1.. Tert.am’ de yer alan haberde, 27 Mayıs günü Kremlinden verilen bilgiye göre Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptıkları telefon konuşmasında ülkeleri arasındaki stratejik ortaklığın daha derinleştirilmesi için karşılıklı arzularını teyit ettiler….
- News.am’ de yer alan haberin başlığı ; “ Noubar Afeyan: Ermeni halkı başkalarına yardım etmeye muktedirdir, bu Türklere yanıtımızdır.” Haberden özet: “ 27 Mayıs’ ta Dilijan Uluslar arası Kolejde ‘Aurora Diyalogları’ görüşmeleri ilk günü çerçevesinde basına açıklamada bulunan ‘Aurora’ İnsani İnisiyatifi kurucularından, Flagshp Pioneering firması İcra Direktörü, müteşebbis Noubar Afyan ‘Ermeni halkı başkalarına yardım etmeye muktedirdir, bu Türklere yanıtımızdır. Bu onların yaptıklarının tersi bir manzaradır. ‘ dedi…. ‘Aurora’ nın yeni bir proje olduğunu kaydeden Afeyan ‘İnsancıllık alanında Ermenistan gibi küçük bir ülkenden tüm dünyaya sunulan benzeri projeler olmadı. Dünya hiç de Soykırımdan kurtulmuş insanlar üzerine odaklanmıyor. Bizim sunduğumuz konular kesinlikle yeni ve dünya ölçeğinde ilk kez sunulmakta’ dedi. ….
- News.am’ de yer alan haberin başlığı ; “ Mkrtiç Mkrtiçyan: Arşak’ ın bağımsızlığının tanınması Soykırım’ ın tanınmasından daha önemli.” Haberin özeti : “ Ermenistan Tüm Ermeni Fonu Toronto (Kanada) Şube Başkanı Mkrtiç Mkrtiçyan ’Karabağ’ın bağımsızlığının tanınması Soykırım’ ın tanınmasından daha önemli’ dedi…..Kendisinin Soykırım sonucu yetim kalmış bir kişinin çocuğu olduğunu, bu sebeple soykırımın tanınmasının kendisi için büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Mkrtiçyan, ancak Karabağ’ın bağımsızlığının tanınmasının daha büyük önem taşıdığının altını çizerek : Soykırım bizim geçmişimizdir, Karabağ ise geleceğimizdir. Ermenilerin sadece soykırımla tanınmalarını istemiyorum. Tüm dünyanın Ermenilerin akıllı, yetenekli insanlar olduklarını duymalarını istiyorum dedi….
- Ermeni Radyosu , Ermenistan’ ın Cumhuriyet Günü’ nü kutladığını bildiriyor. Bu haber, diğer Ermeni medyasında da yer alıyor. 28 Mayıs 1918 yılında ilk Ermenistan Cumhuriyeti kurulmuştu. Cumhurbaşkanı Serzh Sargsyan Patrik Karekin II ile birlikte bugün Serdarabad Anıtına , Serdarabad Savaşı kahramanları anısına, çelenk koydu…
- Armenpress’ te yer alan habere göre Başbakan Karen Karapetyan, 28 Mayıs Cumhuriyet Günü nedeniyle Ermeni halkına kutlama mesajı yayımlayarak 28 Mayıs Ermeni devletinin ve demokrasisinin kuruluşu için kilometre taşıdır dedi…Ermeni medyası Serdarabad Savaşına büyük önem veriyor. Bu savaştan yenik çıksalar Ermenistan devletinin veya demokrasisinin olmayacağını ifade ediyorlar…
http://www.armenpress.am/eng/news/892611/armenia’s-pm-congratulates-on-republic-day.html
6 Agos Gazetesindeki yazıda, Aydın Selcen’ ın 1915 ile yüzleşme Türkiye’nin damarlarına yeniden can verecek dediği belirtiliyor. Yazıdan alıntılar ; “ Yazı başlangıcında; ‘Türkiye’nin ilk Erbil Başkonsolosu ve Ermeni Soykırımı’ndan sorumlu olduğu gerekçesiyle 1922’de Berlin’de öldürülen eski Trabzon Valisi Cemal Azmi Bey’in torununun çocuğu olan Aydın Selcen’le Türkiye’nin 1915 ile yüzleşme yollarını konuştuk. ….. Aydın Selcen iki hafta önce yüzleşme ve barışma açısından önemli bir yazı kaleme almıştı. Selcen ile bu yazıdan yola çıkarak Türkiye’nin 1915 ile yüzleşme yollarını konuştuk…..’ denilerek sorulara Selcen’ in verdiği cevaplar kısaca şöyle; “…….İstanbul büyük bir şehir, fiziken denizi görmeden İstanbul’da yaşayan insanlar var. Bunun gibi şöyle de diyebiliriz bir Ermeni ile rastlaşmadan bir Rum bir Yahudi ile rastlaşmadan yaşayan da büyük bir nüfus var. Ben Teşvikiye’de doğdum ve büyüdüm, dolayısıyla okulda kendi arkadaşlarım, hem babamın arkadaşları da hem ablamın da arkadaşları vardı, dolayısıyla Ermenileri tanıyarak, bilerek büyüdüm. ……..Evde büyükbabamın babasına ait fotoğraf ya da anı gibi şeyler yoktu. Anlatılan bir konu da değildi. Yalnızca Berlin’de öldürüldüğünü bilirdim. ….. ‘Nemesis Harekâtı’ kapsamında 10 kişi bildiğim kadarıyla öldürülüyor…..Ermeni soykırımı nedir, işin aslı nedir diye üniversitede okumaya başladım. Dışişleri Bakanlığı’na girince de ASALA dönemi var, orada da daha çok güvenlik açısından , işlenen bir konuydu. Ben mesela bu yazıyı yazdım, eğer eski meslektaşlarım okuduysa çok şaşıran olmuştur, bakanlıkta bahsettiğim bir konu değildi…… Diğer taraftan Ermeni soykırımı ile ilgili konuda ise benim söylemeye çalıştığım şey….. bunun siyasi bir getirisi yok, açık söylemek lazım……Ben örneğin yazımı “Ermenilerin soykırım acısını paylaşıyorum” diye bitirdim. Bunu rastgele de seçmedim. Hasan Cemal de öyle söylediği için. Öte yandan Dışişleri’nde işin teknik konusuyla uğraştığım için şu soykırım sözcüğüne çok takılındığını görüyorum. Zaten yazıda ABD örneğini verdim. ABD Başkanı da ‘medz yeğern’ diyor, bu ne demeye geliyor? Ermenice aynı şeyi söylüyor ama bu sözcüğün etrafından dolaşıyor. Niyet iyi olduktan sonra formül bulunabilir…..Diğer taraftan sizin söylediğiniz gibi Ermenistan’la kapıların açılması konusu bu konuyla ilgili değil. Bu şu an bizim üzerinde yaşadığımız toprak parçasında çok uzun süre belki bin yıl ortak hayatı paylaştığımız buranın bir yerli halkının ortadan kaldırılması ile ilgili bir mesele. Bunun aslında Ermenistan’la da ilgisi yok. …..Bunun planlamasını yapmak da mümkün. İsterseniz önce Ermenistan’la kapıların açılmasını koyabilirsiniz……Fakat Türkiye’nin Ermeni soykırımı konusu üzerinden 100 yıl geçti. Bana göre bize o kadar yararı olacak bir konu ki. Her yönüyle. Hem ruhsal tedavi, kimlik, Türkiyelilik kimliğinin tahkim edilmesi bakımından hem uluslar arası itibar bakımından, hem her şeyden önce insancıl yönü bakımından. Bunlar için “Azerbaycan acaba ne der” yerine onlarla gerekli temaslar yapıldıktan sonra gerekli adımlar atılır. Ermenistan ile bunun altlığı hazırlanır. Ayrıca bu konu ile çok yakından ilgilenebilecek Fransa, AB, ABD, Rusya gibi ülkelerle de hazırlanır. Öyle bir şekilde hazırlanır ki bu bir artık pişmiş bir şey bir törenle veya öyle uygun görülüyorsa hiç ses çıkarmadan daha mütevazı bir şekilde, bir çözüm yoluna girer……Cumhuriyetteki kimlik inşasının altını doldurmak açısından da, bu kendi kendimizle barışmak, yüzleşmek açısından da Türkiye’yi ileri taşıyacaktır. Artık 2017’de de bunu yapabilecek cesareti, uzak görüşlülüğü göstermek gerekiyor…..Benim inancım şu ki Diasporanın üçüncü dördüncü jenerasyonunun vatandaşlık talebiyle gelmesi de Türkiye’ye çok ciddi bir zenginlik katacaktır, ama hepsi bir yana, insancıl boyut hepsinden önemli. ( Not: Aşağıdaki ikinci linke girerek “Kendi Ermeni meselem: Cemal Azmi Bey” başlıklı yazıyı ilave bilgi edinmek üzere okuyabilirsiniz., o.t.)