Depremleri ciddiye almazsak…

<p>Ege’deki deprem sonrasında yapılan tartışmalar gözleri yeniden Marmara’da beklenen olası depreme çevirdi. Uzmanlar “Aylardır, yıllardır uyarıyoruz, söylüyoruz. Marmara’da 7 ve üstü büyüklüğünde deprem bekleniyor. Bu kaçınılmazdır. Önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Eğer Bodrum’da yaşanan deprem İstanbul’da yaşanmış olsaydı, ortaya çıkan sonuç çok daha başka olurdu. Çok bina yıkılır, binlerce can kaybı olurdu” diyor.
Bodrum’da meydana gelen depremin fazla hasar bırakmaması ve bir gün sonra hayatın normale dönmesi, Bodrum’daki yapılaşmaya da bağlı bulunuyor. Binaların kayaların üzerinde oturması, zemin sağlamlığı, üç kattan fazla binanın olmayışı can ve mal kaybını önledi.</p>
<p>Ortaya çıkan tabloda bazı küçük çaplı zararların olduğunu gördük. Bu denli şiddetli bir deprem sonrası bu zararların hiçbir şey ifade etmeyeceğini de söyleyebiliriz.
Şimdi bir başka konu tsunami de gündeme oturdu.
Ege’deki depremin ardından yakın dönemde ilk kez görülen tsunami, beklenen Marmara depremi ve sonrasında tsunami olasılığına ilişkin tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi. İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Doç.Dr. Sinan Özeren, Marmara Bölgesi’nde tsunami ihtimalinin düşük olduğunu ancak sualtı heyelanlarının tsunami üretebileceğini, bunun da Tuzla ve Kadıköy arasını sular altında bırakabileceğini söylüyor.</p>
<p>Bu noktada bu olasılığın düşük olduğunu da belirtelim. Bunun nedenini de uzmanlar şöyle açıklıyor:
“Tsunami olması için deniz tabanınının düşey olarak aşağıya ya da yukarıya atım yapması gerekir. Marmara Denizi’ndeki fay yatay düşümlü. Tamamen yatay hareket eden fay tsunami üretemiyor. Marmara’daki fay hattı doğu-batı istikametinde, İzmit Körfezi, Tuzla ve Adalar bölgesine devam ediyor. Bir süre sonra yönü değişiyor. Doğu-batı yönünde devam etmediği için de fayın o kısmında düşey hareket büyük tsunamiye yol açabiliyor.”
Peki, Marmara’da beklenen deprem gerçekleştiğinde bir tsunami ile karşı karşıya kalabilir miyiz? Böyle bir durumun olabileceği de ihtimaller içinde bulunuyor. Bunu da uzmanlar şöyle açıklıyor:
“Marmara’da sualtı heyelanında büyük risk var. Deniz tabanında uçurum gibi çok dik yerler olduğu zaman bu noktalarda sualtı heyelanı oluyor. Bu da tsunamiye yol açıyor. Marmara’da herhangi bir tsunami ihtimali düşük ancak Tuzla açıklarında suyun altında bir heyelan var. 17 bin yıl önce su altında heyelan olmuş. Bunun benzeri şimdi olsa Tuzla’nın İstanbul ve İzmit’e giden tarafı, Kadıköy, Bağdat Caddesi tamamen gider. Düşey fay atımları olduğu için Kadıköy ve Bağdat Caddesi tusunami açısından riskli.”
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Övgün Ahmet Ercan, Bodrum’da yaşanan depremle ilgili görüşlerini aktarırken, depremin belirtilerinin 3-4 yıl önce başladığına dikkatleri çekiyor ve şu açıklamaları yapıyor:
“Depremin süresi 16-17 saniyedir. Bu uzun bir süredir. Yaklaşık 3-4 atom bombası gücünde. Depremin belirtisi 3-4 yıl önce başladı. Kara ile Gündoğan arasındaki, Bodrum’u kesip geçen bir depremcik etkinliği vardı. İlk kez deniz sularında bir süpürtü (tsunami) gördük. Bundan daha büyüğü artık gelemez. Burada olabilecek en büyük deprem 7-7.2 büyüklüğünde olabilirdi. 6.3’lük deprem ile bu gerginlik boşaldı. Bu, büyük oranda bundan sonra büyük bir deprem olasılığını azaltmıştır. Bunun oranı yüzde 20’nin altındadır.”
Ege Bölgesi’ndeki deprem fırtınası, şubat ayında Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde gerçekleşen 5.3 büyüklüğündeki sarsıntıyla başladı. Artçıları günlerce devam eden bu depremin ardından, 27 Mayıs’ta Manisa’da 5.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Kentte, en büyüğü 4.6 büyüklüğünde olan depremler 2 ay boyunca devam etti. 12 Haziran’da bu kez İzmir, merkez üssü Karaburun olan 6.2’lik depremle büyük korku yaşadı. Ege Bölgesi’nde 6 aydır devam eden depremlerin sonuncusu Bodrum’da meydana geldi.
Ege'deki son depremle yeniden gündeme gelen büyük İstanbul depremi, eğer gerekli önlemler alınmazsa kenti adeta bir enkaz yığınına çevirecek. Yapılan hesaplamalara göre depremden sonra kent genelinde 12-14 milyon ton enkaz çıkacak. Enkazın günlük hayatı engellemeyecek ölçüde temizlenip kaldırılması için öngörülen süre en az iki ay olarak hesaplanıyor.</p>
<p>Beklenen deprem nedeni ile uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda alınması gereken önlemler de 4 ana maddede toplanıyor.
- Ağır hasar alacağı tespit edilen binalar mutlaka yıkılıp yerine depreme dayanıklı binalar yapılmalı.
- Okul, hastane ve tarihi binalar güçlendirilmeli.
- Acil müdahale sorununun aşılması için stratejik önemdeki yollar genişletilmeli.
- Deprem planlarında bölgesel özellikler dikkate alınmalı ve hayata geçirilmeli.</p>
<p>necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz</p> - earthquake deprem

Ege’deki deprem sonrasında yapılan tartışmalar gözleri yeniden Marmara’da beklenen olası depreme çevirdi. Uzmanlar “Aylardır, yıllardır uyarıyoruz, söylüyoruz. Marmara’da 7 ve üstü büyüklüğünde deprem bekleniyor. Bu kaçınılmazdır. Önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Eğer Bodrum’da yaşanan deprem İstanbul’da yaşanmış olsaydı, ortaya çıkan sonuç çok daha başka olurdu. Çok bina yıkılır, binlerce can kaybı olurdu” diyor.
Bodrum’da meydana gelen depremin fazla hasar bırakmaması ve bir gün sonra hayatın normale dönmesi, Bodrum’daki yapılaşmaya da bağlı bulunuyor. Binaların kayaların üzerinde oturması, zemin sağlamlığı, üç kattan fazla binanın olmayışı can ve mal kaybını önledi.

Ortaya çıkan tabloda bazı küçük çaplı zararların olduğunu gördük. Bu denli şiddetli bir deprem sonrası bu zararların hiçbir şey ifade etmeyeceğini de söyleyebiliriz.
Şimdi bir başka konu tsunami de gündeme oturdu.
Ege’deki depremin ardından yakın dönemde ilk kez görülen tsunami, beklenen Marmara depremi ve sonrasında tsunami olasılığına ilişkin tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi. İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Doç.Dr. Sinan Özeren, Marmara Bölgesi’nde tsunami ihtimalinin düşük olduğunu ancak sualtı heyelanlarının tsunami üretebileceğini, bunun da Tuzla ve Kadıköy arasını sular altında bırakabileceğini söylüyor.

