NECDET BULUZ
Son günlerde ard arda deprem yaşayan, geçen yıllarda da sel felaketleri ile karşı karşıya kalan turizm kenti Bodrum’da önemli altyapı eksikliklerinin bulunduğu söyleniyor. Özellikle dere yatakları üzerine yol ve binaların yapılmasının gelecekte “felaket” yaşanabileceği de iddia ediliyor. Tüm bu uyarılara rağmen halen dere yatakları üzerinde yapılaşmaların olduğunu görmekteyiz.
Dikkat edilecek olursa Bodrum’da altyapı eksikliği her geçen yıl kendisini daha açık biçimde ortaya koyuyor. Şiddetli yağışlarda sel felaketleri ile karşı karşıya kalan Bodrum ne acıdır ki bu sıkıntıları bugüne kadar yenemedi.
Peki, Bodrum’un bu sıkıntıları nasıl ortaya çıkarıldı, buna bakalım:
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik, Hidroloji Su Kaynakları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, ülke turizmi açısından büyük öneme sahip Bodrum’un her yıl su taşkınlarına maruz kaldığını söyledi. 22-23 Eylül 2015 su taşkınının Bodrum şehir merkezini büyük ölçüde etkilediğini belirten Özçelik, “Bodrum’un altyapısında çok önemli mühendislik hatalarının yapıldığı tespit ettik” dedi.
Bodrum, hızla kentleşiyor. Nüfus da yoğunlaşıyor. Yeni imar izni verilen yerlere altyapıya bakılmaksızın yeni binalar inşa ediliyor. Bunlar tam denetleniyor mu, altyapı eksiklikleri var mı, binalar sağlam mı bunları bilemiyoruz. Ancak, yıllardır Bodrum’da yaşadığımız için turizm merkezindeki altyapı eksikliklerinin var olduğunu görüyoruz.
Altyapı eksikliklerinin var olduğunu sadece biz değil, yetkililer de söylüyor. Doç.Dr.Ceyhun Özçelik’in bu konudaki tespitlerine de göz atalım:
“Bodrum’da sorunun büyük oranda kent içi drenaj kanallarına, dolayısıyla kamulaştırma maliyetlerine indirgendiğini gözlemliyoruz. Bodrum’un altyapısında çok önemli mühendislik hatalarının yapıldığı tespit ettik. Taşkın zararlarının büyük oranda yerel, çarpık düzensiz kentsel sorunlardan kaynaklandığını gördük.Özelikle bir emniyet müdürlüğü binasının dere yatağının üzerine yapılması ve güvenlik amacıyla altına demir kapı konulması vahim sonuçlar doğurmuştur. 22-23 Eylül 2015 Bodrum sel felaketi sırasında bu demir kapı arkasında bir rezervuar oluşturarak normal taşkın debisi şiddetini onlarca kat arttırmıştır. Diğer taraftan Bitezde ibdidai olarak inşa edilen taşkın tutma seddi, Bitez tarihindeki en büyük taşkını üretme potensiyeline sahiptir.Bu yapı derhal teknik anlamda ele alınmalıdır. Dere yatakları üzerindeki yapılaşmalar, dere yataklarının yol olarak kullanılması, akış güzergahlarındaki düzensizlikler, yığma olarak inşa edilmiş dere yan duvarları, yağmur suyu drenaj sisteminin olmaması, ya da yanlış teşkil edilmesi, mevcut drenaj hatlarının çoğunun tıkalı olması tedbir alınması gereken en önemli hususlardandır. Yoğun kentsel yapılaşma nedeniyle geçirimsizleşen kentsel doku çarpık kentleşmenin de etkisiyle özellikle kısa süreli sağanaklarda kent hayatını yaşanılmaz hale getiriyor. Yetersiz kentsel alt yapının taşkın yüklerini taşıyabilmesi için gereken mühendislik çalışmalarının geciktiğini de söylemliyiz. Kentleşmenin yoğun ve çarpık olması, kamulaştırma maliyetlerinin yüksek olması, kurumlar arası görev tanımlarındaki belirsizlikler gibi mazeretlerin bir yana bırakılarak yapısal ve yapısal olmayan mühendislik projelerinin biran önce geliştirilerek uygulanması gerekiyor. Projeler gerçekleşinceye kadar derhal geçici tedbirlerin alınması kaçınılmaz, aksi halde Bodrum’un benzer akıbetle karşılaşmasının yakın olduğunu söylemeliyiz.”
Şimdi gözümüzü Bodrum’un imara açılan yerlerine çeviriyoruz:
İnanılmaz binalar inşa ediliyor. Kaldı bu binalar Bodrum’un yapısal özelliklerine de uygun değil. Bunun yanında altyapısı tam mı bilemiyoruz. Yoğun bir yapılaşmamadan söz edebiliriz.
Hem Bodrum’u korumak, hem altyapı eksikliklerini gidermek, hem yaşanabilirliliğini artırmak istiyoruz, hem de tüm bunları alt-üst edecek imar izinleri vererek bodrum’u yaşanmaz duruma getiriyoruz. Tam bir çelişki içindeyiz.
Yıllardır dere yataklarına inşaatların yapıldığı biliniyor. Bu konuda şikâyetler de var. O halde neden dere yataklarına inşaat izni veriliyor?
Yoğun bir yağmurda dere yatakları taşımıyor mu? Su baskınları olmuyor mu? Bodrum’un altı üstüne gelmiyor mu? Yollardan geçmek mümkün olmadığı gibi, araçlar bile sulara gömülüyor. Bu Bodrum manzaralarını her yğun yağmur sonrası görüyor ve yaşıyoruz.
Bunlara “hayır” demek mümkün olmadığına göre yapılan işlerde bir yanlışlık olduğunu görüyoruz. Halen bunlar bilindiği halde bu yanlışlarda neden israr ediliyor bunu da anlamak mümkün değil.
Bodrum’un en merkezi yerlerinde bile vidanjörlerle kanalizasyon birikintileri alınıyor. Çevreye yayılan pis kokular da işin tuzu-biberi. Yenilenen su boruları var ama düzenli su verilemiyor. Yama yapma ile işin çözümü de mümkün değil. Daha ciddi çalışmaların yapılması gerekiyor. Bu konuda yapılan uyarılara dikkat edilirse daha doğru adımlar atılmış olur.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın