Site icon Turkish Forum

FEYM GURUBU MESAJI – ERMENİ FAALİYETLERİ ( 28 Nisan 2017)

Ermeni dezenformasyon ve karalamalarına karşı örgütlenelim ve işbirliği yapalım

Ermeni dezenformasyon ve karalamalarına karşı yorumcular aranıyor

1..  Mirrorspectator.com’ yer alan habere göre  Almanya, <sözde> soykırımı tanıdıktan sonraki ilk anmayı  gerçekleştirdi.  Haberde  şu hususlar yer alıyor : “ Artık   <sözde> soykırımın tanınması dışındaki konulara  odaklanılıyor…  Bir taraftan  <sözde> soykırımda  Almanya’ nın rolü üzerinde çalışmalar yapılmakta, diğer taraftan  konuyu  Alman okullarında   nasıl takdim edileceğine  dair  gayretler  devam ediyor…. Konuya  odaklanmadaki bu  değişiklik  24 Nisan’ da  Berlin’ de  yapılan anma  etkinliğinde  konuşmacılar tarafından dile  getirildi….

  1. Armedia.am’ de yer alan haberde, ABD Başkanı Trump’ ın başkanlık konusunda daha  kolay olacağını  düşünmüştüm dediği bildiriliyor…. Reuters ile yaptığı söyleşide  Trump, başkanlık görevinin  tahmin ettiğinden daha   zor olduğunu kabul ettiğini söyledi…Ayrıca, şunları da ifade etti; ‘ Önceki hayatımı seviyordum. Devam eden pek çok şey  vardı. Önceki hayatımdan daha  çok yapılacak iş var….. Araba  kullanmayı severim, şimdi kullanamıyorum…..’ ( Not: Son derece  sistematik bir  düzenle işlerin yürüdüğü ABD’ de Başkan  böyle  söylüyorsa  vay Erdoğan’ ın başına  geleceklere. Araba  kullanmak konusunda rahmetli Özal demek ki daha  serbestmiş…,o.t.)

 

  1. Tert.am’ de bildirildiğine  göre, Fransa  başkanlık  seçimi yarışında yer alan Emanuel Macron’ u  yalnız  politikacılar ve  halk  değil, aynı zamanda Fransız  Ermenileri de  destekliyor….

  1. Armenpress’ te yer alan habere göre,  İspanya  şehri Villena  Ermeni  <sözde> soykırımını  tanıdı ve  kınadı. Villena  şehir konseyi’ nin  kabul ettiği açıklamada  1915 olayları <sözde> soykırım ve  insanlığa karşı suçtur….Konsey kararı alırken  Yeşiller  Partisi 11 kabul oyu,  Halk Partisi  7 red oyu,  Sosyalist Parti ise  3 çekimser oy verdi….

  1. Aina.org, California  18 inci Bölgesini temsil eden  Kongre üyesi Anna  Eshoo’ nun Ermeni <sözde> soykırımı bildirisinde Süryani ve  Pontus Rumlarından söz etmemesi nedeniyle  ağır  biçimde  tenkit edildiğini bildiriyor… 18 inci Bölgede  12.000 Süryani yaşamakta… Haberde,  1915 -1918  yıllarında 750.000 Süryani,   1 milyon  Pontus Rum’ u ve  1,5 milyon Ermeni’nin hayatlarını  kaybettiği iddia ediliyor…. 

  1. Ermeni Radyosu web sitesi, Taner  Akçam’ ın  son olarak bulduğu belgeler nedeniyle  Türkiye’ nin  Ermeni <sözde> soykırımını inkar için yeni  yollar aradığını bildiriyor. ( Not : Bu konudaki  ilk habere  23  Nisan tarihli yazımızda yer vermiş, dünkü  mesajımızda ise aynı haberi Agos Gazetesine atfen   duyurmuştuk. Bugünkü  yazımızın son paragrafında Avim Bülteninde yer alan yorumu okuyacaksınız. Ermeni Radyosu  web sitesi  yorumlarımızı  yayımlıyor…, o.t.)

  1. Ermeni Radyosu web sitesi, Uruguay  parlamenterleri, Yasama Sarayı’ nda  25 Nisan günü  öğleden sonra  Ermeni <sözde> soykırımının   102 nci  yılını  andılar…. Etkinlik,  Uruguay  Temsilciler  Meclisi tarafından  organize  edildi ve  Meclis  Başkanı Jose Carlos Mahia, yaptığı konuşmada : “  BM’ in  soykırım tanımlamasına  göre  1915 yılındaki olayları  soykırım olarak tanımlamak ve tanımak  için  yeterli gerekçe bulmak  mümkün değil… Başkan Yardımcısı Gloria Rodriguez ise :’ Ermeni <sözde> soykırımının inkarının  bedeli  bütün insanlık için çok yüksek… Politik akademisyen ve tarihçi Gerardo Caetano da yaptığı konuşmada: “ Türkiye’ nin inkarcı politika uygulaması   suçun devam ettirilmesi demektir”  dedi…. Uruguay Cumhurbaşkanı  Dr. Tabare Vazquez, 24 Nisan’ daki Bakanlar Kurulu’ nun açılışında şunları söyledi : “ Bugün, insanlığın yaşadığı  en kötü olaylardan biri olan Ermeni  <sözde> soykırımını   üzüntü ile  anıyoruz.”

  1. Ermeni Radyosu ve Asbarez.com’ da yer alan habere göre, Senatör Anthony Portantino’ nun “Interstate 210’ un Pasadena Fair Oaks Avenue çıkışına, Pasadena  Ermeni <sözde> soykırımı anıtına  yol gösteren panonun  konulması önerisi Senato Ulaştırma Komitesi tarafından  oy birliği ile  kabul edildi.  Senatör Anthony Portantino,  çeşitli ilçelerde yaşayan yaklaşık  930.000 kişiyi temsil etmektedir….( Not :  Her gün  söz konusu otoyolu kullanan on binlerce kişi bir  reklamdan farksız panoyu  her gün okuyacaklar.., o.t.)

  1. Panarmenian.net, AB Dışişleri  Bakanlarının  üye adayı son günlerde  en düşük seviyeye inen  Türkiye ile ilişkileri  değerlendirdiklerini bildiriyor…Toplantı,  bazı ülkelere Nazi göndermesi yapan  Erdoğan’ ın kendisine  daha  çok  güç veren bölücü referandumun hemen  akabinde yapılıyor.…..  Bazı Bakanlar,  NATO İttifakının temel direği olan   zor  ortak ile  geliştirilen ilişkilerin  devamını  isterken, diğerleri  değişiklik yapılmasını  öneriyorlar….  Slovak DİB Miroslav Lajcak, Türkiye’ nin AB’ ne  girişi için ehliyetini  sorgulayarak  ‘ değerler sağlam adımlarla  desteklenmelidir,  başka bir yönde ilerlerken  diğer  bir  şeyi söylememelisiniz’  dedi….

