Kabul ediyorum, ben bir teröristim.
Hayatımda hiç silahım olmadı, hatta elime bile almadım.
Haliyle değil askerime, polisime, vatandaşıma kurşun sıkmak
bir karıncayı bile incitmedim.
Lakin koskoca Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’dan sonra
Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu da diyorsa doğrudur.
Ben ve benim gibi ‘hayır’ diyenler teröristtir!
O halde gelin bir sağlama yapalım…
Çok uzak değil, 3-4 yıl önce siz Habur sınır kapısında PKK’lıları kahraman gibi karşılarken
“PKK ile müzakere yapılmaz” diyen biz, “Vatan hainisiniz barış istemiyorsunuz” diyen sizdiniz.
Kandil’den inenleri ‘barış elçisi’ kabul edenler de,
Diyarbakır’daki toplu açılış töreninde Barzani ve Şivan Perver ile poz veren de sizdiniz.
Hatta İbrahim Tatlıses de oradaydı, Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da, Bülent Arınç da…
Onlarla birlikte kurdeleyi kesen de sizdiniz,
Tatlıses ve Perver’in şarkısına eşlik eden de!
Onlar ‘megri megri’ dedi, Emine ağladı, Arınç ağladı…
Siz ağladınız, biz utançla izledik!
Siz, “Sayın Öcalan” dediniz, “kelle” dediniz, biz “şehitlerin kemikleri sızlıyor” dedik.
Çadırdan mahkemeler kurdunuz. Teröristlerin ayağına gittiniz.
“Pişmanım” diyeni de affettiniz, “pişman değilim” diyeni de!
“İnanmayın dedik, terör örgütüne bu kadar taviz vermeyin” dedik.
Dinlemediniz.
Şemmame çaldı siz halay çektiniz.
Suriye’de İŞID’e karşı gelecek peşmergelerin eline silahı siz verdiniz.
Yetmedi, Türk askeri onları eğitsin diye kamp kurdunuz.
“Yapmayın” dedik.
“Bunlar yarın bize de kurşun sıkar” dedik dinlemediniz.
HDP’nin “sırtımızı dayıyoruz” dediklerini sınır kapısında davulla zurnayla geçirdiniz.
“İŞID tehlikeli, onlara silah mı gönderiyorsunuz?” dedik.
“Onlar sadece öfkeli gençler” dediniz.
“MİT TIR’larında ilaç var” dediniz, silah çıktı!
“Silahlar Türkmenlere gidiyor” dediniz yalan çıktı.
Biz “İşte ispatı” dedik MİT TIR’larını ifşa ettik.
Siz “Devlet sırrı” deyip iki gazeteciyi hapse tıktınız!
Bitmedi…
Algılarımızla oynadınız; bebek katili Apo’ya, ‘İmralı’ dediniz.
Biz, “Kürt açılımı Apo önderliğinde gitmesin bari” dedik.
Siz, “Teröristle masaya oturmayız” dediniz.
Hatta “Masaya oturan şerefsizdir” dediniz.
Buna rağmen Oslo’da, Dolmabahçe’de pazarlık yapan da biz değildik,
mehtap turu gibi her gün İmralı’ya feribot kaldıran da!
Biz bunca şeyi içimize sindiremezken sırf 7 Haziran seçimlerinde Kürtler size oy vermedi diye ‘barış süreci’ni pat diye bitirdiniz.
“Yahu ne oluyor?” dediğimizde yine bizi vatan hain, ilan ettiniz.
Siz halay çekerken yerleştirilen bombalar patladı,
megri’yle ağlarken mağaraya saklanan silahlar çıktı!
Kandilden indirdikleriniz şehre indi.
Ankara’da, İstanbul’da, Kayseri’de, Adana’da canımız yandı!
Bitmedi… Siz Fethullah Gülen’e ‘Muhterem Hoca Efendi’ dediğiniz de de biz FETÖ’ya FETÖ diyorduk amma…
Dinlemediniz!
Kamer Genç meclis kürsüsünde “Bunlar başınıza bela olacak, ülke elden gidiyor” dediğinde ayağa kalkıp “Muhterem Hocamıza saygılı ol” diye bağıran da sizdiniz,
“Bu hasretlik bitsin yeter ülkeye dön” diye ağlayan da!
Türkan Saylan, sözde Ergenekon kumpasında hasta yatağında tutuklandığında
bakanınız Bekir Bozdağ Antalya’dan hoca efendinize sevgi gönderiyor,
belediye başkanınız M. Gökçek “hoşgörü ve barışın simgesi muhterem zat’a teşekkür ediyordu!
Biz “Koskoca Genel Kurmay Başkanı terör örgütü kuramaz. Düpedüz kumpas” dediğimizde yine sizin bakanınız N. Kurtulmuş, Muhterem kişinin faaliyetlerinin artmasını temenni ediyordu.
Biz yapmayın, kandırıyorlar, ülke elden gidiyor dediğimizde, Siz bize ‘Ergenekoncu’ demekle, tutuklamakla; ne kadar gazeteci, yazar, savcı, hakim, STK varsa hapse göndermekle meşguldünüz.
Siz 17-25 Aralık’tan sonra ‘pardon Ergenekon yokmuş’ dediğinizde de biz gerçekleri biliyorduk Çözüm sürecinde yanlış yaptık dediğinizde de!
Velhasıl…
Siz şimdi yukarıda yazılan onca şeyden sonra vatansever
biz ise terörist oluyoruz öyle mi?
Hadi oradan!
kaynak: http://www.kocaelikoz.com/yazar/yeliz-koray/teroristim-oyle-mi/165.html
Bir yanıt yazın