HACI PASA’NIN ANAYASASI |
|
Mehmet Eymür | |
İstanbul Beylikdüzü’nde SADAT isminde askeri egitim veren bir sirket var. Belirtildigine göre yöneticileri ve personeli irticai faaliyetleri nedeniyle ordudan uzaklastirilmis veya emekli edilmis subay ve astsubaylar. Basinda emekli Tuggeneral Adnan Tanriverdi bulunuyor. Tanriverdi, 1944 yilinda Konya’nin Aksehir ilçesinde dogmus. 1964 yilinda Kara Harp Okuluna girmis ve Topçu Subayi olarak okulu bitirmis. Dört yil Özel Harp Dairesi ve 1986-88 arasi Kibris dâhil çesitli yerlerde görev yaptiktan sonra, 1992 tarihinde Tuggenerallige yükselmis ve 30 Agustos 1996 yilinda kadrosuzluktan emekliye sevk edilmis. Askerlik hayati sirasinda Kara Harp Akademisini, Silahli Kuvvetler Akademisini bitirmis, Özel Tekâmül Kurslari, Fransizca Kursu ve Gayri nizami Harp (GNH) Kursu görmüs.Evli ve iki çocuklu. Adnan Tanriverdi Emekliye ayrildiktan sonra, bir yil Üsküdar FM Radyosunun Genel Koordinatörlügünü yapmis, 2004’te Ihlas Marmara Evleri Camii Yaptirma ve Yardim Dernegi Yönetim Kurulunda yer almis. 2004-2009 arasinda halen ‘Onursal Baskani’ oldugu ‘Adaleti Savunanlar Dernegi’nin (ASDER) Genel Baskanligini yapmistir. Bu dernegin yönetici ve üyelerinin de ayni sekilde irticai faaliyetler nedeniyle ordudan uzaklastirilan kisiler oldugu belirtiliyor. Subat 2012’de Müslüman ülkelerde faaliyet yürütmek ve yabanci ülkelerdeki savasçilari egitmek, silahlandirmak üzere basinda ‘Türk BLACKWATER’i diye adlandirilan, hayli soru isaretli SADAT (Uluslararasi Savunma Danismanlik Ticaret AS.) adli sirketi kurmus. 2013 yilinda ise, Islam Ülkelerinin birligi için ASSAM (Adaleti Savunanlar Stratejik Arastirmalar Merkezi Dernegi) ve YUSDER’i (Yunus Uluslararasi Doga Sporlari Dernegi ve Deniz Sporlari Kulübü) kurmustur. Halen; SADAT A.S. ASSAM ve YUSDER Yönetim kurulu Baskanliklarini aktif olarak yürütmektedir. Ayrica Milli Gazete ve Vakit Gazetesinde yazarlik da yapmis olan Tanriverdi’nin ‘Yeni Anayasa’sina bir göz atalim. YENI ANAYASA’YI 2011’DE HAZIRLAMIS Tanriverdi, yeni anayasasinin baslangiç bölümünde “Giris, Neden Yeni Bir Anayasa, Darbelerin Anayasal Dayanaklari, 12 Eylül 1980 Darbesinin Yasal Dayanagi, 28 Subat 1997 Post Modern Milli MGK Darbesinin Anayasal Dayanagi, 27 Nisan 2007 Internet Bildirisinin Anayasal Dayanagi” gibi basliklarla tahlillerde bulunuyor. Devaminda; “Anayasal Dayanakla Tasfiye Kurulu Haline Getirilen YAS, YÖK Darbeleri ve Anayasal Dayanagi, Yargi Darbeleri ve Anayasal Dayanaklari, 03 Mayis 2007 Yargi Darbesi, 05 Haziran 2008 Yargi Darbesi, 30 Temmuz 2008 Yargi Darbesi, Darbelere Dayanak Olan Istikrarsiz Dönemler” gibi basliklarla agirlikli olarak kendisince “yargi darbeleri” olarak nitelendirdigi dönemleri inceliyor. Gelelim esas konuya, “Nasil