BESLE KARGAYI OYSUN GÖZÜNÜ
ANKARA’DA ÇOŞTU
Sevgili okurlar, bizler çok sabırlı bir milletiz. Susar, susar ve sonunda patlarız.
Yıllarca can ciğer olduğumuz kişiler, eğer, bize ve ülkemize zarar vermeye kalkarsa, o zaman milli hislerimiz ayağa kalkar ve tehdit etmeye başlarız.
Şunu bir türlü anlayamadık.
Batı ve onun uzantısı Amerika ile Rusya devamlı sinsi politikaları ile ülkemiz üzerinde oyunlar oynamaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Osmanlı’nın enkazından çıkarıp kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal’in dirayetli, akıllı ve başarılı idaresi sayesinde kısa zamanda güçlü ordusu ile güçlü bir devlet oldu.
Dünya’daki devlet adamları Mustafa Kemal Atatürk’ün ayağına geldi. Hepsi de saygıda kusur etmeyip, Mustafa Kemal Atatürk’ün önünde eğildiler. Dünya lideri olarak kabul ettiler.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusunun yolundan gidileceğine, onun fikir ve düşüncelerini uygulayacağımıza, o’na hakaret eden, ders kitaplarından çıkaran, onun eserlerini yok etmeye çalışan bir zihniyet ortalıkta gezinmektedir.
Türk ordusu, Mustafa Kemal’in yolunda ve izinde gitmeye kararlı olarak yetiştirilmiştir.
Türk ordusunun gücünden etrafımızdaki düşmanlar her zaman çekinmişlerdir. Komşularımız dâhil, tüm dünya Türk ordusunun gücünü takdir etmişler ve kızdırmamak için dikkat etmişlerdir.
1950-53 yıllarında, Kuzey Kore ve Güney Kore arasında başlayan Kore Savaşı’na Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasında Türk ordusu ABD. Ordusuna destek vermek üzere 259 subay, 18 askeri memur, 4 sivil memur, 359 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5.090 kişilik 241. Türk Alayı, 17 Aralık 1950 de Hatay’ın İskenderun limanından hareket ederek Kore’deki BM birliklerine katılmışlardır.
Katıldığı savaşlarda büyük Başarlar elde eden Türk Alayı 721 şehit vermiş ve 2000 askerimiz de yaralanmıştır. Türk askerleri, Kore savaşında gösterdikleri üstün başarılarla kahraman bir neslin evladı olduklarını Dünya’ya İstiklal Savaşından sonra bir kez daha kanıtlamışlardır.
Kıbrıs’ta Rumların aşırı azmaları ve Türkleri katletmeleri üzerine de Ordumuz 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtını başlatmış ve başarı ile bitirmiştir.
Bu kadar başarılı olan Türk ordusundan elbette çekinilmeliydi.
Ne yapılması gerekti? Türk ordusunun zayıflatılması.
Bilindiği üzere orduya sızdırılan Feto’cu’lar sayesinde ordu içerisinde Ergenekon ve Balyoz davaları ile ve de 15 Temmuz 2016’da Hükümete ve Devlete karşı yapılan Darbe girişimi hareketi ile ordumuz yıpratılmıştır.
Bunlar yıllarca planlanmıştır.
Suriye, Irak ve Ortadoğu daki terör olayları, inanın Türk ordusunun zayıflamasından istifade ederek emperyalist güçler tarafından organize edilmektedir.
Şimdi Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani Kürt Devletinin kurulması için 25 Eylül’de referanduma gideceğini söylemektedir.
Barzani’nin danışmanlarından Muhammed Salih Cuma ise, “bizi Nato üyesi tüm ülkeler, İsrail, Rusya’nın desteklediğini ve bu ülkelerin tüm imkanlarıyla Kürt devletinin kurulması için destek verdiklerini,” söylemektedir.
Gelelim Ankara’ya:
Peşmerge başı Mesud Barzani’nin Türkiye’ye yapacağı ziyaret esnasında Atatürk ve Esenboğa Havalimanı’na Kürdistan paçavraları asılmadı mı? Çankaya Köşkü’nde Başbakan Binali Yıldırım ile Peşmerge başı arasında yapılan görüşmede de sözde paçavranın olması dikkati çekmedi mi?
