1.. Aşağıda belirtilen web sitelerinde yer alan habere göre, Rusya, Kolektif Güvenlik Anlaşma Örgütü (CSTO) çerçevesinde 2017 yılında Belarus, Ermenistan ve Kazakistan’ a helikopterler, hava savunma sistemleri ve zırhlı araçlar dahil yeni savunma sistemleri sağlamayı planlıyor. Bu konudaki açıklamayı RF Federal Askeri-Teknik İşbirliği Servisi Direktörü Dmitri Shugayev yaptı… Ayrıca CSTO Genel Sekreter Yardımcısı Valeri Semerikov, önümüzdeki yıllarda CSTO’ nun Acil Müdahale Güçlerine bedelsiz silah tedariki programını yerine getirebileceğini kaydetti…. Bu planlamanın 2015-2016 yıllarında yürürlüğe girmesi bekleniyordu. Kriz, yaptırımlar ve benzeri diğer sebeplerle, programın gerçekleştirilmesi durduruldu…., Programın tamamıyla gerçekleştirilmesinin 2018-2019 yıllarında mümkün olabileceği bildirildi…
- Ermeni Radyosu’ nda yer alan habere göre, Brüksel, Ermenistan – AB İşbirliği Konseyi 17 nci toplantısına ev sahipliği yapıyor…. Ermenistan DİB Vekili Edward Nalbandian’ ın katılacağı toplantı 22 – 23 Mayıs’ ta gerçekleşecek…
- Armenpress’ te yer alan habere göre; “ARMENPRESS: Tarih ” başlıklı fotoğraf projesi Armenpress, Beeline Armenia firması ve Teknoloji Gelişim Fonu ile birlikte gerçekleştirilecek. Projeye göre yaklaşık 10.000 fotoğraf sayısal hale getirilecek. Ermenistan’ ın 1918 yılında kurulan en eski basın kuruluşu olan Armenpress son yüzyılda meydana gelen bütün önemli olayları kapsamıştır deniliyor….
- Armenpress’ te yer alan habere göre; Ocak – Nisan 2017 Ermenistan ekonomik faaliyet indeksi % 5.7 ye yükselerek geçen yılın aynı dönemini geride bıraktı…
http://www.armenpress.am/eng/news/891746/armenia’s-economic-activity-rate-rises-by-57.html
- Armenpress’ te yer alan habere göre, Brandenburg Eyaleti Bakanlarından Dr. Martina Münch beraberindeki heyetle Erivan’ daki <sözde> soykırım anıtını ziyaret etti…. Dr. Münch, yaptığı konuşmada; “ Brandenburg, Alman Federal devletleri içinde Ermeni <sözde> soykırımını düşünmeye öncelikle başlamıştır. Türkiye’ nin duruşu dikkate alınmadan <sözde> soykırım tanınmalıdır. Konu, Alman okullarında en az on yıldır okutulmaktadır”….demiştir.
http://www.armenpress.am/eng/news/891726/recognition-of-armenian-genocide-must-have-taken-place-regardless-of-turkey’s-stance.html
- Armenianweekly.com, ABD DİB Rex Tillerson, Türkiye Büyükelçisi’ ne Washington D.C. ‘ deki saldırının kabul edilemez olduğunu söylediğini bildiriyor….Tillerson, Fox News ile Pazar günü yaptığı söyleşide; “ ABD’ nin Türkiye Büyükelçisinin, 16 Mayıs’ ta Türkiye Büyükelçiliği rezidansı önünde barışçı protesto göstericilerine karşı yapılanları “ dehşet” olarak tanımlamak üzere DİB’ lığına çağrıldığını söyledi….” Söyleşide, ayrıca olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini bildirdi. Senatör John McCain’in ‘ Türk Büyükelçisini ABD’ den uzaklaştıralım’ dediği sorusuna cevaben Tillerson, soruşturma tamamlanmadan bu gibi kararlar alınmamalıdır dedi…
- Avim Bülteni’ nde Türkiye Gazetesi’ ne atfen yer alan haberin başlığı : “ 1915’in Sularında r-Romantik Sessizlik.” Haberden bazı alıntılar : “ Ermeni tehcirini arka planına koyan yönetmen Ruben’in filmi ‘Osmanlı Subayı’, yüksek perdeden mesajlar vermek yerine romantik bir hikâyeye odaklanıyor. Daha çekimleri başlamadan Türkiye’de gündem olan yönetmen Joseph Ruben’in filmi ‘Osmanlı Subayı’ (The Ottoman Lieutenant) 1915 hadiseleri esnasında geçen bir aşk hikâyesini merkezine alıyor. Filmin Türk seyircisinin dikkatini çeken diğer ciheti ise Ben Kingsley, Josh Hartnett, Hera Hilmar ve Michiel Huisman gibi oyuncularla birlikte Halûk Bilginer ile Selçuk Yöntem’in de rol alması…….Hera Hilmar’ın canlandırdığı Amerikalı hemşire Lillie, ‘Yeni Dünya’nın ırkçı ikliminden bıkarak Osmanlı topraklarına doğru yola çıkıyor. İstanbul’a gelen Lillie’yi, menzili olan Van’daki Amerikan hastanesine ulaştırma vazifesi ise Yüzbaşı İsmail’e veriliyor. Gerilimlerin eşlik ettiği bu seyahat sonrasında Van’a ulaşan hemşire Lillie “Buralar sana göre değil!” ikazıyla karşı karşıya kalıyor. Feminist hemşire, tabii ki söylenenlere kulak asmıyor. Sonrasında da Yüzbaşı İsmail ile aralarında bir aşk ateşi alevleniyor. Fakat Amerikalı bir doktorun gönlü de genç hemşire için çarpıyor. Çatışmaların devam ettiği günlerde, Müslüman yüzbaşı, âşık olduğu Lillie için Hristiyan bir doktorla başka bir çatışmaya girişiyor… Lillie de bir dilemmanın içerisine düşüyor…….Osmanlı Subayı, 1915 hadiselerini Ermeni gözüyle ele alan ‘The Promise’ filminin tartışmaları sürerken gösterime giriyor. Fakat film, Ermeni tehciri hakkında yüksek perdeden konuşmamayı tercih ediyor…. Birinci Dünya Savaşı ve Türkler ile Ermeniler arasında çatışmalar derinliksiz işleniyor. Ama asıl tema olan romantizm de sathi kalıyor. ‘Osmanlı Subayı’nda dikkat çeken bir husus da yoğun ‘hoşgörü’ mesajları… ‘Müslüman-Hristiyan aşkı’ klişesi üzerinden ilerleyen filmde, ‘Âdem ve Havva Müslüman mıydı, yoksa Hristiyan mıydı?’ minvalinden akıllara zarar ‘diyalog’lar var… Türkiye-ABD ortak yapımı olan filmin prodüksiyonu üst düzeyde. Anadolu’nun eşsiz güzellikleri de geniş kadrajlarla yansıtılıyor. …”