Adam küstah olabilir.
Adam şımarık olabilir.
Adam bir şeyler yapmak, kendisini ispatlamak isteyebilir.
Veya adamı Amerika derin devleti yönetebilir.
Velhasıl aklımıza daha başka nedenlerde gelebilir.
Peki, onların kafaları her türlü hinliğe çalışıyor da bizim çalışmıyor mu?
Sonucu önceden planlanmış bir halk oylaması geçirdik.
Bir buçuk milyon, belki daha fazla mühürsüz zarflar meydana çıktı ve geçerli sayıldı.
Aynı durumu tersine çevirdiğimize yani “Hayır”lar 51,41 olsaydı “Evet”ler 48,6 olsaydı ne olacaktı?
Geçerli sayılan mühürsüz zarfların hepsi geçersiz sayılacaktı değil mi?
Şeytanın bile aklına gelmeyenler demekki bizim iktidarın aklına geliyormuş.
O zaman Türkiye neden bu hale geldi?
Hemen, hemen dünyada birkaç Arap ülkesinden başka dostumuz ve itibarımız kalmamış (tabi onların dostluklarına ne kadar güvenilinirse) (!) içimiz dışımız düşman dolmuş ve de Türkiye tehlike içinde.
Amerika’nın Rusya ile işbirliği içinde olduğunu görmemek için kör olmak gerekir.
Her iki ülke de PKK ‘nın uzantısı PYD ye lojistik destek sağlıyor.
PYD bir terör örgütüdür.
Bunu sadece biz demiyoruz, geçtiğimiz yıl “sanırım Ekim ayı idi.”Dünya Af Örgütü(Amnesty International ) PYD’nin işgal ettiği bölgeleri incelemiş ve insanlık dışı yapılan olayları rapor etmişti.
O raporda PYD’yi savaş suçlusu ilan etmişti.
Bu durumun ne Amerika ne de Rusya tarafından ciddiye alınmadığını çeşitli olaylar içerisinde gördük.
Peki, biz bir NATO ülkesi değilmiyiz?
Güya Amerikanın müttefiki, Rusya’nın dostuyuz.
Yere batsın böyle müttefiklik, yere batsın böyle dostluk…
Her ikisi de bizim aleyhimizde çalışarak savunmamızı önlemeye kalkıyorlar.
Gösterdikleri gerekçe IŞİD’i yok etmek…
Buna kargalar bile güler…
Uluslar arasında dostluk değil menfaat olduğunu halen nasıl anlayamıyoruz.
Belki anlıyoruz da!
İki güç arasında sıkışıp kaldık.
Bu duruma düşmemizin yegâne sebebi AKP’nin beceriksiz dış politikalarıdır.
Laf salatasına gelince atık mı mangalda kül bırakmıyoruz.
Ey Amerika, Ey Avrupa, Ey Rusya diye havanda su dövüyoruz.
Tehditler savuruyoruz ama artık bizi kimse ciddiye almıyor.
Hani, Kuzey Suriye’nin Kürdistan’ın bir parçası yani Kürt koridoru olmayacağını ve bunun savaş sebebi sayılacağını haykırıyorduk.
Ne oldu?
Bakınız Erdoğan’ın ABD’ye yapacağı resmi ziyareti bile beklemeden Başkan Trump Suriye’deki PYD terör örgütüne ağır silahlar verilmesi kararını imzaladı ama daha önceden tırlar dolusu silahlar geldi bile.
Bir müzik notası bile vermedik (!)
Bu bizim için bir utançdır.
Haaa, bu arada Erdoğan Pekin’de Yunanistan Başbakanı Çipras’la görüşüyor ve sadece“iade edilmeyen darbeci askerler” meselesini konuşuyor.
İnanın insan bu kadar lakaytlık karşısında çatlıyor.
Çipras’a Ege Denizi’nde Yunanistan tarafından işgal edilen 18 adamızın hesabını neden sormuyor acaba?
Türkiye Dışişleri Bakanının eleştirilere verdiği yanıt;
“Adaların hukuki ve fiili durumunda hiçbir değişiklik olmamıştır”…
Bu ne rahatlık be…
Daha nasıl bir değişiklik bekliyor acaba beyefendi?
Adamlar kuzu çeviriyorlar, askeri yığınak yapıyorlar bunlar fiili durumu değiştirmeye yetmez mi ya?
Orada Yunan bayrağının dalgalanması yetmiyor mu?
Ya yıllardır bize saldıran, yakıp yıkan, can alan PKK için Amerika ne yapıyor dersiniz?
İncirlik’ten kalkan uçaklarıyla yıllardır PKK’yı beslediler.
Biz hep bilmezden, görmezden geldik.
Biz nasıl bir NATO ülkesiyiz?..
Ancak savaşacak asker gerekirse Türkiye o zaman rağbet görüyor.
Bunun dışında zararlarından başka ne faydaları oldu bu güne kadar?
Askerimizin başına çuval geçiren onlar…
Düşmanımızı besleyen onlar…
O zaman neden ABD’n İncirlik dâhil diğer Üslerini kapatmıyoruz?
Tünay Süer
13 Nisan 2017
Bir yanıt yazın