Bir Anayasa” olmasi gerektigi kismina: a. Anayasada resmi ideoloji olmamalidir Tanriverdi, “Temel insan hak ve özgürlükleri kisitlanmamalidir” demis ama arkasindan da “idam cezasi konulmalidir” diyerek insanin en temel hakki olan yasam hakkini kisitlamistir. Yine de kirbaçlama ve Recm (taslanarak öldürülme) cezalarini önermemis olmasina sükretmeli. TBMM Baskani Ismail Kahraman’in “Yeni anayasa dindar olmali” açiklamalarina da 29 Nisan 2016’da Yeni Akit Gazetesindeki beyanati ile destek veren Adnan Tanriverdi “istikrarin teminati olmak üzere” baskanlik sistemini destekledigini belirtiyor ve inanç özgürlügünün müdahalesiz yasanabilmesi için de laiklik ilkesinin anayasadan çikarilmasini zaruri görüyor. Bu nedenle? “TBMM Baskanimiz Sayin Ismail Kahraman’i destekliyor, yeni anayasadan laiklik ilkesi çikarilsin ve ‘Devletin dini Islâm’dir’ hükmü anayasaya dahil edilsin” diyor. Tanriverdi’nin yeni anayasasini okuyunca aklima ilk gelen ABD’nin “BÜYÜK ORTADOGU” ve “BÜYÜK KÜRDISTAN” projeleri oldu. “Baskanlik” ve “Eyalet” sistemini getir, Türkiye’yi eyaletlere böl, bu eyaletleri “bölgeli üniter devlet ve idari özerklik ilkelerine göre düzenle ve kestirme yoldan Türkiye’yi böl, isi bitir. Daha geçenlerde New York Times gazetesi Osmanli topraklarini dagitan Sykes Picot anlasmasinin yüzüncü yili münasebetiyle “Böyle olsa daha mi iyi olurdu?” diye alternatif bir harita yayinladi. Harita’da bizi kusa döndürmüsler. Dogu ve güneyde Ermenistan’a, Kürdistan’a ve Suriye’ye toprak vermisiz. Batida Istanbul ve binlerce sehidimizin yattigi Çanakkale’nin tamamiyla, Balikesir ve Bursa’nin büyük bir kismi ve Trakya’nin bütünü elimizden çikmis, MILLETLERARASI KOSTANTINOPOLITAN EYALET haline gelmis. Bitmedi, Izmir bölgesi de Türkiye’ye bagli, yari bagimsiz eyalet haline getirilmis. Haci Pasam, sizin önerdiginiz sekildekine uygun bu haritayi begendiniz mi? Türkiye’yi bölmek isteyenleri mutlu edecek fikirler sizde nasil ve neden dogdu, yoksa Büyük Kürdistan, Büyük Ortadogu gibi kanli ABD projelerinin yeni “Esbaskani” siz mi oldunuz? 24 SENE ÖNCEKI ERBAKAN IKAZI “Riyad’da bizim bir gazetecimize sunlari söylüyor. Amerikali Albay söylüyor bunlari… Eli harita üzerinde diyor ki: ‘Iste Kürt devleti burada kurulacak. Savas bitecek. Saddam çökmüs olacak’. Daha Körfez harbi bitmemis. Harpten önce söylüyor adam. ‘Saddam çökmüs olacak, bu yörede devlet kalmayacak. Devlet otoritesinden yoksun bir bosluk dogacak. Kürtler bir devlet kurarak buradaki boslugu dolduracaklar. Belki de Türkiye’den toprak isterler’. ‘Türkiye bunu kabul etmeyecegini açiklamis bulunuyor’ dendigi zaman kendisine, ‘O zaman çarpisacaksiniz’ diyor. Simdi tekrar kendisine deniyor ki; ‘Türkiye’nin düzenli ordulari, silahlari, toplari, zirhlari, tanklari, uçaklari, füzeleri var. Böyle bir büyük güce nasil karsi koyarlar? Hem gerek Iran gerek Suriye, Irak’in toprak bütünlügü için açik tavir koymus bulunuyorlar. Onlarin da bölgede bir Kürt devleti olusmasina göz yumacaklarina nasil ihtimal veriyorsunuz?’ denildigi zaman Amerikali Yarbayin söyledigi sözler sunlar: ‘Irak’in Kuzeyindeki Kürtlerinde yakinda çok silahlari olacak. Saddam’in biraktigi silahlar onlara kaliyor. Belki Türkiye’de sizinkilerden bile ileri silahlari olacak. Uçaklari, tanklari, füzeleri, zirhlilari, helikopterleri, hava limanlari ve saire’. Ne zaman söyleniyor bu sözler? Körfez harbinin basinda daha Körfez harbi yapilmamis. Muhterem milletvekilleri, aziz milletimizin evlatlari; bu okudugum vesika ne gösteriyor? ABD, dis güçler, Israil bütün bu olaylarin hepsini planli olarak yapiyor. Onlarin uzun vadeli planlari var. Batili ajanlar cirit atiyor. Onlarin bu uzun vadeli planlari var da bizim kisa, orta ve uzun vadeli milli planlarimiz nerede? Kim yapacak bunlari ve yapmasi icap edenler bir plan sahibi olmadiklari gibi sadece onlarin planlarina alet oluyor. Bak onlar, orta doguda Müslüman ülkeler arasinda is birligi olmasin, Türkiye Suriye ile, Türkiye Irak’la, Türkiye Iran ile çatissin istiyorlar ve bunu gerçeklestiriyorlar. Öyleyse bu emperyalizmin ve Siyonizm’in planini bozmamiz lazim”. Rahmetli Necmettin Erbakan’in o günlerde, yani 25-30 yil önce söyledigi her sey, yasadigimiz bu sikintili günlerde tek tek dogrulaniyor. Bir baska konusmasinda Suriye’ye de girilecegini ve böleceklerini belirttigi gibi… SADAT’a dönelim… SADAT’in genis bir danisman kadrosu var: Yeni Akit yazarlari Abdurrahman DILIPAK ve Ahmet VAROL gibi siviller hariç hemen hemen tamami eski asker. Bazilari Kuzey Irakta görev yapmis ve Arapça biliyorlarmis. Bu danismanlar: (E) Tuggeneral Adnan Tanriverdi, (E) Tuggeneral Mehdi Sungur, (E) Tuggeneral Korkmaz Tagma, (E) Tabip Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan, (E) Tabip Albay Prof. Dr. Yavuz Senol Önal, (E) Ögretmen Albay Prof. Dr. Mehmet Zelka, Prof. Dr. Mustafa Nutku, (E) Tabip Kd. Albay Turgay Göncü, (E) Tabip Kd. Albay Hüseyin Uludag, (E) Dis. Tabip Albay Kemal Mete, (E) Hâkim Albay A. Cengiz Tangören, (E) Hâkim Albay Yusuf Çaglayan, (E) Ögretmen Kd. Albay Mehmet Inkaya, (E) Ögretmen Bnb. Selahattin Arslan, Elektronik Mühendisi A. K. Melih Tanriverdi, (E) Tankçi Kurmay Kd. Alb. Fethi Kiran, (E) Piyade Kd. Albay Süleyman Türkmen, (E) Piyade Kd. Albay Mustafa Uçtu, (E) Piyade Kd. Albay Ersan Ergür, (E) Piyade Kd. Albay Yakup Baykan, (E) Piyade Kd. Albay Erol Gündüz, (E) Piyade Kd. Albay Cahit Uygur, (E) Tankçi Kd. Albay Mehmet Yavuz Ay, (E) Topçu Albay Nejat Özden, (E) Tankçi Binbasi Mustafa Bozgeyik, (E) Tankçi Kd. Basçavus Nurettin