyük oranda etkilediği ve ürün fiyatlarının da zamlandığına dikkat çekiliyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın