Türk tipi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olurda Türk tipi soylu fahişelik olmaz mı ?
Olur elbette……..
Soylu ve Kutsal fahişeliğe hemen hemen bütün kültürlerde rastlanılmaktadır. Hint kayıtları, bu insanlardan MS 6. yüzyıldan itibaren söz etmeye başlamıştır. Bunlara Tanrının hizmetkarı anlamına gelen “devadasi” denilmektedir Bu fahişeler mensup oldukları tapınak veya soyluluk adına, cinsel ilişkiye girmekte ve eylemlerini kutsal bir ritüel olarak görmektedirler. Bu cinsel ilişkilerin, insanların, hayvanların ve toprağın verimliliğini artırdığına inanırlardı. Konumuz kutsal fahişelik değil. Günümüzde kutsal sayılan fahişelik cinsiyet ayrımı olmaksızın başta din ve politika olmak üzere neredeyse her alanda zirve yapmış durumdadır. Sizler onları TV ekranlarından, yazılı basın ve sosyal medyadan yeterince tanıyorsunuz. Bu yüzden bugünkü yazımda önce soylu fahiselik kavramını anlatmak ve daha sonra Türk tipi soylu fahişelikten bahsetmek istiyorum.
Tarihte örnekleri çok fazla.
> Antik Mısır’ın son Helenistik kraliçesi Cleopatra
Dünyanın en gösterişli, en zengin krallığının tahtına geçtiğinde henüz çocuk denecek yaştaydı. Roma İmparatoru Jül Sezar ile tutkulu bir aşk yaşadı. Sezar’ın ölümünden hemen sonra onun yeğeni Marcus Antonius’la aşka devam etti.
> Çin İmparatoriçesi Wu Zetian
Wu Hou, 13 yaşında iken imparator Taizong tarafından 638’de Çin Sarayı’na kabul edildi. Taizong ölünce oğlu Gaozong’un sevgilisi oldu ve bir kızı oldu. Şeytani bir planla, kendi kızını öldürüp suçu İmparator Gaozong’un eşine attı. Bu yüzden imparator Gaozong onu İmparatoriçe ilan etti. Gaozong felç geçirdi. İdareyi Wu Hou devraldı. Çinde gözüne kestirdiği her erkekle felçli ve konuşamayan bir durumda oturan Gaozongun gözlerinin içine bakarak ilişkiye girdi.
> İskoç kraliçesi Mary Stuart
Babası ölünce, altı günlükken İskoçya kraliçesi oldu. 1561’de yönetimi devraldı. Üç kez evlendi. Kraliçenin tüm yaşamı , gelgeç ilişkilerden, entrikalardan, komplolardan ibaretti. İkinci kocası Darnley kontunun öldürülmesini bizzat kendisi planladı. Kontu boğan cellat ile infaz anında sevişti.
Bunlar tarihten verebileceğimiz sadece bir kaç örnek. Hepsi soyluydu. Hepsi asil kan taşıyordu. Ama arzularına karşı koyamadılar. Bedenlerini kirlettiler ve Tarihin soylu fahişe olma unvanını hak ettiler.
Birde geçmişini pazarlayarak fahişelik yapan soylular var.
Biz bunlara Türk tipi soylu fahişeler diyiyoruz.
Bunlar köklerini geçmişe dayandırarak saraydan geldiklerini, Padişah veya Sadrazam torunu olduklarını söylüyorlar. Soy ağacının tamamını dikkate almadan adı güncel ve öne çıkan bir Padişah bir Sadrazam veya bir Nazırın torunu olduklarını ifade ediyorlar. Mesala;
Osmanlı hanedanlığı soyundan geldiğini söyleyen biri, asla ve asla Deli Mustafa veya Deli İbrahim’in torunuyum diye kendisini tanıtmaz, Süleyman’ın veya Abdülhamid’in torunuyum diyerek beyanda bulunur.
Bunlar en aşağılık ve en azgın olan fahişe tipleridir. Çünkü hiçbir standartları yoktur. Hiçbir kalıba uymazlar. Hiçbir insani vasıf taşımazlar ve hiç kimseye bağlı kalmazlar. Geçmişini satarak öne çıkmaya çalışan birini görürseniz ondan hemen uzaklaşın. Eğer bir insan ruhunu satıyorsa asla ve asla temizlenemez demektir. Türkler bedenin kirliliğini tövbe ve pişmanlık ile 40 tas suyun temizlediğine inanan bir millettir.
Oysa aynı milletin kirli bir ruhu temizlemek için kişiye önerdiği tek seçenek topraktır.
Sevgiyle kalın
Bir yanıt yazın