Hükümetlerin Bilgisayarlarımızı İzlemekte Kullandığı 10 Temel Yöntem
Dinleme ve izleme yöntemleri
İstihbarat kurumları bakın bilgisayarlarınıza nasıl sızıyor. İşte kullandıkları 10 standart yöntem.
1) Online olarak yaptığımız her işlem gözetlenebiliyor. NSA internet devleri Google, Facebook, Apple gibi bir dizi şirkete erişim hakkına sahip. PRISM isimli istihbarat programını kullanarak, NSA, bu sitelere üye olanların arama geçmişini, e-posta içeriklerini, dosya transferlerini ve canlı mesajlaşmalarını izleyebiliyor. Öte yandan NSA kadar gelişmiş sistemlere sahip olmayan başka ülkelerin hükümetleri, bu bilgileri güvenlik nedeniyle resmi yazıyla talep edebiliyorlar. Facebook’un bu konuda hemen bilgileri paylaştığını biliyoruz. Bu durumu Facebook’un Hükümetlerle Paylaştığı 100 Kişisel Bilgi yazımızda da detaylandırmıştık.
2) Çevrimdışı (Offline) faaliyetlerimiz bile tehdit altında. Der Spiegel’de yayımlanan bir haberde, ANTisimli bir NSA departmanının, radyo frekansı cihazını da içeren bir teknolojiye sahip olduğu, bu teknolojinin internete bağlı olmayan bilgisayarları gözetleyebildiği, hatta verileri manipüle edebildiği iddia ediliyordu. Bu haber ne doğrulandı ne de yalanlandı. Ancak sıkıntı yaratmaya yetecek bir manşet olduğu kesin. Öte yandan NSA gerçekten ne yaptığını açıklamadığı ANT adında bir birimi bünyesinde barındırıyor.
3) Telefon konuşmalarımız da takip altında. ABD’li telefon şirketlerinden olan Verizon, elinde bulunan müşteri kayıtlarının üstverisini (metadata) NSA’e bildirmekle mükellef. Böyle bir misyonu var. Kimin, kiminle, ne kadar zaman konuştuğu hepsi NSA kontrolu altında. Kısaca ABD’de her konuşma NSA’in bilgisi dahilinde yapılıyor. Diğer ülkelerde de hükümetlerin istihbarat amaçlı olarak operatörlerin içine sızdığı veya hükümetlerle bilgi paylaşan operatörlerin olduğu biliniyor. Zaten hükümetler bu bilgileri talep eden ve çeşitli yaptırımları kapsayan kanunlara da sahipler. Operatörleri kontrol edebiliyorlar.
4) ABD kulaklarını dünyanın her yerine uzatabiliyor. Dinleme işlemi ülkelere göre de değişiklik gösteriyor. Bazı ülkelerde, yalnızca üstveriler toplanmıyor. NSA’nın, SOMALGET isimli bir programı kullanarak Afganistan ve Bahamalar’daki ulusal ve uluslararası bütün telefon konuşmalarını dinlediği ortaya çıkmıştı. NSA Telefon görüşmelerini, 30 gün sonra silmek üzere depoluyor.
5) Hatırlarsanız çok yakın bir geçmişte aralarında Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de bulunduğu birçok ülke yöneticisinin NSA tarafından dinlendiği ortaya çıkmıştı. Merkel, bu durumu öğrenmesinin ardından ABD Başkanı Barack Obama‘yı aramış ve telefonlarının dinlenmesinin kesilmesini istemişti. Kesilmiş olabilir mi? Orasını öğrenemedik.
6) NSA iktisadi ve sanayi casusluk da yapıyor. NSA’in yalnızca ‘terörle mücadele’ konusunda faaliyet yürüttüğünü düşünmek son derece yanlış. Çünkü elindeki tüm verilere dayanarak 2014 Ocak ayında Alman ARD kanalına bir röportaj veren Edward Snowden, ‘ABD’nin ekonomik, finansal ve teknolojik casusluk yaptığı konusunda şüphe bulunmuyor. Eğer Siemens hakkında bir bilgi varsa, bu ABD’nin ulusal çıkarları için faydalıdır bunun ulusal güvenlikle ilgisi olmasa bile toplanır ve değerlendirilir’ demişti.
7) Peki, Angry Birds’ün bizi izlediğini biliyor muydunuz? NSA ve İngiliz muadili GCHQ, tüm dünyada 2 milyardan fazla telefonlara indirilen Angry Birds gibi uygulamaları kullanarak, kişilerin özel bilgilerine erişebiliyor. Yani aslında Angry Birds tek örnek değil.
8) Pornografik siteler her zaman en çok yoklanan mecralar oluyor. NSA, özellikle İslam dinini hedef alıyor. Bu dine inanan kullanıcılar hep hedefinde bulunuyor. Müslümanların ziyaret ettiği porno sitelerin bilgilerini de topluyor. Böylelikle hedefindeki insanların itibarını zedelemeyi amaçlıyor. Ancak hedefte sadece Müslümanlar yok. NSA, hedefine aldığı her birey için önce itibarsızlaştırma taktiği uyguluyor. Yüz kızartıcı suçları lehine kullanıyor. Bu yöntem dünyadaki tüm istihbarat birimlerinin kullandığı standart bir yıpratma yöntemi.
9) Evimizdeki ya da dizüstü bilgisayarlarımızdaki web kameraları hatta Xbox Kinectler bile istihbarat örgütlerinin en büyük yardımcıları. İngiliz GCHQ, NSA’in de yardımıyla, Optic Nerve isimli bir program kullanarak milyonlarca kullanıcının web kamerası görüntüleri toplamıştı. 2008 yılında, 6 aylık süre boyunca 1.8 milyon Yahoo kullanıcısının bu şekilde gözetlendiği saptanmış, daha sonra GCHQ hakkında açılan tüm soruşturmalarda bir şekilde ya takipsizlik kararı alınmış ya da davalar hasır altı edilmişti.
İngiltere ve ABD’nin istihbarat teşkilatlarının dallanıp budaklanarak kişisel hayatlara, nerede olursanız olun saldırabiliyor olması, aslına internet üzerinde kişisel güvenlik diye bir şeyin olmadığının bir kanıtı. Üstelik o çok sevdiğimiz sosyal ağların bizi anında satması da ciddiye alınacak bir durum. Dediğimiz gibi örnekler her ne kadar Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nden olsa da, bu durumun yakınlarımıza ya da bize bulaşmayacağı manasına gelmiyor.