Barzani sarayda karşılanırken Türkmen lideri Erşad Salihi Piknik Masasında ağırlanmadı mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika ziyareti öncesi, Kuzey Irak Kürt Bölgesi Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin yapmayı planladığı referanduma sert sözlerle yüklenmiş.
“Bizim bu ay MGK toplantımız 27’sindeydi. Bunu 22’sine aldık. Sebebi de Kuzey Irak yönetimin kararında ısrar etmesi. Burada bizleri rahatsız eden bir süreç var. Bir şey söylüyoruz. Bizim 350 kilometre orada sınırımız var, soydaşlarımız, dindaşlarımız var. Onların Kürt, Türkmen, Arap olması bizi birbirimizden ayırmıyor ama bu anlayışı Irak’ın bölünmesine yönelik adıma siz tevci ederseniz biz size buyurun devam edin diyemeyiz.” Demiş.
Biz devam edin demeyiz de, ya Barzani’nin danışmanı’nın dediği gibi Nato Üyesi ülkeler, İsrail, Rusya, Barzani’ye devam derse.
O zaman biz ne yapacağız?
İşte, burası çok önemli!..
Ordumuz ile Barzani’nin üzerine yürüyebilecek miyiz? Kerkük’te, Musul’da bulunan Türkmen soydaşlarımızı, din kardeşlerimizi koruyabilecek miyiz?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de çoştukça çoşmuş.
” Kerkük oldu bittiye getirilip peşmergenin hâkimiyetine girerse, dahası güney sınırlarımız boyunca Kürdistan kurulursa Türkiye felç olacaktır. Biliniyordu ki, Türklük varsa İslam güvence altında, mazlumların hak ve hukuku güven içindeydi. Hilal parlayınca haçlıların uykusu kaçmıştı. Vatanımızı paylaşmak, tarihsel çıkarlarımızı paylamak, varlığımızı dağıtmak için durmadan oyunlar oynandı, aslan kediye boğdurulmak istendi. Kerkük Türk’tür diyoruz. Hamaset yapmıyoruz. Şaka hiç yapmıyoruz. Bedel ödemekten bahseden Barzani’ye bedeli ödettirecek de güçteyiz. Kerkük menem, men Türk’üm. Gök Bayrak şerefimiz, şerefin muhafazası ölüm kalım sebebidir. Diri diri gömemeyecekler, sıra sıra yok olacaklar. Musul‘da Zengiler, Kerkük‘te Kıpçaklar, Erbil‘de Beg Teginliler, yiğit yatağı Atabegler, dokuz başlı tuğlar Türk’ün adını alemlere duyurdu. Tarihi Türkmen yurtlarının statüsünü değiştirmek maksadıyla açık veya örtülü hiçbir pazarlık, arayış, çaba, proje kabul edilemeyecektir.” Diyerek Barzani’ye göz dağı vermiş.
Göreceğiz, bakalım önümüzdeki günler ne olacak!…
Şunu unutmamak gerek. Barzani bu cesareti kimden aldı?
Yıllardır, Kürt Devleti kurulması için çaba harcayan Barzani’ye bugüne kadar kimler destek oldu?
Şimdiye kadar cesareti olmayan Barzani, bugün Türkiye’ye de kafa tutar hale gelmiş bulunmaktadır.
Bu cesareti nereden buluyor?
SON SÖZÜMÜZ:
Ey Emperyalist güçler. Şunu unutmayın. İstiklal savaşında, Kore’de, Kıbrıs’ta ve şu anda Suriye’de ve de PKK’ ile mücadele eden ordumuz sizin tahmin ettiğiniz gibi zayıf değildir. Aniden şahlanır ve Türk milleti ayağa kalkar, ordusuna desteğini verir ve yanlış yapanlara da dersini verir.
Bu Türk ordusu Mustafa Kemal’in askerleridir. Türk Milleti de Mustafa Kemal Atatürk’ün izindedir.
Kimse Türk milletinin sabrını taşırmasın.
Barzani sen de kendine gel, maceraya atılma, otur oturduğun yerde. Bahçeli’yi kızdırma.
18.09.2017
Zekeriya Tümer
Bir yanıt yazın