NECDET BULUZ
Terör örgütü IŞİD ile mücadele adı altında Suriye’de yeni üsler kuran Amerika’nın, özellikle Kuzey Suriye’ye iyice yerleşmeye başladığı görülüyor. Her ne kadar “Biz Suriye’de kalıcı değiliz, işimiz IŞİD’ı bitirmektir” diyen Amerika’nın hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da samimi olmadığına dikkat çekiliyor.
Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan,gerek Başbakan Yıldırım, gerekse Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “Suriye’nin kuzeyinde bir devlete asla müsaade etmeyeceğiz açıklamalarına karşılık, Amerika’nın Suriye’de varlığını pekiştirmeye çalışması endişeleri daha da artırıyor.
Suriye Demokratik Güçleri’nden (SDG) üst düzey bir yetkili, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde askeri varlığını güçlendirdiğini söylüyor. Rus Sputnik’e konuşan SDG’li yetkili ABD’nin, Rakka yakınındaki Tabka kentinde bir askeri üs kurduğunu ve ABD askerlerinin Rakka operasyonunu buradan yürüttüğünü de sözlerine ekliyor.
Aynı yetkilinin şu açıklamalarına da dikkat edelim:
“ABD, terör örgütleriyle mücadele kapsamında IŞİD’den temizlediğimiz, özgürleştirdiğimiz yerlerde askeri üsler kuruyor. Daha önce Kobani, Mınbiç, Haseke, Şeddadi ve El Hol’da askeri üsler kurmuştu. Şimdi de kısa bir süre önce özgürleştirdiğimiz Tabka’ya, Tabka barajı yakınlarına bir askeri üs kurdu. Üssün kurulduğu yer daha önce Tabka barajında görevli mühendislerin yeriydi, adı Ehiyadır. ABD, Rakka operasyonunu bu askeri üste yönetiyor. Sonbaharda yapılacak Deyr ez Zor operasyonu da buradan koordine edilecek. Burada Amerikalı asker sayısı da zaman zaman değişiyor”
Tabka ile birlikte ABD’nin Suriye’deki askeri üs sayısının sekiz olduğu görülüyor. Ancak, bazı Ortadoğu uzmanları üs sayısının ileride daha da artabileceğini söylüyorlar. Amerika’nın Suriye’de hava üslerinin de bulunduğunun altını çizelim.
Öte yandan YPG’nin belkemiğini oluşturduğu ABD destekli SDG güçleri tarihi surları aşarak girdiği Rakka’nın eski kentinde ilerlemeye devam ediyor. IŞİD’in ilerleyişi durdurmak için dört silahlı İHA ve intihar bombacıları görevlendirdiğini belirten YPG’liler SDG’nin Eski Cami’ye giden, stratejik önem taşıyan Seif El Dawla yolunu ele geçirdiklerini duyurdu. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise SDG’nin Eski Cami’ye yaklaşık 300 m. uzaklıkta olduğunu savundu. Bu arada, ABD’nin başta YPG olmak üzere SDG’ye verdiği ağır silahların Rakka’ya sevkıyatı da sürüyor.
Burada duralım:
Amerika daha önce ne dedi? Biz ede gönderilen mektupta “Verilen silahlar geri alınacak. Bunların terör örgütlerinin eline geçmesini istemiyoruz” denildi.
Son operasyonları yöneten Amerikalı generalin bu konudaki son açıklaması da şöyle:
“YPG’ ye verilen silahlar geri alınmayacak. Üstelik daha ağır ve gelişmiş silah sevkiyatına da bütün hızı ile devam edeceğiz. IŞİD ile mücadelemiz sona erse bile Suriye’de YPG’ye daha çok ihtiyacımız olacaktır.”
Buradaki ana hedef, Kuzey Suriye’de belirlenen noktalardaki “Kürt Koridoru”nun hayata geçirilmesidir.
Biz, zaten Amerika’dan gelen “Silahları geri alacağız” sözüne inanmamıştık. Yazdığımız yazılarda da bunlara değindik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuda yaptığı açıklamada “Terör örgütü PYD’ye verilen silahların geri alınacağının açıklanmasına inanır mıyız? Çocuk mu kandırıyorlar? “ tepkisini de doğru buluyoruz.
Ancak, tepkimiz sadece bu sözlerle sınırlı kalmasın. Çünkü, Amerika Kuzey Suriye’de yazımızın başında haberleştirdiğimiz konularda yanı başımızda bir devlet kurmanın hazırlıklarını yapıyor. Eğer, buna izin vermeyeceksek, önlemlerini de şimdiden almak durumundayız.
Dost ve müttefikimiz, bütün uyarılarımızı, çabamızı görmezden geliyor. Bölgede bildiğini okumaya devam ediyor.
Gelişmelere baktığımızda, Amerika Esad’ın kalmasından yana tavır içinde. Ancak, buna karşılık Rusya ile yaptığı anlaşmada Suriye’nin üçe bölünmesi de gündemde bulunuyor.
Şekillenme böyle olursa terör örgütü PKK ve uzantısı PYD Suriye’de geniş toprak kazanmış olacak. Bu da Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye sokar. Bir de bu örgüte verilmiş silahların geri alınmaması eklendiğinde sıkıntının boyutunu tahmin bile edemiyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın