Unutmayalım ki Fetö Terör örgütü “FTÖ” ergenekon adı verilen kumpası tüm komutan ve askerlerimize, basın yayın cemaatine, yazarlarımıza,san’atçılarımıza, öğretim görevlilirimize “Üstelik Türklüğün dirilişi Ergenekon adını lekelerken” sağda solda sivrilmiş göze batan birçok aydınlarımıza, kendi halinde vatandaşlarımıza uygularken; yine hedefte adaletsizlik vardı.
Çoğu kişi fetö yandaşlığına devam etti, çoğu kişi sessiz kalıp haksızlıklara hukuksuzluklara göz yumdu.Hedefe yine devletimiz devlet erkanımız oturtuldu. Silivri duvarları aşıldı, yıkıldı bizler hep yalnız kaldık, biber gazlarını tazyikli suları fetöcüler üzerlerimize salarken.
O zaman neredeydin Kılıçdaroğlu, niye adalet yürüyüşüne çıkmadın topluca CHP olarak; tek tük kendi istekleri ile gelen CHP’liler dışında ne zaman geldin de o silivri standlarına konuşmacı olarak katıldın.
Öyle ya Tunceli’li biri olarak “Ben Dersimli Kemal’im” demek mi size engel oldu.
Nedir bu sözde adalet yürüyüşü!
Trump’ın karşısında şapka çıkarmak değil de nedir?
Savaş Suçlusu ABD’yi mi aklıyorsun, Irak’ta, Suriye’de yaptığı katliamları, Arap Baharı adı altında GOP’ta yaptığı Libya, Tunus,Yemen, Mısır’da yaptığı katliamları.Tüm Ortadoğu’yu kan çölüne çevirirken.
Gazetecilik millidir,öne çıkıp her haberi sınırsızca yazmak değil.Devlet sırrı gazeteciliğe milli olmayı öğretir.Milliliğin dışında yazılan her haber iç ve dış düşmanlara hizmet etmekten gayri bir şey değildir.
Önce devletimizin vatanımızın bütünlüğü,bekası gelir. Kapılıp bir rüzgara savrulmak, savurmak değildir.
Adaleti yol yürüme sporu ile aramak, açlık grevine yatmış delilsiz bir yaklaşımdır. Hukukta delil, delille çürütülür eylemle değil.
Gözlerinizdeki kara gözlükleri çıkarıp, çıplak bakın gerçeklere, bence Made in U.S.A Yürüyüşünden hemen vazgeçin.
Refhan İrtem