Yavuz, (E) P. Kd. Basçavus Hilmi Yüksel, (E) Ikmal Yarbay Hulusi Gülen, (E) Ikmal Yarbay Zafer Sahin, (E) Personel Kd. Basçavus Resat Fidan, (E) Teknisyen Kd. Basçavus Ömer Yenici, (E) Teknisyen Kd. Basçavus Ismail Kaplan, (E) Teknisyen Kd. Basçavus Ridvan, Çayhan, (E) Teknisyen Astsubay Dursun Öztürk, (E) Is.Tek. Basçavus Yavuz Sulumese, (E) Sat Kd. Basçavus Dr. Naci Efe, (E) Sat Kd. Basçavus Mehmet Emin Koçak, (E) Sat Kd. Basçavus Musa Menekse, (E) Sat Kd. Basçavus Hayrettin Kocaoglu, (E) Kd. Basçavus Engin Yilmaz, (E) Kd. Basçavus Mehmet Kurt, (E) Kd. Basçavus Ahmet Türkan, (E) Yük. Mühendis Kd. Albay Nuri Onay, (E) Eln. Kd. Basçavus Bülent Uzman, (E) Bilgisayar Müh. Astsubay Mesut Kaya, Hv. Yer (Kont.) Kd. Alb. Mustafa Hacimustafaogullari, (E) Pilot Kd. Albay Haluk Yildirim, (E) Pilot Kur. Yb. Hayati Atalay, (E) Kd. Bnb. Gürcan Onat, (E) Teknisyen Kd. Basçavus Osman Kaçmaz, (E) Teknisyen Kd. Basçavus Fethi Çoban, (E) Istihkâm Kd. Basçavus Cemil Turan, (E) Jandarma Kd. Alb. Çetin Zamantioglu, (E) Jandarma Kd. Alb. Irfan Çaliskan, (E) Jandarma Kd. Alb. Ibrahim Töre. SADAT’in resmi internet sitesinde verdigi “Egitim Hizmetleri” söyle siralaniyor: “Sabotaj, suikast, pusu, baskin, adam kaçirma, tedhis (terör), gerilla harekâti, tahrip, sokak hareketleri ve gizli etkinlikler. Yetkilileri tarafindan inkâr edilse de, basinda ve Internet’te SADAT’in faaliyetinin kanunsuz oldugunu, Suriyeli muhalifleri, ülkemizde yasayan Çeçen militanlari, hatta ISID mensuplarini egitip, Suriye ve Irak’a yolladigina dair çok miktarda idea var. Nitekim Ocak 2015’de eski Büyükelçi Milletvekili Osman Korutürk, Suriye’deki muhaliflerin egit-donat projesi çerçevesinde Türkiye’de egitilecek olmasi ile ilgili kaygilarini TBMM gündemine tasimisti. Korutürk, “Bilindigi gibi Suriye rejimine karsi uluslararasi planda askeri önlemler alinmasi hususunda Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi’nce alinmis herhangi bir karar mevcut degildir. Bu durumda böyle bir operasyonun uluslararasi mesruiyete sahip olmayacagi da açiktir” dedi. Korutürk Ahmet Davutoglu’na su sorulari yöneltti: •“Birlesmis Milletler Antlasmasi, bir üye ülkenin baska bir ülkenin toprak bütünlügüne ve siyasi bagimsizligina yönelik kuvvet kullanmasini ya da kuvvet tehdidinde bulunmasini yasaklamaktadir. Mevcut Sam yönetiminin Birlesmis Milletler tarafindan mesru hükümet olarak taninarak Birlesmis Milletler Teskilati nezdinde temsil edilmekte oldugu bir ortamda Suriye’deki silahli muhalif gruplara askeri egitim verilmesi hükümetinizce hangi uluslararasi hukuk ilkelerine dayandirilmaktadir? • Egit-donat projesi kapsaminda Türkiye’ye gelecek yabancilar, hangi ulusal ya da uluslararasi hukuk mevzuatina tabi olacaklardir? Bunlarin Türkiye’ye gelmesi