Bu noktada bu olasılığın düşük olduğunu da belirtelim. Bunun nedenini de uzmanlar şöyle açıklıyor:
“Tsunami olması için deniz tabanınının düşey olarak aşağıya ya da yukarıya atım yapması gerekir. Marmara Denizi’ndeki fay yatay düşümlü. Tamamen yatay hareket eden fay tsunami üretemiyor. Marmara’daki fay hattı doğu-batı istikametinde, İzmit Körfezi, Tuzla ve Adalar bölgesine devam ediyor. Bir süre sonra yönü değişiyor. Doğu-batı yönünde devam etmediği için de fayın o kısmında düşey hareket büyük tsunamiye yol açabiliyor.”
Peki, Marmara’da beklenen deprem gerçekleştiğinde bir tsunami ile karşı karşıya kalabilir miyiz? Böyle bir durumun olabileceği de ihtimaller içinde bulunuyor. Bunu da uzmanlar şöyle açıklıyor:
“Marmara’da sualtı heyelanında büyük risk var. Deniz tabanında uçurum gibi çok dik yerler olduğu zaman bu noktalarda sualtı heyelanı oluyor. Bu da tsunamiye yol açıyor. Marmara’da herhangi bir tsunami ihtimali düşük ancak Tuzla açıklarında suyun altında bir heyelan var. 17 bin yıl önce su altında heyelan olmuş. Bunun benzeri şimdi olsa Tuzla’nın İstanbul ve İzmit’e giden tarafı, Kadıköy, Bağdat Caddesi tamamen gider. Düşey fay atımları olduğu için Kadıköy ve Bağdat Caddesi tusunami açısından riskli.”
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Övgün Ahmet Ercan, Bodrum’da yaşanan depremle ilgili görüşlerini aktarırken, depremin belirtilerinin 3-4 yıl önce başladığına dikkatleri çekiyor ve şu açıklamaları yapıyor:
“Depremin süresi 16-17 saniyedir. Bu uzun bir süredir. Yaklaşık 3-4 atom bombası gücünde. Depremin belirtisi 3-4 yıl önce başladı. Kara ile Gündoğan arasındaki, Bodrum’u kesip geçen bir depremcik etkinliği vardı. İlk kez deniz sularında bir süpürtü (tsunami) gördük. Bundan daha büyüğü artık gelemez. Burada olabilecek en büyük deprem 7-7.2 büyüklüğünde olabilirdi. 6.3’lük deprem ile bu gerginlik boşaldı. Bu, büyük oranda bundan sonra büyük bir deprem olasılığını azaltmıştır. Bunun oranı yüzde 20’nin altındadır.”
Ege Bölgesi’ndeki deprem fırtınası, şubat ayında Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde gerçekleşen 5.3 büyüklüğündeki sarsıntıyla başladı. Artçıları günlerce devam eden bu depremin ardından, 27 Mayıs’ta Manisa’da 5.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Kentte, en büyüğü 4.6 büyüklüğünde olan depremler 2 ay boyunca devam etti. 12 Haziran’da bu kez İzmir, merkez üssü Karaburun olan 6.2’lik depremle büyük korku yaşadı. Ege Bölgesi’nde 6 aydır devam eden depremlerin sonuncusu Bodrum’da meydana geldi.
Ege’deki son depremle yeniden gündeme gelen büyük İstanbul depremi, eğer gerekli önlemler alınmazsa kenti adeta bir enkaz yığınına çevirecek. Yapılan hesaplamalara göre depremden sonra kent genelinde 12-14 milyon ton enkaz çıkacak. Enkazın günlük hayatı engellemeyecek ölçüde temizlenip kaldırılması için öngörülen süre en az iki ay olarak hesaplanıyor.

Beklenen deprem nedeni ile uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda alınması gereken önlemler de 4 ana maddede toplanıyor.
– Ağır hasar alacağı tespit edilen binalar mutlaka yıkılıp yerine depreme dayanıklı binalar yapılmalı.
– Okul, hastane ve tarihi binalar güçlendirilmeli.
– Acil müdahale sorununun aşılması için stratejik önemdeki yollar genişletilmeli.
– Deprem planlarında bölgesel özellikler dikkate alınmalı ve hayata geçirilmeli.

[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz

<p>Ege’deki deprem sonrasında yapılan tartışmalar gözleri yeniden Marmara’da beklenen olası depreme çevirdi. Uzmanlar “Aylardır, yıllardır uyarıyoruz, söylüyoruz. Marmara’da 7 ve üstü büyüklüğünde deprem bekleniyor. Bu kaçınılmazdır. Önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Eğer Bodrum’da yaşanan deprem İstanbul’da yaşanmış olsaydı, ortaya çıkan sonuç çok daha başka olurdu. Çok bina yıkılır, binlerce can kaybı olurdu” diyor.
Bodrum’da meydana gelen depremin fazla hasar bırakmaması ve bir gün sonra hayatın normale dönmesi, Bodrum’daki yapılaşmaya da bağlı bulunuyor. Binaların kayaların üzerinde oturması, zemin sağlamlığı, üç kattan fazla binanın olmayışı can ve mal kaybını önledi.</p>
<p>Ortaya çıkan tabloda bazı küçük çaplı zararların olduğunu gördük. Bu denli şiddetli bir deprem sonrası bu zararların hiçbir şey ifade etmeyeceğini de söyleyebiliriz.
Şimdi bir başka konu tsunami de gündeme oturdu.
Ege’deki depremin ardından yakın dönemde ilk kez görülen tsunami, beklenen Marmara depremi ve sonrasında tsunami olasılığına ilişkin tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi. İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Doç.Dr. Sinan Özeren, Marmara Bölgesi’nde tsunami ihtimalinin düşük olduğunu ancak sualtı heyelanlarının tsunami üretebileceğini, bunun da Tuzla ve Kadıköy arasını sular altında bırakabileceğini söylüyor.</p>
<p>Bu noktada bu olasılığın düşük olduğunu da belirtelim. Bunun nedenini de uzmanlar şöyle açıklıyor:
“Tsunami olması için deniz tabanınının düşey olarak aşağıya ya da yukarıya atım yapması gerekir. Marmara Denizi’ndeki fay yatay düşümlü. Tamamen yatay hareket eden fay tsunami üretemiyor. Marmara’daki fay hattı doğu-batı istikametinde, İzmit Körfezi, Tuzla ve Adalar bölgesine devam ediyor. Bir süre sonra yönü değişiyor. Doğu-batı yönünde devam etmediği için de fayın o kısmında düşey hareket büyük tsunamiye yol açabiliyor.”
Peki, Marmara’da beklenen deprem gerçekleştiğinde bir tsunami ile karşı karşıya kalabilir miyiz? Böyle bir durumun olabileceği de ihtimaller içinde bulunuyor. Bunu da uzmanlar şöyle açıklıyor:
“Marmara’da sualtı heyelanında büyük risk var. Deniz tabanında uçurum gibi çok dik yerler olduğu zaman bu noktalarda sualtı heyelanı oluyor. Bu da tsunamiye yol açıyor. Marmara’da herhangi bir tsunami ihtimali düşük ancak Tuzla açıklarında suyun altında bir heyelan var. 17 bin yıl önce su altında heyelan olmuş. Bunun benzeri şimdi olsa Tuzla’nın İstanbul ve İzmit’e giden tarafı, Kadıköy, Bağdat Caddesi tamamen gider. Düşey fay atımları olduğu için Kadıköy ve Bağdat Caddesi tusunami açısından riskli.”
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Övgün Ahmet Ercan, Bodrum’da yaşanan depremle ilgili görüşlerini aktarırken, depremin belirtilerinin 3-4 yıl önce başladığına dikkatleri çekiyor ve şu açıklamaları yapıyor:
“Depremin süresi 16-17 saniyedir. Bu uzun bir süredir. Yaklaşık 3-4 atom bombası gücünde. Depremin belirtisi 3-4 yıl önce başladı. Kara ile Gündoğan arasındaki, Bodrum’u kesip geçen bir depremcik etkinliği vardı. İlk kez deniz sularında bir süpürtü (tsunami) gördük. Bundan daha büyüğü artık gelemez. Burada olabilecek en büyük deprem 7-7.2 büyüklüğünde olabilirdi. 6.3’lük deprem ile bu gerginlik boşaldı. Bu, büyük oranda bundan sonra büyük bir deprem olasılığını azaltmıştır. Bunun oranı yüzde 20’nin altındadır.”
Ege Bölgesi’ndeki deprem fırtınası, şubat ayında Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde gerçekleşen 5.3 büyüklüğündeki sarsıntıyla başladı. Artçıları günlerce devam eden bu depremin ardından, 27 Mayıs’ta Manisa’da 5.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Kentte, en büyüğü 4.6 büyüklüğünde olan depremler 2 ay boyunca devam etti. 12 Haziran’da bu kez İzmir, merkez üssü Karaburun olan 6.2’lik depremle büyük korku yaşadı. Ege Bölgesi’nde 6 aydır devam eden depremlerin sonuncusu Bodrum’da meydana geldi.
Ege'deki son depremle yeniden gündeme gelen büyük İstanbul depremi, eğer gerekli önlemler alınmazsa kenti adeta bir enkaz yığınına çevirecek. Yapılan hesaplamalara göre depremden sonra kent genelinde 12-14 milyon ton enkaz çıkacak. Enkazın günlük hayatı engellemeyecek ölçüde temizlenip kaldırılması için öngörülen süre en az iki ay olarak hesaplanıyor.</p>
<p>Beklenen deprem nedeni ile uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda alınması gereken önlemler de 4 ana maddede toplanıyor.
- Ağır hasar alacağı tespit edilen binalar mutlaka yıkılıp yerine depreme dayanıklı binalar yapılmalı.
- Okul, hastane ve tarihi binalar güçlendirilmeli.
- Acil müdahale sorununun aşılması için stratejik önemdeki yollar genişletilmeli.
- Deprem planlarında bölgesel özellikler dikkate alınmalı ve hayata geçirilmeli.</p>
<p>necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz</p> - earthquake deprem

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir