NECDET BULUZ
Musul’a bağlı Türkmen kenti Telafer’in DEAŞ terör örgütünden kurtarılması için 20 Ağustos’ta Irak güçleri tarafından başlatılan operasyon başarıya ulaştı. Telafer’in DEAŞ’tan tamamıyla geri alındığı açıklandı.
Ancak, Telafer’in geri alınmış olması ile sorun bitiyor mu? Bundan sonra ne olacak? Harabeye dönen ve bugüne kadar 290 bin kişinin ayrıldığı kente geri dönmesi sağlanabilecek mi? Daha da önemlisi bundan sonra Türkmen kenti Telafer’i kim yönetecek?
Telafer’de yaşayan Türkmenler’in büyük bölümü Şii’lerden oluştuğu için DEAŞ miltanlarının hedefinde bulunuyordu. Kaçanların tamamenın da Şii’ler olduğu biliniyor.
Şimdi Telafer kentinin kurtarılış operasyonuna bir bakalım:
Telafer Operasyonları Komutanı Korgeneral Abdulemir Yarullah, Telafer Kalesi’ne Irak bayrağı asıldığını açıkladı. Telafer’i kurtaran Irak ordusu ve Haşdi Şabi’nin oluşturduğu 40 bin kişilik güce koalisyon güçleri de havadan destek verdi.
Irak Başbakanı Irak Dışişleri Bakanı İbrahim el-Caferi, Türkmenlerin çoğunlukta yaşadığı Telafer’in yüzde 70’inin DEAŞ’tan geri alındığını açıklamıştı. Aradan henüz bir kaç saat geçmişken kentin tamamının kurtarıldığı haberi geldi.
Şimdi bir başka soru:
Telafer’in kurtarılmasından sonra yapılan açıklamalarda DEAŞ’tan ölü sayısı verilmiyor. O halde teröristler kaçtı mı? Yeniden bir saldırı ile Telafer DEAŞ’ın eline geçebilir mi? Bu konudaki karışıklığın sürmekte olduğunu görüyoruz.
Telafer’i kurtarma operasyonu başlamadan önce kentteki DEAŞ teröristlerinin sayısının 2 bin olduğu açıklanmıştı. Telafer’in 40 bin kişilik orduyla kuşatılması, ne kadar sert bir savaş yaşanırsa yaşansın bu sonucun alınacağını baştan gösteriyordu.
Ancak tahminler, yarıya yakını yerli Telaferlilerden oluşan ve sahayı çok iyi bilen teröristlerin bölgede sıkışıp kaldığı için sonuna kadar savaşmaktan başka çaresi olmadığı yönündeydi.
Bu bağlamda Irak güçlerinin zaferi bekleniyordu ama bu kadar da çabuk olacağını kimse öngörmemişti. Bu durum Telafer’deki DEAŞ teröristlerinin bir kısmının bir yolunu bulup kaçtığının işareti olarak yorumlanıyor.
Özetle Telafer’in geleceği konusunda şimdiden öngörüde bulunmak oldukça güç sayılabilir.
İşin bir başka yönü de tamamen harebeye dönen kentin yaşanmaz hale dönüşmüş olmasıdır.
DEAŞ’tan kurtarılan Telafer, yoğun çatışma nedeniyle yerle bir olmuş durumda. İlçe neredeyse tamamen yıkıldı, ayakta kalan binanın kalmadığı ilçede yaşayanların çoğu çatışmasız bölgelere göç etmek zorunda kaldı. 2004’ten beri birçok çatışma gören Telafer, ekonomik, toplumsal, siyasi olarak harap durumda.
İlçenin DEAŞ’tan önce de altyapı sorunları vardı. Fakat son üç yılda yaşananlar ve çatışmanın sertliği, tamamen Türkmen nüfusun yaşadığı ilçe merkezinin yıkımına neden oldu. Yani DEAŞ’tan kurtarılan Telafer’deki evlerine Türkmenlerin kolaylıkla dönmesi mümkün olmayacak. Büyük bir onarım ve yeniden inşa süreci gerekiyor.
Bu onarım sürecinin nasıl olacağı ve ne zaman başlayacağı bilinmiyor. Irak’ta DEAŞ’tan kurtarılan pek çok yerde onarım tamamlanamadı. Ancak çok azı Telafer gibi 13 yıldır belli aralıklarla yıkıma maruz kaldı. Bu nedenle Telafer’in imarı sancılı ve uzun bir sürece yayılacak gibi görünüyor.
Telafer’in karşılaşacağı sorunlardan en hafifi ilçenin imarı. Bunun ötesinde Telafer’i bekleyen en temel ve stratejik sorun ilçenin idari statüsünün nasıl şekilleneceği. İlçenin neredeyse yarısını oluşturan Şii Türkmenler, DEAŞ saldırıları başladığında kalmaları halinde büyük bir kıyıma uğrayacaklarından ilçeyi terk ettiler.
Çoğu Necef ve Kerbela olmak üzere ülkenin güneyine taşındı. Aralarından yüzlercesi Haşdi Şabi’ye katıldı ve bunlardan bir kısmı Telafer’i kurtaran bu operasyonlarda yer aldı. Bazı Telaferli Sünni Türkmenler de bu süreçte DEAŞ’a katıldılar.
Herkesin soruduğu soru şu:
Şimdi ne olacak? Yaşanan acılar kentin eski haline dönmesinin zor olacağını gösteriyor. Ama eski haline dönmesi zor da olsa Telafer halkı artık savaş istemedikleri her fırsatta dile getiriyorlar.
Çatışmalardan önce 300 bine yakın insanın yaşadığı ilçe merkezinde bugün kalanların sayısı 10 bin civarında. İlçeden kaçanların yaklaşık 60 bini Türkiye’ye sığındı. 120 bin civarında Telaferli ise Irak’ın güney vilayetlerinde yaşam mücadelesi veriyor. Geri dönerler mi bu soruya şu anda yanıt vermek mümkün değil.
Geri kalanlar ise Irak’ın Duhok, Erbil, Süleymaniye ve Kerkük kentlerinde yaşıyor. Ayrıca Musul operasyonuyla birlikte şehri terk edenler arasında çok sayıda Telaferlinin olduğu düşünülüyor. Tüm bunlara ek olarak Suriye’de çoğu Azez civarında bir kısmı ise PYD kontrolündeki bölgelerde bulunan kamplarda olmak üzere binlerce Telaferli yaşıyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz