Türkiye’ye “sözde” garanti…

Dikkat edilecek olursa aylardır Suriye ve PYD/YPG konularını en fazla köşesine taşıyanlardan biriyiz. Konunun bugünlere gelebileceği görüşündeydik. Sürekli olarak da uyararak ve özellikle Amerika ile olan ilişkilerimizde köklü değişikliklere gitmemiz gerektiğini de sıkça anımsattık. - 170228070520 trump pn fox exlarge 169Dikkat edilecek olursa aylardır Suriye ve PYD/YPG konularını en fazla köşesine taşıyanlardan biriyiz. Konunun bugünlere gelebileceği görüşündeydik. Sürekli olarak da uyararak ve özellikle Amerika ile olan ilişkilerimizde köklü değişikliklere gitmemiz gerektiğini de sıkça anımsattık.

Son gelişmeler üzerine yazdığımız bir yazıda “İpler kopma noktasına mı geliyor?” diye de sormuştuk. Eğer söz konusu Türkiye’nin güvenliği ve çıkarları ise, bu konuda atılacak her adımı destekliyoruz. Sonuç ne olursa olsun, Türkiye’nin bölünmemesi ve güvenliği bizim için “olmazsa olmaz”dır.
ABD, Türkiye’nin bütün endişesi ve baskısına rağmen terör örgütü PKK uzantısı PYD-YPG’ye verdiği desteği artırıyor. ABD Başkanı Donald Trump, YPG’nin ağır silahlarla donatılması talimatını imzalayarak adeta Türkiye’ye PYD/YPG’yi tercih ettiğini de ortaya koydu.

Trump’un söz konusu kararı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Washington’da olduğu hatta söz konusu heyetin Beyaz Saray’da Başkan Trump ile ayakta da olsa selamlaştığı bir günde imzalanmış olması da ayrıca tartışılması gereken bir başka konudur.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Dana White “Başkan Trump, IŞİD karşısında Rakka’da açık bir zafer kazanmak için, gerekli görüldüğünde Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Kürt unsurlarına teçhizat sağlamak üzere Savunma Bakanlığını yetkilendirdi. SDG’nin Rakka’yı başarılı bir şekilde alabilecek tek güçtür. SDG’ye dağıtılacak silahlar geri alınmayacak” açıklaması yaptı.
Böyle bir durumun kabul edilmesi mümkün değil. Türkiye’nin de endişeleri var. PYD/YPG’ye verilen silahların terör örgütü PKK’nın eline geçtiği biliniyor. Yanı başımızda böyle bir tehdit ve tehlike karşısında suskun kalınabilir mi?
Başbakan Yıldırım’ın şu açıklamaları endişelerimizi ve sıkıntılarımızı ortaya koyması açısından önemlidir:
“Türkiye’nin bu konudaki durumu çok nettir. Düşüncesinde herhangi bir kafa karışıklığı yoktur. Nedir? Türkiye bölgede PKK’nın bir başka terör örgütü DEAŞ’a karşı kullanılmasına karşıdır. Bunu net bir şekilde muhataplarımıza söyledik. Bir terör örgütü kullanarak başka terör örgütü yok edilemez. Sonra o terör örgütü de sizin başınıza bela olur. Bunu Amerika çok iyi şekilde bilmektedir. Türkiye’nin PKK terör örgütü konusundaki hassasiyetinin en üst düzeyde dikkate alınması için hala ABD yönetiminin elinde imkanlar olduğunu düşünüyoruz. Eğer aksi bir karar alırsa, bunun doğuracağı sonuçlar sadece Türkiye’yi bağlamaz, aynı zamanda Amerika için de olumsuz bir netice ortaya koyacaktır.”
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da durumdan son derece endişeli:
“YPG ve PKK aynıdır, terör örgütüdür. Suriye Demokratik Güçleri içinde YPG de var, Arap kuvvetler de var. En son Tillerson bana, yüzde 60’dan fazlasının Araplar olduğunu, ılımlı Araplar olduğunu söyledi. Bizim de kendilerine tavsiyelerimiz oldu. Özellikle Rakka operasyonunda, SDG içinde YPG’lilerin ve Arapların ayrılması gerekiyor. Rakka’ya da Arap güçlerin girmesinde fayda var”

Bu endişelerimiz karşısında müttefikimizden Türkiye’ye karşı “sözde” garanti açıklamaları geldi. Bu gelişmelere göz atalım:
ABD, terör örgütüne ağır silah desteğini açıklamadan önce Ankara ile de temasa geçti. ABD Savunma Bakanı James Mattis, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile telefonda görüştü. Görüşmenin ardından açıklamada bulunan Mattis, “Amacımız Rakka’yı almak için Türklerle beraber çalışmak. Bunu nasıl yapacağımızı çözeceğiz” dedi.
Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer da, “Koalisyon ortağımız Türkiye’nin güvenlik endişelerini anlıyoruz. Türk halkına ve hükümetine, ABD’nin, NATO müttefikimizin ek güvenlik risklerini engellemek ve NATO müttefikimizi korumaya olan bağlılığı konusunda güvence vermek istiyoruz” açıklamasında bulundu.
ABD ağır silah yardımı yapmaya karar verdiği terör örgütü PYD/YPG’yi zaten uzun süredir destekliyor. Bu destek ağır silahları da kapsıyor. Trump’ın imzası ise fiili durumu resmi hale getirmesi açısından önem taşıyor. Türkiye’nin Sincar ve Karaçok operasyonlarından sonra terör örgütünü korumaya alan ABD, sınıra zırhlı araçlarını göndermişti. ABD terör örgütüne eğitim desteği de veriyor.
Son olarak Amerikalı komutanlar eğittikleri kadın teröristlerin yemin törenine katılarak görüntü vermişti. ABD’nin kendilerine verdiği desteği Rus basınına anlatan bir YPG yetkilisinden şu açıklamaları yapıyor:
“ABD ve IŞİD karşıtı koalisyon güçleri, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) devamlı olarak silah ve eğitim yardımında bulunuyor. Biz de YPG olarak SDG’nin bir bileşeniyiz. ABD ve koalisyon güçleri, IŞİD’le mücadele kapsamında kısa bir süre önce YAT (anti-terör birimi) birimine gece görüş dürbünleri, kurşun geçirmez çelik yelekler, çelik kasklar, lazer güdümlü silahlar ve iletişim cihazları verdi. Ayrıca hafif, otomatik silahlar da verildi. ABD’li askerler ve YAT birimi, IŞİD’e karşı zaman zaman ortak operasyonlar yürütüyor. IŞİD’in önemli emirlerine nokta operasyonlar düzenleniyor. Bu teçhizat ve silahlar Rakka’ya yapılacak operasyonda kullanılacak.”

Bir de artık şu açığa kavuştu:
Amerika, Rakka operasyonunu YPG/PYD ile yapma kararlılığında.
Konu ile ilgili yazmayı sürdüreceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

Dikkat edilecek olursa aylardır Suriye ve PYD/YPG konularını en fazla köşesine taşıyanlardan biriyiz. Konunun bugünlere gelebileceği görüşündeydik. Sürekli olarak da uyararak ve özellikle Amerika ile olan ilişkilerimizde köklü değişikliklere gitmemiz gerektiğini de sıkça anımsattık. - TurkiyeHalki

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir