16 Nisan halkoylamasını lekelemek isteyenler son şans ve kozlarını YSK’ da denediler. Amma velakin bacadan girmek isterlerken kapıdan döndüler.
Bu sözleri söyleyen adı Milliyetçi Hareket Partisi olan partinin genelbaşkanı Devlet Bahçelidir..
Merak ediyorum bu zat hangi milletten acaba?
20 yıldır MHP ‘in başında.
İktidar olmaktan korkan bu zatın ne partisine ne de ülkeye faydası olmamıştır.
İktidar olmayı hiç düşünmemiş, 15 seneden beri de AKP ‘in stepnesi olmuş.
Bozkurtların bazılarını efsunlamış, adeta kuzulara çevirmiş.
Partisinin içinde diktatör kesilmiş, tüm değerli insanları uzaklaştırmış.
Amacı Erdoğan’ı başkan seçtirmek, Atatürk Cumhuriyetini yok etmekmiş.
Şimdi kalkmış sıkılmadan abuk sabuk konuşuyor.
Efendim, MHP nin oyları sayılacakmış (!)
Ne komik sözler.
Halk oylamasını lekelemişler, falan filan.
%60’ın üzerinde HAYIR oylarının YSK kararı ile yok sayılması derdi değil tabiî ki.
Kime ve neyi ispatlamaya çalışıyor?
***
Be ey, Bahçeli Bey!
Senin artık zerre kadar inandırıcılığın kalmadı biliyorsun.
Her ne kadar söz uçar, yazı kalır deseler de şimdi 21. Yüzyıldayız.
Gırtlağını yırtarcasına bağırarak AKP’ye, Erdoğan’a söylediğin sözler ,(hırsızlıktan vatan hainliğine kadar ) videolarda duruyor.
Onları yok etmeye gücün yetmez.
Onlar tarih önünde birer belge olarak kalacaktır.
Böyle iken fırıldak gibi dönüp, tükürdüğünü yaladın, Erdoğan’ı başkan yapmaya soyundun.
Neden?
MHP’ye gönül veren onca insanı, niçin kandırdın?
Seni o koltukta tutanlara ihanet ettin.
Hangisi rejimi değiştirmen için sana yetki verdi?
Sen halkın hizmetinde olmadığına göre kimlerin hizmetindesin?
Önce bunun hesabını vermelisin.
***
YSK’nın son açıklamasından sonra şöyle dedi.
Mühürlenmiş iradeleriyle, mil çekilmiş idrakleriyle milletimizin verdiği mesajı çarpıtmaya, çürütmeye kalktılar. Ama kesin karar ve hükmü YSK verdi, bu bahsi kapadı.
Bu sözlerinden ötürü içimden geçenleri yazmamak için kendimi zor tutuyorum.
Şu kadarını söyleyeyim, kendisi Mühürü de, iradesini de, idraki durmuş bir halde AKP’ye teslim etmiştir.
Erdoğan hiç bir şeyi unutmaz.
Köprüyü geçene kadar susar.
İşi bitince, adamı bozuk para gibi harcar.
O günleri göreceğiz mutlaka….
***
YSK’ ya gelince;
.% 60 milli iradeyi yok sayarak, anayasayı ihlal etmiş, kendisini sorgulanabilir duruma getirmiştir.
Kısacası oyları gasp ederek tarafsızlığını yitirmiştir.
Gerek CHP’nin gerekse bireysel iptal dilekçelerinin de önünü kesmiştir.
AK P’nin talimatıyla üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, yasal olarak hükümsüz olan zarfları geçersiz saymayarak referandumun kaderini değiştirmiştir.
Oysa aynı YSK, 2014’teki yerel seçimlerde, Bitlis’in Güroymak ilçesindeki bir sandıkta ‘sadece bir mühürsüz zarfla’ oy verildiği tespit edildiğinde AKP’nin itirazı ile seçimi iptal etmiş ve İl Seçim Kurulu kararıyla yeniden seçim yaptırmıştı.
Şimdi 2,5 milyon oyu yok sayarak vatandaşın oylarını gasp etmiş oluyor.
YSK oy çokluğu ile bu ret kararını alırken sadece bir kişi, Cengiz Topaktaş:
Oyların mühürsüz olması referandumu yargı denetiminden çıkarır. 98. ve 101. maddelerde seçmen pusulası ve zarfların mühürlü olması şartı vardır. Anayasanın 79. maddesi, seçimlerin yargı denetiminde yapılacağını hüküm altına almıştır. Burada Anayasa’nın ihlali söz konusudur” diyerek şerh koyuyor.
Böylece YSK’nın millet adına değil, sadece iktidara çalışan bir kurum olduğu belli oluyor.
Tünay Süer
20 /04/2017
Bir yanıt yazın