Değerli Yurtseverler,
Bir çoğunuz hatırlar. Daha 5-6 yıl öncesine kadar CIA’nin planlaması ve taşeronu FETÖ ÖRGÜTÜ’nün icraatiyle bir ERGENEKON öcüsü yaratıldı. Bu öcü kamuoyuna o kadar pompalandı ki normal vatandaşlar bile her işin altında ERGENEKON ÖRGÜTÜ aramaya başladılar. Artık “kızımı Ergenekon kaçırdı” diyen mi ararsın “Ergenekon arabama zehirli kene koydu” diyen mi ararsın her çeşit hurafe ortalıkta dolanır oldu. Bu ortamı psikolojik olarak hazırlayan FETÖ ÖRGÜTÜ MEDYASI’da bu sobaya odun üzerine odun atıp harladı.
Amaçları ERGENEKON sanıklarını yurtsever kişiler değil, tam tersine menfaat peşinde koşan, resmi devlet kimliklerini paravan olarak kullanıp iş adamlarına çöken, haraç alıp uyuşturucu ticareti yapan ve her kirli işin altından çıkan bir mafya örgütlenmesi olarak lanse etmekti. Ve bu planı da gayet güzel uyguladılar. Hayatları boyunca devlete özverili şekilde hizmet etmiş kahraman subaylarımız, şerefli, onurlu gazetecilerimiz, bir kuruş rüşvet almamış bürokratlarımız, siyasetçilerimiz, akademisyenlerimiz ve Ergenekon haricinde nezarethane görmemiş yüzlerce kahraman yurtseverin yanına onların adını bilinçli olarak kirletmek için Danıştay, Zirve, Rahip Santoro saldırılarını düzenleyenleri ve bilumum gayri meşru mafya babasını da kattılar ki böylece kamuoyunun operasyon için ikna edilmesinin yolu açıldı. İstihbarat jargonunda bunun adına “PSİKOLOJİK HARP OPERASYONU” deniyor. FETÖ ÖRGÜTÜ’de kendisine bağlı Polis, Savcı, Hakim ve Sözde Gizli Tanıklar ile bu planı çok güzel uyguladı. Medyada emirlerinde olunca bu psikolojik operasyonu kamuoyuna servis etmek çocuk oyuncağı oldu.
Bu süreç içinde hatırlayınız onlarca Ergenekon Sanığı hakkında FETÖ medyasında ve ona inanan (Daha sonra da kandırıldığını söyleyen AKP MEDYASI) havuz medyasında asılsız haberler çıktı. Her gün Polis ve İstihbarat birimlerine isimsiz ihbarlar yağdı. Erken kalkanlar GİZLİ TANIK oldular. Tam bir tiyatro sahnesi. Hepsi FETÖ’cü Polis ve İstihbaratçıların tasarrufu ile yapıldı.
Ergenekon Sanıklarının topyekün üzerine gidildi. İş adamlarına ödeyemecekleri vergi cezaları kesildi, Akademisyenlere görevden el çektirildi, İş güç sahibi olanların işlerine son verildi, haklarında el altından planlı dedikodular yayıldı, yıpratılmaları için her türlü psikolojik operasyon unsurları uygulandı. Sanıkların bu iddialara cevap vermeleri mümkün olmadığı için uygulanan karalama ve çamur atma operasyonu bir bakıma başarıya da ulaştı. Sanıklar hançerlerini yırtarcasına gerçekleri her duruşmada bağırdı, medyaya, siyasi partilere mektuplar gönderildi, haberler tekzip edildi ama ne FETÖ medyası ne de HAVUZ medyası bu itibarsızlaştırma operasyonundan geri adım atmadı. Çünkü arkalarında CIA’nin korumasında olan ve ABD’nin BOP-BİP projesi kapsamında kullandığı Fetullah hoca ve ajan şebekesi vardı.
Sonra, canciğer kuzu sarmaları olan FETÖCÜLER ile AK PARTİLİ’lerin arasına karakedi ve darbe girdi. Maske düştü kel göründü. Her ne kadar bazı siyasiler darbenin kontrollü olduğunu söyleseler de bu da gizli kalmayacak ve ergeç gerçekler gün yüzüne çıkacaktır.
İşte bir örnek olması açısından o dönem FETÖCÜ’lerin kontrolünde olan ve bilhassas CIA’nin planlaması ile yaptırılan bir Psikolojik Operasyon haberine dikkat çekiyoruz. Bu haber ile ABD’nin Ergenekon Operasyonuna direkt olarak müdahilliği sağlanacak ve bir taşla birden fazla kuş vurulacaktı.
Bu haber yayınlandıktan sonra Grup Sözcümüz Erkut beyin Kandıra F tipi Cezaevindeki koğuşu 40 Asker, 20 Gardiyan ile didik didik arandı ama değil terörist Erkan Kargın ile görüştüğü cep telefonu, çakı dahi bulunmadı.
Size bu haberi neden ilettik onu da kısaca anlatayım.
FETÖ ÖRGÜTÜ, psikolojik olmak üzere tüm ÖZEL HARP operasyonlarını uygulayabilecek kabiliyette olan bir örgüttür. Kendisine samimiyetle inanan büyük bir mütedeyyin vatandaşımız safiyane bir şekilde müridleri olmaya devam ediyor. Ama bu örgüt içinde görev alanların çoğu ABD istihbaratı tarafından özel olarak yetiştirilmiş profesyonel ajanlardır. Ve görevleri CIA’nin bölgedeki çıkarlarına uygun olarak, yeni dünya düzeni içinde Türkiye’nin ve diğer müslüman ülkelerin yönetimlerinin yeniden revize edilmesini sağlamaktır. Buna kimileri BOP kimileri ise BİP diyor.
Erkut bey ise üzerine atılan bu çamurun etkisinde elbette ki kalmadı. Şu anda ÖZEL BÜRO İSTİHBARAT GRUBU’nun yurtsever çalışmaları içerisinde Grup Sözcülüğü yaparak vatanına hizmet etmeye devam ediyor. Ömrü boyunca da edecek. İleride faaliyetleri yüzünden belki başka kumpasların da mağduru olabilir. Siyasi konjonktür buna müsait. Tabi ÖZEL BÜRO GRUBU’nun gönüllü yurtseverleri olarak bizler de aynı riski taşıyoruz. Ama risk olmadan, bedel olmadan, zarar görmeden gerçek yurtsever olunmuyor. Eğer bu yolda yürüyeceksek elbette ayağımıza değecek taşı da hesap edebilmeli, göğüsleyebilmeliyiz. Zoru başarırız, imkanız biraz zaman ister.
Herkesin bildiği bir sözü burada tekrar edeyim.
SONUNU DÜŞÜNEN KAHRAMAN OLAMAZ.
Şimdi isterseniz aşağıdaki linkten haberi inceleyin.
Yusuf Özbek
ÖZEL BÜRO GRUBU Yönetici
yusuf.ozbek.turkiye
HABERE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ.
arsiv.sabah.com.tr/2008/09/20/haber,3098C646FEE34544861435176ECBA30A.html