BİRLEŞİK KRALLIK  SEÇİMLERİ ARDINDAN

Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May, selefi David Cameron’un Brexit referandumun ardından istifa etmesiyle​,​ seçime girmeden başbakanlık koltuğuna oturmuştu.
AB ile yapılacak Brexit müzakerelerine bizzat iktidarını ve iktidardaki Muhafazakâr Parti​si​nin gücünü pekiştirerek katılmayı düşündü.
Ancak erken seçim kararıyla arttırmak istediği Avam Kamarasında çoğunluğunu kaybetti.
​​Oylamadan kişisel olarak zayıflayarak çıktı, başbakan olarak görevine devam edemeyeceği bir noktaya geldi.
​19 Haziran’da AB ile başlayacak olan Brexit müzakerelerinde​ ülkesinin elini zayıflattı…
 
*
T.May kampanyasında bir çok kararsızlıklar ve tutarsızlıklar sergiledi.
Mesela, orta sınıf ailelerin ödeyeceği  Sosyal Bakım faturalarının toplam maliyetine sınır koymaya karar verdiğinde, bu kararın daha 4 gün önce ilan edilen Muhafazakâr manifestoda ailelerin tüm bakım masraflarının ödenmesi kaydına aykırı olmadığı iddiası bir fiyaskoydu.
Kararsızlıkları ve tutarsızlıkları duruşuna büyük zarar verdi.
Kendini kararlı ve yumuşak Margaret Thatcher ile karşılaştırmaya yönelik çabaları boşa çıktı…
 
*
Erken seçimin sonucunu bitmek bilmeyen kemer sıkma politikalarının yıkıcı sonuçları belirledi.
Ücretlerde sürekli düşüş, sosyal yardımlardaki kesintiler ve temel sosyal hizmetlerin yok edilmesinin seçmende öfke yaratmıştı.
Bu öfke, İşçi Partisi’nin oy oranında yüzde 10’luk bir artışa yol açtı.
Jeremy Corby’in liderliğinde İşçi Partisi ile Muhafazakârların yüzde 42’lik oyu arasında sadece yüzde 2’lik bir fark kaldı.
18-24 yaş arasındakileri üçte ikisi, 25-34 arasındakilerin yarıdan fazlası İşçi Partisine oy verdi…
 
*
Başbakan May, belki de ölümcül yaralıdır ve bu durumu onun İşçi çoğunluğun üstesinden gelmesini zorlaştıracaktır.
Yasama programları ve bütçe çıkarmak üzere desteğe ihtiyacı bulunuyor.
Şimdi çoğunluk sağlamak ve 326 koltuk barajına ulaşmak için​ Brexit yanlısı Kuzey İrlanda Demokratik Birlik Partisi (DUP) ile uzlaşmaya çalışıyor.
DUP: IRA’cıdır, İngiliz ordusuna ve polise karşı savaşmanın ve terör saldırılarının eski sorumlusudur.
İsrail’e sürekli sempati ve istikrarlı bir destek sunuyor.
Başbakan May, DUP’un talep ettiği zor pozisyonlara karşı  Muhafazakârlar arasındaki birliği pekiştirmeye uğraşıyor…
 
*
​19 Haziran’da başlayacak müzakerelerde, Britanya’nın iki yıllık bir süre için Brexit’in mümkün olmadığı konusunda;
AB’nin, Britanya’nın insan haklarını ve Brüksel esaslarını gözetmeden, öyle “ala carte” herşeyi kendi istediği doğrultuda müzakere edebileceği gibi bir seçeneği bulunmuyor.
Bu noktada Brexit hakkında bir başka oylamaya yol açacak yeni bir seçim spekülasyonları yapılıyor… 
 
*
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’nin  görünüşteki başarısı​ ülkenin rota​sını​ sarsmıştır.
​Çünkü, erken seçimin sonucu  medya adına devasa bir şoka yol aç​mış,
Hali vakti yerinde, yüksek maaşlar alan yorumcuları​yla medyanın, Muhafazakar Parti çoğunluğuna ilişkin öngörüleri​ onların​​​ halkın geniş kesiminin kaygılarından ne kadar uzak olduğunu göstermiştir…
 
​*​​​
Seçim sonucu, halkların tüm dünyada sürmekte olan siyasi radikalleşmesinin önemli bir göstergesi​ydi.
Corbyn’in kazanımları, ABD’de  Bernie Sanders’in  Demokratik Parti’nin başkan adayı olması durumunda, Beyaz Saray’da D.Trump’ın yerine Sanders’in olacağını gösteriyor…
İngiliz çalışanları ve gençler, Başbakan May’in küçük düşmesinden memnuniyet ve coşku içindedir.​
​Ama en büyük siyasi tehlike; kitlelerin radikalleşmesini​ Corbyn ve İşçi Partisi ile bir tutmaktır.
Bu yüzden bazı sol grupların Corbny’i sosyalizmin  doğal lideri olarak resmetmesine Yunanistan’da Alexis Tsipras ve Syriza örneğinden hareketle karşı çıkılıyor…
 