ve ülkemizde bulundurulmasi için anayasanin 92. maddesi uyarinca TBMM’nin onayi alinacak midir? • Türkiye’de egitilip donatilacak yabancilarin karisabilecekleri adli olaylarda hangi hukuk uygulanacaktir? Türkiye’de egitilenlerin egitim dönemlerinin sonunda kendi ülkelerine ya da baska ülkelere gittiklerinde oralarda katilabilecekleri terör ya da baska yasadisi eylemlerden dolayi Türkiye Cumhuriyetinin sorumlu tutulmasi nasil önlenecektir? • Türkiye’nin “egit-donat” projesine bagli gelismeler sonucunda uluslararasi hukuk çerçevesinde davalara, hatta yaptirimlara muhatap olma riski hesaplanmakta midir? • Egit-donat projesi çerçevesinde ülkeye girecek gruplarin içinde ISID, El Kaide, El Nusra ya da diger terör grubu mensuplarinin olup olmadigi nasil saptanacaktir? Yoksa bu gruplara mensubiyet arastirilmayacak midir? Bu tür kisilerin Türkiye’de kalip terör eylemlerine ve yasadisi faaliyetlere girismeleri, devlet güçlerine, kurumlarina ya da sivillere yönelik silahli eylemlerde bulunmalari nasil önlenecektir? • Egit-donat projesi kapsamindaki askeri egitimler Türk Silahli Kuvvetleri’nce mi verilecektir? Öyle ise söz konusu projede görev alacak olan Türk Silahli Kuvvetleri personelinin, bu tip hukuki mesruiyeti tanimlanmamis silahli örgütlere egitim vermesi hangi yasal mevzuata dayandirilacaktir? Korutürk tatmin edici bir cevap aldi mi, aldi ise ne dediler bilmiyoruz. Ancak Korutürk 18.03.2015’de yaptigi bir açiklamada, ABD’nin “egit-donat” projesini, AKP iktidarinin yanlis anladigini söyledi. “ABD’liler, bu projeyi ISID’e karsi gerçeklestirdiklerini anlatiyorlar. Hükümet ise ’egit-donat’ projesini Suriye’ye karsi anlatiyor” Ayni dalga boyutunda degiller” diye konustu. Karisik bir dönem yasiyoruz. Içimizde binlerce hain varken gizli isler yapmaya, boyumuzu asan, projeler gelistirmeye çalisiyoruz. Tam ellerimizi ovusturacakken bir de bakiyoruz basimiza çuvali geçirmisler. Oslo görüsmeleri gibi, Disislerinde, zamanin Disisleri Bakani Ahmet Davutoglu, Disisleri Müstesari Feridun Sinirlioglu, Genelkurmay 2. Baskani Orgeneral Yasar Güler ve MIT Müstesari Hakan Fidan arasindaki konusmalarin ortalara dökülmesi tam bir meydan okuma. Birileri “Senin her adimindan haberim var, Aklini basina topla” mesaji veriyor. Evet, Haci Pasam. “En kisa zamanda Sam’a gidecek, Insallah Selahaddin Eyyubi’nin kabri basinda Fatiha okuyacak, Emevi Camisi’nde namazimizi da kilacagiz. Bilali Habesi’nin, Ibni Arabi’nin Türbesinde, Süleymaniye Külliyesi’nde, Hicaz Demiryolu Istasyonu’nda kardesligimiz için özgürce dua edecegiz” gibi iddiali söylemlerle cosmusken, arkaya dönüp bir de bakarsiniz ki vatan topraklari elden gitmis… Iste o zaman heyecanla alkislayanlar, ölünüze bile lanet okurlar… |
Yazıları posta kutunda oku