  1. Avim Bülteni’ nde Turgut Kerem Tuncel’ in  “Taner Akçam  ve Agos artık bizi şaşırtmıyor”  başlıklı  yorumu yer alıyor. Yorumdan  bazı alıntılar şöyle : “   27 Nisan 2017 tarihinde AGOS gazetesinde Taner Akçam imzasıyla “Soykırımın şifresi çözüldü” başlıklı bir yazı yayınlandı. AGOS, Taner Akçam’ın bu yazısını “Tarihçi Taner Akçam, Teşkilatı (SIC!) Mahsusa ve İttihat Terakki yöneticisi Bahaettin Şakir’in 4 Temmuz 1915 tarihli Ermenilerin sürgün ve imhalarını koordine etmek amaçlı telgrafının şifresini çözdü. Telgrafı içeren belgenin üstündeki antet ise telgrafın orijinal olduğunu hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlıyor” açıklamasıyla okuyucuya sundu.  Akçam’ın yazısı ve AGOS’un bu yazıyı sunuş şekli, Akçam ve benzeri kişilerle AGOS ve benzeri yayın organları ve kuruluşların soykırım iddialarını ne şekilde savundukları ve bunların propagandasını nasıl yürüttüklerine dair çarpıcı birer örnek oluşturmaktadır…..Akçam’ın yazısının ağırlık noktasını, iddiasını üzerine kurduğu telgrafın içeriği değil, bu telgrafın orijinalliği iddiası ve Bahaettin Şakir’in kimliği teşkil etmektedir. Öyle ki, özellikle telgrafın orijinalliği hakkında yaptığı laf kalabalığı ile Akçam’ın telgrafın içeriğini okuyucunun dikkatinden kaçırmak yönünde bir çaba sarf ettiği görülmektedir. Bu, Akçam’ın yapmaya çalıştığı şey için gerekli bir çabadır. …… Akçam, “belgenin [telgrafın] ve içeriğinin doğru anlaşılabilmesi için, Bahaettin Şakir’in kişiliği, onun görev ve yetkileri konusunda  bazı temel bilgileri aktarmakta” fayda olduğunu söylemektedir. Bunu takiben, yine bir laf kalabalığı içerisinde, Şakir’in Teşkilat-ı Mahsusa’nın önemli isimlerinden biri olduğunu, Osmanlı ordusunun Kafkas cephesinde yaşadığı hezimetlerden sonra “tüm enerjisini Ermenilerin imha edilmesine” yoğunlaştırdığını, 1919-1921 İstanbul yargılamaları neticesinde gıyabında idam cezasına çarptırıldığını anlatmaktadır. …..Ne var ki bunu yaparken, ne 1919-1921 yargılamalarının işgal güçleri tarafından işgal altındaki İstanbul’da gerçekleştirildiğinden, ne yargılamaların hukuki prosedürlere uygun olmadığından,  ne de Şakir’in hangi suçtan dolayı idam cezasına çarptırıldığından bahsetmektedir. Bu gayet bilinçli bir şekilde kurgulanmış bir anlatıdır. Akçam, Şakir’in aleyhinde bir algı yaratmaya ve Şakir’in kişiliği üzerinden iddiasına zemin oluşturmaya çalışmaktadır. …. Akçam’ın özenle okuyucunun dikkatinden kaçırmaya çalıştığı ve AGOS’un “Ermenilerin sürgün ve imhalarını koordine etmek amaçlı telgraf” olarak yansıttığı telgraf, Akçam’ın çevirisine güvenirsek, şu şekildedir:  <Oradan sevk olunan Ermeniler tasfiye olunuyor mu? Nefy ü tagrîb [sürgün ederek uzaklaştırma] olduğunu bildirdiğiniz eşhas-ı muzırra [zararlı unsurlar] imha ediliyor mu yoksa yalnızca sevk ve i’zâm mı [gönderilme] olunuyor muvazzahan [açık olarak] bildiriniz kardeşim >   Akçam ve AGOS, zekamızla alay ederek, bu içeriğin Ermenilerin “sürgün ve imhasının” kanıtı olduğunu iddia etmektedirler…….İlk olarak Şakir, durumun ne olduğunu öğrenmek için bir soru sormaktadır. “Zararlı unsurların” öldürüldüğünü mü yoksa gönderildiklerini mi öğrenmek istemektedir. Herhangi bir talimat, emir vb. söz konusu değildir. Emir veya talimat söz konusu olsaydı, bunun açıkça ve emir kipi kullanılarak belirtilmesi gerekirdi…..Akçam’ın bu telgrafın “İttihatçı yöneticilerin Ermenileri sistemli olarak imhaya tabi tuttuklarının” kanıtı olduğu iddiası ancak bir yorum olabilir. Ne var ki, Akçam bunu böyle ifade etmemekte, bu telgrafın “açık bir kanıt” olduğunu söylemektedir. Bu, alenen bir çarpıtmadır. ……Kısacası, anlaşılmaktadır ki, önümüzdeki süreçte Akçam ve diğer “projeler” çabalarını “namlusu tüten silahı” buldukları propagandasına yoğunlaşacaklardır. Bunun için, ne yazık ki, Türkiye’deki Ermeni vatandaşların sesi olması beklenen AGOS gibi kanalları da ele geçirdikleri görülmektedir…….”

 

 

Exit mobile version