*
​Corbyn, bir savaş karşıtıdır.
Ne ki, homojen bir yapıda olmayan partisiyle girdiği erken seçime;
NATO’ya ve Trident nükleer silahlarını destekleyen bir mali sorumluluk taahhüdü ve Britanya’nın Tek Avrupa Pazarı üyeliğini sürdürmeye kadar Blaircilerin ana taleplerinin tamamını içeren bir bildirgeyle girdi…
Onun Manchester ile Londra’daki terörist katliamlara tepkisi, terör tehdidini Britanya’nın Afganistan, Irak, Libya ve Suriye’deki rejim değişikliği savaşlarına bağlayan önceki eleştirisini terk etmek,
Bunun yerine Başbakan May’i polis sayısını azalttığı için azarlamak, orduya ve gizli servislere ek fon sözü vermek oldu.
Şimdi Corbyn, onun görevden alınması için uğraşan tezgahçılarla genişletilmiş bir İşçi Partisi parlamento grubuna başkanlık edecektir ve onlar Corbyn’in gölge kabinesinde yer alacaklardır…
 
*
Ve Muhafazakâr Parti hâlâ iktidardır ve siyasi krizlere rağmen kemer sıkma gündem​ini uygulamaya çalışıyor.
Bir yandan da Irak ile Suriye’deki savaşı tırmandırma planlarını yürütüyor.
 
*
Başkan Trump​,​ 21 Mayıs​’​ta Riyad​’​ta yaptığı​ ​​görüşmelerde bölgeyi kasıp kavuran, İsrail’in güvenliğini beklemede bırakan ve artık Batı’ya yayılan terörizme son verme​nin hamlesini yapmış, 
​Bir sistemi sonlandırmaya yönelik kararlılık göstermişti.
 
*
Başkan Trump cihatçılık ile mücadelede;
Cihadçı grupları kuşatıp, kaçmalarına imkan vermeden yok etmeye dayanan bir stratejinin  yürütülmesini,
Bölgede yağmacı politikalar takip eden tüm ülkelerden aşırılıkları atmak amacını paylaşan bir uluslar birliği haline gelmelerini,
Mısır’ın, El Ezher Üniversitesinin tüm aşırılık ideolojilerini görme ve sınırlama rolü eşliğinde İslam’ın doğru öğretilerini yayma konusunda lider ülke olmasını, 
Suudi otokrasisine ve onun İran’a karşı NATO himayesinde bir Sünni-Arap askeri koalisyon oluşturma planına destek ver​ilmesini,
Ortadoğu’daki büyük trajedinin siyasi çözümü yolunda, ABD’nin yükümlülüğünü en azından asgari düzeye düşürecek ve işlenen suçların sorumluluğu yüklenecek iki vekil ülkenin Katar ve Türkiye’in ilgili yöneticilerinin  olmasını öngörüyordu
.
*
Bir çok şey birden açıklığa kavuştu. 
​Suudi Arabistan, Müslüman Kardeşler ile her tür teması kesmeyi kabul etti.
Halbuki, bugün Arap Baharıyla Müslüman Kardeşler Örgütünü iktidara getirmek, bu yolla genişletilmiş Ortadoğu üzerinde Anglosakson egemenliğini pekiştirmeye yönelik girişimin bir Birleşik Krallık girişimi olduğu herkesçe biliniyordu.
Böylece Suudi Arabistan; Britanya ile işbirliğini sürdürenlere ve Katar’a​ karşı diplomatik ilişkileri kesmiş ve ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı…
 
*
Erken seçimden yaralı çıkan Birleşik Krallık’ta, 3 ayda 34 vatandaş hayatını kaybetmiş, terör Batı’ya yayılmıştır. 
Fakat Muhafazakar Parti,​ şimdi ABD Başkanının bu sistemi sonlandırmaya yönelik kararlılığına rağmen Katar, İran,Türkiye ve Müslüman Kardeşler çerçevesinde yeni bir İslam kampını örgütlüyor.
Bu noktada İsrai yanlısı DUP’un pozisyonu açık değildir ama Muhafazakâr Parti, Suriye ve Irak’taki güçlerin ve ittifakların büyük boyutta yer değiştirmesi sürecine katkı koyuyor.
 
Britanya’nın erken seçim şokundan çıkış stratejisi bulmasının kolay olmayacağı anlaşılıyor.
Başbakan May yanlış değerlendirmeler ve kibirle haşır neşirken üst üste ikinci defa Başbakan olmuştur ama bu tarz bir politikacının İngiltere’ye kötü hizmet vereceği de çok açıktır…
 
15.6.2017
Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May, selefi David Cameron'un Brexit referandumun ardından istifa etmesiyle​,​ seçime girmeden başbakanlık koltuğuna oturmuştu.
AB ile yapılacak Brexit müzakerelerine bizzat iktidarını ve iktidardaki Muhafazakâr Parti​si​nin gücünü pekiştirerek katılmayı düşündü.
Ancak erken seçim kararıyla arttırmak istediği Avam Kamarasında çoğunluğunu kaybetti.
​​Oylamadan kişisel olarak zayıflayarak çıktı, başbakan olarak görevine devam edemeyeceği bir noktaya geldi.
​19 Haziran'da AB ile başlayacak olan Brexit müzakerelerinde​ ülkesinin elini zayıflattı...
 
*
T.May kampanyasında bir çok kararsızlıklar ve tutarsızlıklar sergiledi.
Mesela, orta sınıf ailelerin ödeyeceği  Sosyal Bakım faturalarının toplam maliyetine sınır koymaya karar verdiğinde, bu kararın daha 4 gün önce ilan edilen Muhafazakâr manifestoda ailelerin tüm bakım masraflarının ödenmesi kaydına aykırı olmadığı iddiası bir fiyaskoydu.
Kararsızlıkları ve tutarsızlıkları duruşuna büyük zarar verdi.
Kendini kararlı ve yumuşak Margaret Thatcher ile karşılaştırmaya yönelik çabaları boşa çıktı...
 
*
Erken seçimin sonucunu bitmek bilmeyen kemer sıkma politikalarının yıkıcı sonuçları belirledi.
Ücretlerde sürekli düşüş, sosyal yardımlardaki kesintiler ve temel sosyal hizmetlerin yok edilmesinin seçmende öfke yaratmıştı.
Bu öfke, İşçi Partisi'nin oy oranında yüzde 10'luk bir artışa yol açtı.
Jeremy Corby'in liderliğinde İşçi Partisi ile Muhafazakârların yüzde 42'lik oyu arasında sadece yüzde 2'lik bir fark kaldı.
18-24 yaş arasındakileri üçte ikisi, 25-34 arasındakilerin yarıdan fazlası İşçi Partisine oy verdi...
 
*
Başbakan May, belki de ölümcül yaralıdır ve bu durumu onun İşçi çoğunluğun üstesinden gelmesini zorlaştıracaktır.
Yasama programları ve bütçe çıkarmak üzere desteğe ihtiyacı bulunuyor.
Şimdi çoğunluk sağlamak ve 326 koltuk barajına ulaşmak için​ Brexit yanlısı Kuzey İrlanda Demokratik Birlik Partisi (DUP) ile uzlaşmaya çalışıyor.
DUP: IRA'cıdır, İngiliz ordusuna ve polise karşı savaşmanın ve terör saldırılarının eski sorumlusudur.
İsrail'e sürekli sempati ve istikrarlı bir destek sunuyor.
Başbakan May, DUP'un talep ettiği zor pozisyonlara karşı  Muhafazakârlar arasındaki birliği pekiştirmeye uğraşıyor...
 
*
​19 Haziran'da başlayacak müzakerelerde, Britanya'nın iki yıllık bir süre için Brexit'in mümkün olmadığı konusunda;
AB'nin, Britanya'nın insan haklarını ve Brüksel esaslarını gözetmeden, öyle "ala carte" herşeyi kendi istediği doğrultuda müzakere edebileceği gibi bir seçeneği bulunmuyor.
Bu noktada Brexit hakkında bir başka oylamaya yol açacak yeni bir seçim spekülasyonları yapılıyor... 
 
*
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'nin  görünüşteki başarısı​ ülkenin rota​sını​ sarsmıştır.
​Çünkü, erken seçimin sonucu  medya adına devasa bir şoka yol aç​mış,
Hali vakti yerinde, yüksek maaşlar alan yorumcuları​yla medyanın, Muhafazakar Parti çoğunluğuna ilişkin öngörüleri​ onların​​​ halkın geniş kesiminin kaygılarından ne kadar uzak olduğunu göstermiştir...
 
​*​​​
Seçim sonucu, halkların tüm dünyada sürmekte olan siyasi radikalleşmesinin önemli bir göstergesi​ydi.
Corbyn'in kazanımları, ABD'de  Bernie Sanders'in  Demokratik Parti'nin başkan adayı olması durumunda, Beyaz Saray'da D.Trump'ın yerine Sanders'in olacağını gösteriyor...
İngiliz çalışanları ve gençler, Başbakan May'in küçük düşmesinden memnuniyet ve coşku içindedir.​
​Ama en büyük siyasi tehlike; kitlelerin radikalleşmesini​ Corbyn ve İşçi Partisi ile bir tutmaktır.
Bu yüzden bazı sol grupların Corbny'i sosyalizmin  doğal lideri olarak resmetmesine Yunanistan'da Alexis Tsipras ve Syriza örneğinden hareketle karşı çıkılıyor...
 
*
​Corbyn, bir savaş karşıtıdır.
Ne ki, homojen bir yapıda olmayan partisiyle girdiği erken seçime;
NATO'ya ve Trident nükleer silahlarını destekleyen bir mali sorumluluk taahhüdü ve Britanya'nın Tek Avrupa Pazarı üyeliğini sürdürmeye kadar Blaircilerin ana taleplerinin tamamını içeren bir bildirgeyle girdi...
Onun Manchester ile Londra'daki terörist katliamlara tepkisi, terör tehdidini Britanya'nın Afganistan, Irak, Libya ve Suriye'deki rejim değişikliği savaşlarına bağlayan önceki eleştirisini terk etmek,
Bunun yerine Başbakan May'i polis sayısını azalttığı için azarlamak, orduya ve gizli servislere ek fon sözü vermek oldu.
Şimdi Corbyn, onun görevden alınması için uğraşan tezgahçılarla genişletilmiş bir İşçi Partisi parlamento grubuna başkanlık edecektir ve onlar Corbyn'in gölge kabinesinde yer alacaklardır...
 
*
Ve Muhafazakâr Parti hâlâ iktidardır ve siyasi krizlere rağmen kemer sıkma gündem​ini uygulamaya çalışıyor.
Bir yandan da Irak ile Suriye'deki savaşı tırmandırma planlarını yürütüyor.
 
*
Başkan Trump​,​ 21 Mayıs​'​ta Riyad​'​ta yaptığı​ ​​görüşmelerde bölgeyi kasıp kavuran, İsrail'in güvenliğini beklemede bırakan ve artık Batı'ya yayılan terörizme son verme​nin hamlesini yapmış, 
​Bir sistemi sonlandırmaya yönelik kararlılık göstermişti.
 
*
Başkan Trump cihatçılık ile mücadelede;
Cihadçı grupları kuşatıp, kaçmalarına imkan vermeden yok etmeye dayanan bir stratejinin  yürütülmesini,
Bölgede yağmacı politikalar takip eden tüm ülkelerden aşırılıkları atmak amacını paylaşan bir uluslar birliği haline gelmelerini,
Mısır'ın, El Ezher Üniversitesinin tüm aşırılık ideolojilerini görme ve sınırlama rolü eşliğinde İslam'ın doğru öğretilerini yayma konusunda lider ülke olmasını, 
Suudi otokrasisine ve onun İran'a karşı NATO himayesinde bir Sünni-Arap askeri koalisyon oluşturma planına destek ver​ilmesini,
Ortadoğu'daki büyük trajedinin siyasi çözümü yolunda, ABD'nin yükümlülüğünü en azından asgari düzeye düşürecek ve işlenen suçların sorumluluğu yüklenecek iki vekil ülkenin Katar ve Türkiye'in ilgili yöneticilerinin  olmasını öngörüyordu
.
*
Bir çok şey birden açıklığa kavuştu. 
​Suudi Arabistan, Müslüman Kardeşler ile her tür teması kesmeyi kabul etti.
Halbuki, bugün Arap Baharıyla Müslüman Kardeşler Örgütünü iktidara getirmek, bu yolla genişletilmiş Ortadoğu üzerinde Anglosakson egemenliğini pekiştirmeye yönelik girişimin bir Birleşik Krallık girişimi olduğu herkesçe biliniyordu.
Böylece Suudi Arabistan; Britanya ile işbirliğini sürdürenlere ve Katar'a​ karşı diplomatik ilişkileri kesmiş ve ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı...
 
*
Erken seçimden yaralı çıkan Birleşik Krallık'ta, 3 ayda 34 vatandaş hayatını kaybetmiş, terör Batı'ya yayılmıştır. 
Fakat Muhafazakar Parti,​ şimdi ABD Başkanının bu sistemi sonlandırmaya yönelik kararlılığına rağmen Katar, İran,Türkiye ve Müslüman Kardeşler çerçevesinde yeni bir İslam kampını örgütlüyor.
Bu noktada İsrai yanlısı DUP'un pozisyonu açık değildir ama Muhafazakâr Parti, Suriye ve Irak'taki güçlerin ve ittifakların büyük boyutta yer değiştirmesi sürecine katkı koyuyor.
 
* 
Britanya'nın erken seçim şokundan çıkış stratejisi bulmasının kolay olmayacağı anlaşılıyor.
Başbakan May yanlış değerlendirmeler ve kibirle haşır neşirken üst üste ikinci defa Başbakan olmuştur ama bu tarz bir politikacının İngiltere'ye kötü hizmet vereceği de çok açıktır...
 
15.6.2017 - 161107120239 01 trump parry super 169

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir