EĞİTİM ve CİHAT

AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı:

“Cihat İslam’ın en öncelikli unsurudur. Namazdan da önce gelir.Osmanlı padişahlarına baktığımızda neredeyse tamamı cihadı bırakmamak için hacca bile gitmemiştir. 

Bakanlığımız çok isabetli bir karar vermiş. Namaz dinin direğiyse, cihat çadırdır.Direksiz çadır bir işe yaramaz. Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmenin faydası yok”değerlendirmesinde bulunmuş

 

İslamın Beş Şartı:

1-Kelime-i şehadet getirmek: Ben şehadet ederim ki,Allah’tan başka ilah yoktur.Ve yine şehadet ederim ki,Muhammed onun kulu ve resulüdür.

2-Namaz kılmak:Allah’ın verdiği nimetlere şükretmek için yaratan ile yaratılan arasında bir bağ kurarak dua etmek,kötülükten korunmak için farz kıldığı ,g,nde beş vakit namaz kılmak islam dinindeki en önemli ibadettir.

3-Oruç tutmak: Ramazan ayında bütün müslümanlar yemeyi,içmeyi ve şehevi arzuları terk ederek oruç tutarlar.Aç susuz kalmakla oruç tutulmuş olmaz.Oruç’un amacı sabır,şükür ve nefsin terbiyesidir.

4-Zekat vermek: Maddi durumu iyi olan herkesin,her yıl fakir veya muhtaç olan insanlara verilmesi gereken sadakadır.

5-Hacca gitmek: İslam inancına göre maddi durumu iyi olanların ömründe bir defa,özel bir zamanda,Allah’a özel ibadet yapmak için Mekke’de bu ibadeti yapması farz kılınmıştır.

Farkındaysanız sadece üç kural herkesi ilgilendiriyor.Diğer iki kural zenginler içindir.Borcun yoksa ve paran varsa hacca gidersin,kendi ihtiyacından fazla paran ya da malın varsa ortalama bir hesapla kırkta birini yoksullara dağıtırsın.

 

Yaparsın ya da yapmazsın o herkesin kendi bileceği iş.Kimse kimseye niye yapıyorsun ya da niye yapmıyorsun diye sorma hakkına dahi sahip değildir.İbadet yaratanla yaratılan arasındadır.

 

İnsanlar birbirinin ibadet etmesiyle uğraşacağına,kendi yedikleri kul hakkını,aldıkları rüşveti,tecavüz ettikleri çocukları düşünsünler.

 

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Ünal:

“Peygamber Efendi’mizin hadisine göre, cihat 5 temel ibadet arasında değildir. Bu yanlış anlaşılabilir” demiştir.

 

İslam Dini’nin kitabı Kur’an’ı Kerim’dir.Bütün kurallar yazılıdır.Öğrenmek isteyen açıp,okuyup yerinden öğrenebilir.

 

İslam dini en gelişmiş,en güzel din olduğu için en son gelen dindir.

Atatürk Elmalılı Hamdi Yazır’a Kur’an’ı türkçeye çevirtti,bırakın insanlar kendi dilinde okusun da anlasın inandıkları din onlara ne söylüyor.

İşinize gelmiyor!Halk gerçek İslam Dini’ni öğrenirse onları yalan ve safsatalarınızla kandıramayacaksınız değil mi?

Hani bir söz vardır”eller Ay’a,biz yaya” diye.Dünya bırakın Ay’a falan gitmeyi çoktan bitirdi de uzayda cirit atıyor,biz hala  “atı alıp,Üsküdar geçme”derdindeyiz.

Türkiye Cumhuriyeti Laik bir ülkedir.Milli Eğitim de Atatürk İlkelerine göre eğitim verecektir.

Ne eğitimi aldığı belli olmayan insanlarla değil;

Bilmek ayrı,öğretmek ayrı bir yetenektir kuralından yola çıkılarak,mesleki uzmanlığı olan öğretmenler tarafından yetiştirilecek nesiller:

İslam dinini siyasetin emrine vermeyecekler.Halkın temiz dini duygularını kullanarak,sırf oy almak için beş vakit namaz kılmadan göstermelik  cuma namazı kılmayacaklar.

Oruç tutmadan gösteriş olsun diye halkın parasıyla iftar yemekleri vermeyecekler.

Hak hukuk için çalışıp kul hakkı yemeyecekler.Adaleti işlerine geldiği gibi baskı,zulüm ve kaba kuvvet olarak değil, KHK larla değil,gerçek kanunlara uygun olarak adil bir şekilde herkese eşit uygulayacaklar.

Kadınlara çocuklara sahip çıkacak,taciz ve tecavüz edilmeden bu ülkede özgürce yaşamaları için suçluları korumayıp,gerekeni yapacaklar.

Çalmadan,rüşvet vermeden,herkesin kanun önünde eşit  olması için polisine,hakimine,savcısına,sahip çıkacak yargının bağımsız olması için onlara gerekli koşulları sağlayacaklar.

Kendini koruyan askerini terör örgütlerinin ve tarikatların önüne yem diye atmayacak, düzmece suçlarla saygınlığına ve gücüne gölge düşürmeyecekler.

Ülkesinin yeraltı kaynaklarını,topraklarını,tarihi ve kültürel zenginliklerini,doğal güzelliklerini koruyacaklar.

Kendi ülkesinin çıkarlarını düşünerek komşularıyla iyi geçinecek,ne kızı verecek,ne dünürü küstürecekler.

Tarım ve hayvancılığı,sanayi ve üretimi canlandırarak tüketen değil üreten ülke konumuna getirecekler.

Memurunu,emeklisini,çiftçisini açlığa mahkum etmeyip,onların da insanca yaşamasına çalışacaklar.

Halkı biz ve onlar diye ayrıştırmayacak,kin ve düşmanlık yerine,kardeşçe elele,yanyana birlikte barış ve huzur içinde yaşayacaklar.

Okuyan,araştıran,ezberci ve teslimiyetçi değil,sorgulayan,okuduğunu anlayan,anladığını anlatabilen,yabancı dil bilen,spor ve müzikle içiçe,yetenekleri yönünde,ilerici,namuslu,ahlaklı,hak yemeyen,tecavüz etmeyen,önce iyi bir insan olarak yetişip,sonra da kendine,topluma ve dünyaya yararlı birer birey olan nesiller yetişecek ülkemde…

Çekin şu siyasetin içinden,televizyonlardan,gazetelerden din satan tüccarlarınızı…Şarlatanlarınızı…Din istismarcılarınızı…

Bu ülke yönetimiyle,okuluyla,askeriyle,polisiyle,adaletiyle laiktir,laik kalacaktır.

Toplumu aptal yerine koymaktan ve sabrını sınamaktan vazgeçin artık…


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir